4. Murat - Dilaver - Tayyip!

17 Mayıs 2013 Cuma

Devlet Tiyatrosu 1970’te Turan Oflazoğlu’nun 4. Murat oyununu sahnelemişti. Kösem Sultan’ı Ayten Gökçer, 4. Murat’ı da Cihan Ünal oynamışlardı. Şimdi yıl 2013, bu kez Ankara’da devlet, 4. Murat’ı sahneye koyuyor. Başrolde Sultan Tayyip var.
İçki yasağına, 1631’de İstanbul’daki korkunç yangının neden olduğu söylenir. 4. Murat’a, yangını sarhoş yeniçerilerin çıkardığı, meyhanelerin isyancılara yataklık yaptığı bildirilmiş. 4. Murat da yitip giden saygınlığını kanıtlamak amacıyla yasağı uygulamış, uymayanları idam ettirmiş...

\n

***

\n

Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş döneminde bir başka yasaklama yaşanmıştı. 1921’de TBMM’ye sunulan tasarının oylamasında evetçilerle hayırcılar 71’er oyla eşit çıkınca, başkanın oyuyla tasarı yasalaşmıştı.
Sekiz maddelik yasağa uymayanlar içkinin okkasına 50 liralık cezaya çarptırılacaklardı. O tarihte milletvekili aylığı 100 lira idi. Yasa yeterince uygulanamayınca 1926’da kaldırılmıştı.
O günlerde devlet ileri gelenlerine içkiyi Ankara Valisi
Dilaver Bey adına bazı emniyet görevlileri sağlıyorlardı. Bundan dolayı içkinin adı “Dilaver Suyu”na çıkmıştı!

\n

***

\n

Ayranı milli içki yapan Başbakan’ın talimatıyla AKP’li milletvekilleri TBMM’ye alkollü içkiyi yasaklayan bir yasa önerisi sundular. Yasa özetle şu yasaklamaları getiriyordu:
1. Okullar, dershaneler, camiler, Kuran kurslarına 100 metre içinde içki satılmayacak.
2. İçki ruhsatı belediyelerden alınıp valiliklere veriliyor. Ruhsat verilmezse her türlü itirazın yolu kapanıyor.
3. Gazete, dergi TV’de içki reklamları tümden yasaklanıyor.
4. İçki içilen yerler dışarıdan görülemeyecek.
5. İçki şirketleri kültürel etkiliklere
“sponsorluk” yapamayacaklar.
6. Yasaklara uymayanlara 10 bin ile 200 bin lira arasında ceza verilecek.

\n

***

\n

Gazetelerimizde, öneriler komisyonda görüşürken bazı maddelerin “yumuşatılması” için alt komisyona havale edildiği, “U” dönüşü yaşandığı gibilerden “memnuniyet” içeren haberler yayımlandı.
Neymiş, ruhsat yetkisi valiliklerden alınıp belediyelere verilmiş... Neymiş, İstanbul’da Boğaz’da rakı keyfi sürecekmiş... Neymiş 100 metre içinde kalan şu andaki tesisler kazanılmış hak olarak yırtmışlar... Çiçek Pasajı kurtulmuş! Neymiş, dershaneler, dil ve ehliyet kurslarına yakın 100 metre uygulanmayacakmış... Neymiş, tesisin dışına kaldırımlara atılan masalarda içki içilebilecekmiş... Türkiye’de yeni tür
“kurtarılmış bölgeler” yaratılıyor demek ki!

\n

Yasa Öncesi Yasaklar!

