YAŞ Denilen Çok Bilinmeyenli Denklem..

02 Ağustos 2011 Salı
\n

Silahlı Kuvvetlerin atama, emeklilik gibi düzenlemelerinin de ele alındığı Yüksek Askeri Şûra, her yıl aynı tarihlerde; yani o düzenlemelerin hayata geçirildiği 30 Ağustostan bir ay öncesinde tüm orgeneral ve oramirallerin katılımı ile toplanır. Bu kez de biçimsel olarak öyle olması gerekiyordu.

\n

Ne ki, TSK’de var olan 14 orgeneral yerine 8i Genelkurmay karargâhındaki Çakmak Salonunda hazırdı. Öteki 6 orgeneral, Balyoz, Andıç gibi ucu açık davaların engeline takıldıkları için, kimi tutuklu, kimi sadece şüpheli olarak ağır bir suçlama altında oldukları için, kendi geleceklerinin de belirleneceği o en yetkili toplantıda bulunmuyorlardı.

\n

Bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanının bu yılki YAŞın durumunu anlatmak için kullandığı sözlerin altını çizmekte yarar var. Seçimle gelmiş sivil yönetimin olması gerektiği gibi ordu üzerindeki denetimi bu atamalar sırasında da sürüyor. Ama, ortada bir rahatsızlık olduğu da dün sabah toplanması gereken YAŞın sadece seremonik bir oturum yapması ve başkente gelmek için ülkenin çeşitli yerlerindeki görevlerinden ayrılan orgenerallerin Genelkurmay Başkan Vekili, Kara Kuvvetleri Komutanı Necdet Özel ile Başbakanın baş başa görüşmelerinin bitmesini beklemek için Merkez Orduevinde zaman öldürmek durumunda kaldıklarını da unutmamak gerekiyor.

\n

Çözülemeyen sadece, bu yılki YAŞı etkileyen soruşturma çalışmaları ile cumhuriyet savcılarının o ucu açık iddianame taslakları da değil. Elde avuçta kalan az sayıdaki orgeneralin içinden hangisinin Genelkurmay Başkanı, hangilerinin de kuvvet komutanlıklarına atanacağı konusunda Cumhurbaşkanı ile Başbakanın bir noktada buluşamamasının varlığı da, başkent kulislerinden Osmanlının dersaadetine kadar kendisini hissettiriyor.

\n

Nasıl mı? Sorunun yanıtında bana göre Çankayanın mesela Orgeneral Aslan Güner ile ciddi bir kan davası olduğu unutulmamalı. Aslan Paşa, Ankara garnizon komutanı iken Cumhurbaşkanının Sayın eşinin elini sıkmakta çekimser davrandığı için, şimdi keser döner sap döner darbı meselinin en son örneği olarak Çankayanın vetosu ile karşı karşıya olmalıdır. Orgeneral Saldıray Berk, Balyoz Savcısının hedefi içindedir. Ama aynı zamanda da görevli bir ordu komutanı olarak ülke savunmasında payına düşen sorumluluğu yerine getirerek görevi başındadır.

\n

Öylelikle Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişinden bu yana ilk kez tam anlamı ile çok bilinmeyenli bir denk-lemi çözebilecek seçilmiş iradenin ne yapacağını bekleme konumundadır. Bu karmaşayı önceki günden gören ve rahatsızlığı teşhis eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun iktidara koşullu destek olan sözlerinin bile Başbakanın atacağı adımlar için önünü görmesine yetmediği anlaşılıyor.

\n

CHP Genel Başkanı, krizi ortaya çıkaran müstafi Genelkurmay Başkanı Koşaner ile onu izleyen kuvvet komutanlarının kararları için saygı duyduklarını, ama bu demokratik tepkinin hangi gerekçe ile alındığını bilmek istediklerini söylemişti.

\n

Bu soru tüm tazeliği ile sadece asker muhataplarından değil, hükümet kanadından da yanıt bekliyor.

\n

Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin içeriğine haksız bir şekilde ve abartılı olarak devlet sırrı tanımlaması yapmaktan vazgeçilerek olan biteni ve neler olup bitebileceğini kamuoyu ile paylaşacak bir başbakan olarak Erdoğanın kamuoyu önünde konuşmasını isteyerek..

\n

Yüksek Askeri Şûra dediğimiz yasal organı, tüm dört yıldızlı generallerin görüşlerini sözlü ya da engel varsa yazılı olarak açıklayabilecekleri bir oluşum olmaktan, yani daha somut bir ifade ile söyleyelim, bu krizin çözüm adresinin sadece Başbakan ile Genelkurmay Başkan Vekili KK Komutanının buluşması olmadığını anlatarak...

\n

Sayın Erdoğanın ben yüzde 49la Başbakan oldum, ne istersem yaparım, demek gibi bir hastalığa mustarip olmaması için her demokratik çözüm yöntemini kullanarak.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları