Bugün geldiğimiz noktada, Lozan’da yırtıp atılan ama emperyalizmin asla unutmadığı 100 yıllık Sevr projesi olan İstanbul ve Anadolu’yu Türksüzleştirme projesi tüm hızıyla sürüyor. Bunun son örneği önceki günkü cumhurbaşkanı 2. tur seçiminde görüldü.

Yıllardır sığınmacı ve kaçaklarla ilgili stratejik öngörülere kulak tıkayan bazı muhalif kesimler, olaylara “Pollyanna” gözlüğüyle bakan, her ağzını açana “ırkçı” iftirasında bulunan liberallerle, siyasal İslamcılarla, Batı tarafından fonlananlarla ve FETÖ’cülerle aynı noktaya gelmiştir.

Ne diyor tüm bu güruh?

Sığınmacılar gönderilmemeli. Entegrasyon çalışmaları yapılmalı. Düzenini kuran yabancılara vatandaşlık verilmeli. Güzel çocuklar, hümanizm, çiçekler, pembe panjurlu evler ve dahası.

Bugün hem Meclis çoğunluğunu alamayan hem cumhurbaşkanlığını kazanamayan muhalefet, “yabancı seçmen” konusunun ciddiyetini daha yeni kavrayabildi. Seçimden önce, bazı siyasiler dalga geçercesine yabancı seçmen sayısının anlamlı bir seviyede olmadığını söylüyordu. Seçimlerin hemen ardından ise vatandaşlık almış olan sığınmacıların ve gayrimenkul edinme yoluyla vatandaşlık hakkı verilen yabancıların seçime etkisi tartışılıyor.

Yeni seçmen kitlesi

Oysa bu sorun, özellikle son 2 yıldır gündemde. Cumhurbaşkanı ve içişleri bakanı; Türk ulusuna hissettirmeden, peyderpey tüm sığınmacıları vatandaşlığa alma konusunda kararlılar. Hatta ocak ayından itibaren vatandaşlık verme işlemlerini hızlandırdılar.

Açıkçası iktidar, kendisine yeni bir seçmen kitlesi oluşturuyor.

Tek amaç bu mu? Hayır.

Bundan 4 yıl önce, siyasal İslamcıların akıl hocalarından biri, “Bu ülkeyi biraz Araplaştıracağız. Büyükşehirlere Arap mahalleleri kuracağız” şeklinde paylaşım yapmıştı. Aslında diyordu ki “Bu ülkede yurttaşların bilinç düzeyi yükseliyor, artık eskisi gibi salt İslamcı söylemlerle iktidar olamayız, insanları yönlendiremeyiz. Bu yüzden ülkenin demografisini, sosyolojisini değiştirmemiz gerekiyor.”

İleri projeler

O zamanlar, bu olayın ciddiyetini kimse anlamamıştı. Ancak şimdi, gayri resmi olarak bahsedilen 10 milyon civarı yabancı nüfus, bize bu projenin aslında ne kadar başarıyla ilerlediğini gösteriyor. Nüfusları, doğum hızları ve peyderpey verilen vatandaşlıklar gösteriyor ki bu projeye bugün Türk yurttaşları “Dur” demezse, gelecek yıllarda muhalefetin seçimleri kazanması şöyle dursun, siyasal İslamcıların daha ileri projeleri de rahatlıkla piyasaya sürülebilecek.

ÖMER CAN TALU - GAZETECİ/YAZAR