\n

Daha bu öneriler yasalaşmadan önceki duruma bakalım. Sonrasında öneriler yasalaşınca neler yaşanabileceğini de düşünelim.
Denizli’de 2004’ten bu yana yeni içki ruhsatı başvuruları karşılanmıyor.
Üsküdar Belediyesi pek çok yerde içki içimini yasakladı. Avcılar’da sahilde 26 bar ve restoranın ruhsatları iptal edilmekle kalmadı, dozerlerle yıkıldı. Kadıköy’da büfelerin içki satışları saat 22.00 ile sınırlandı.
Ankara’da Eymir Gölü’nde de aynı yasak geçerli.
Türk Hava Yolları uçaklarda içkiyi kaldırdı.
Afyonkarahisar, Kayseri, Şanlıurfa, Konya, Erzurum, Rize, Trabzon, Balıkesir, Bilecik, Isparta illerinde kent içinde içkili
lokantalara izin verilmiyor.
Afyonkarahisar Valisi’nin yasağına karşı mahkeme
“Anayasaya aykırı, yasal dayanağı yok” kararını verdi.
Geçen 1 Nisan’a kadar 170 bin ruhsat
“yenileme” başvurusundan 112 binine yanıt verilmedi.
Bazı kamu kurumlarının toplumsal tesislerinde, örneğin; PTT Genel Müdürlüğü, DSİ, İller ve Vakıflar Bankası, Ege Üniversitesi’nde, polis ve öğretmen evlerinde içki yasaklandı.
Mardin’de Süryanilere yeni bağ kurmalarına izin verilmedi.
RTÜK cezası nedeniyle ilk kurban
“Behçet Ç.” oldu ve bu akşam dizinin sonu yayımlanacak!

\n

Neler Olacak?

\n

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Türkiye Avrupa’nın en az alkol tüketen ülkesi olup AB’de kişi başına tüketim 10.7 litre, Türkiye’de 1.5 litre... Öneriler yasalaşırsa bundan sonra neler olacak?
Turizm işletmelerinin yüzde 70’i içki ruhsatını yitirebilir. 50 milyon turistin beklendiği Türkiye’de turizm girdileri gerileyecektir. Kültür ve Turizm Bakanı bu konuda neden konuşmuyor? Turizm konusunda mangalda kül koymayan TÜRSAB’dan her nedense çıt çıkmıyor!
2013’te devlet içki satışından 5.9 milyar liralık vergi girdisi bekliyor. Bu durumda devlet gelirleri azalacak. Peki, Maliye Bakanı neden uyarmıyor?
19. yüzyılda Osmanlı’da içkiye büyük vergi konulmuştu. Yunanistan’dan fıçılarla içki getiren yabancı tekneler yükü yüksek vergi nedeniyle karada boşaltmıyor, Marmara’da küçük teknelere aktarıyorlardı. Bu durum Osmanlı’da önemli vergi kaybına yol açmıştı.
Şeriat devletliğine özenen Türkiye’deki bu gelişmeler İran’ı anımsatıyor. İran’da olağanüstü içki kaçakçılığını bir başka Müslüman ülke Birleşik Arap Emirlikleri besliyor.
Kültür alanında
“sponsorluk” yapılamayınca İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, Ankara’da Sevda-Cenap And Müzik Vakıfı’nın etkinlikleri etkinsizleşecek. Ayrıca çeşitli illerimizde düzenlenen sinema, müzik festivalleri de önemli darbeler alacak.
Gazeteler reklam girdilerinden yoksunlaşınca, kadrolarda tasfiyeler başlayacak, önemli işsizlik yaşanacak.
Sahte içki imalatı yoğunlaşacak. Rus turistleri gibi
“metil alkolün” yanlış kullanımından dolayı ölümlere, özellikle körlüklere yol açılacak. Şimdiden Ankara Altındağ’da basılan bir imalathanede 3 bin şişe sahte içkiye el konuldu.
İlk tepki Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı
Bendevi Palandöken’den geldi. Yeni Rakı’yı da üreten Mey’i 2.1 milyar dolara satın alan İngiliz Diageo şirketi “Ciddi hayal kırıklığına uğradık!” açıklaması yaptı. Yargıçlar Sendikası Başkan Yardımcısı Nuh Hüseyin Köse, “Bu özel yaşama müdahaledir. Sahillerimiz Arabistan gibi olur!” dedi...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları