Afrodit'in Adası!

02 Nisan 2013 Salı

Yunan mitolojisinde Afrodit’in (Venüs) Kıbrıs’ta deniz kabuğundan yaratıldığına inanılır. İtalyan ressam Sandro Botticelli’nin 1486’da yaptığı tablosu bu söylenceyi en güzel biçimde yansıtır.

\n

İlginç bir rastlantı, Güney Kıbrıs’ta yaşanan “ekonomik iflas” olayının çözümünde başrolü oynayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, paskalya tatilinde İtalya’da “Afrodit” adlı bir havuzda mayoyla görüntülendi.
Daha da ilginç bir rastlantı ise Merkel’i 18 yaşındayken Afrodit gibi çırılçıplak gösteren bir resmi internete yansıdı. Resmin Kıbrıs’ta maddi baskı altına alınan yatırımcılarının intikamı olarak Rus gizli servisince sızdırıldığı söylendi.
Bu resim çekildiğinde Merkel, Doğu Almanya vatandaşı idi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise yıllarca Almanya’da Sovyet gizli servisi KGB ajanı olarak görev yapmıştı.

\n

***

\n

Jules Sezar’ın Romalı bir kâhinin “Idus Martii’den (15 Mart) kendini koru!” diye uyarmasına karşın öldürülüşünden söz etmiştik. Kimse 15 Mart’ta Güney Kıbrıs’a ekonomik çöküş yaşanacağı uyarısını yapmadı. Bankalar 12 gün açılmadı. “Kara para adası” Güney Kıbrıs’ın ikinci büyük bankası olan Laiki (Halk) battı. Önceleri ATM’lerden para çekilmesi aşamalı olarak 100 Avro’ya indirildi. Kredi kartları kullanılamaz oldu.
Yunanistan’daki çöküntü Rumlara yansımakla kalmamış, Rus oligarklarının kirli paralarını da sarsmıştı. Rusların adadaki mevduatı yaklaşık 28 milyar Avro idi.
Pek çok Rus şirketinin merkezi Güney Kıbrıs idi. Hatta bazıları, örneğin Hellenik Bank, Kıbrıs Ortodoks Kilisesi sermayesi ile ortaklaşa kurulmuştu. Bu ekonomik bunalımda yalnızca kilisenin kaybının 100 milyon Avro olduğu söyleniyor.
AB’nin patroniçesi Merkel devreye girdi. Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’e “100 bin Avro’yu aşan mevduattan yüzde 40 vergi kesilmesini” emretti. Adada, Ruslarınki dahil, bu tanıma giren 68 milyar Avro’luk mevduat vardı.
Rusya’nın “kumbarası” niteliğindeki adada kaybının yaklaşık 15 milyar dolar olacağı açıklandı. Rusya yöneticileri, AB’ye “Bizim hesaplara dokunursanız tüm Avro rezervlerimizi bozarız!” tehdidinde bulundular. Rusya’nın döviz rezervlerinin yüzde 42’si Avro idi…
Görüşmelerden sonra AB, Rumlara 10 milyar Avro’luk taze para desteğinde bulundu, bir dizi kemer sıkma önlemlerini de kabul ettirdi. Afrodit’in adası Kıbrıs’ta “düşman” ilan edildiğinde, Merkel İtalya’da Afrodit havuzunda yüzüyordu!

\n

İnandık Vazosu

\n

Bir konut inşaat şirketimiz Anadolu’nun tarihsel mirasına sahip çıkarak yaptığı binalara “Vazo Kule” adını verdi. Gerçekten alışılmışın dışındaki bu yaklaşım kutlanmalıdır.

\n

Şirket, Çankırı’da, dönemin kült merkezi “Hanhana’da (İnandık) 1965’te bulunan, Hititlerce İ.Ö. 17. yy ortalarında yapılan şarap küpünden esinlenmişti. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin başyapıtlarından biri olan “İnandık Vazosu’nun” dev kopyası Çankırı’da bir alanda simge olarak sergileniyor.
Kabartma görselleri ile bir
“çizgi roman” kurgusu biçimindeki vazoda, şarabın kutsallığı anlatılıyor. En alt sırada iki çömlekçi çeşitli toprak küpleri fırınlıyor. İkinci karede bir usta, şarabı mayalandırıyor.
Bir sunak önünde oturmuş krala
“yeni yılın şarabının” sunuluşu ile birinci sıra tamamlanıyor. Bir taburede oturan krala, küpten şarap sunan saray yetkilisine müzisyenler eşlik ediyor.
Tek kişinin taşıdığı ve ayrıca iki kişinin çaldığı dev boyutta sabit iki
“lir” dikkati çekiyor. Arkalarında dans eden iki kadını “bağlama” çalan bir erkek izliyor. Böylece “yeni yıl şarabının” tadılması “şölen” havasında gerçekleşiyor.
İkinci sıraya geçince, bu kez ayakta duran kral, kutsal kartalın simgesi
“gaga ağızlı testiden” yine müzisyenler eşliğinde; sunak yanında, yüksekçe bir koltukta oturan tanrıya “yeni yılın şarabını” sunuyor.
Tanrının da şarabı beğendiğinin anlaşılması üzerine kral; müzisyenler ve dansçılar ile birlikte
“tanrıya şükran borcu” olarak bir “boğa” kurban ediyor.
Üçüncü sırada, şölen büyüyor. Geri plandaki tapınağın çatısı üzerindeki müzisyenlerin de yer aldığı kabartmada yüksekçe bir sunağın ayırdığı bir odada iki kişi görülüyor.
İnandık Vazosu’nun bu karesindeki, çiftin bir
“divan” üzerinde oturmaları, “gerdeğe giden yolun başlangıcında” oldukları vurgulanıyor. Hititlerin baş tanrısı kabul edilen “gök-fırtına” tanrısı Tarhunda ile (Çorum-Alacahöyük’ün) güneş ve yer tanrıçası Arinna’nın, doğanın oluşumunu simgeleyen “kutsal evlilikleri” olarak yorumlanıyor.
Dördüncü sıraya ise
“cambazlar” da ekleniyor. Tef çalan bir kadın “baş tanrı” ile “ana tanrıçaya” saygı göstermek amacıyla(!) sırtını dönerek onların gelecek yılın bereketini “döllemelerine” müzikle katkıda bulunuyor.
Tarihsel mirasa sahip çıkan şirketin gazete reklamında bir şarap vazosu görülüyor. Ancak binaların en üst katına yansıyan İnandık betimlemeleri ile ilgisi olmayan küpün resmi yanlış! Bakalım tasarım gerçekleştiğinde binalarda
“dölleme” sahnesi yer alacak mı?

\n

Bir Açıklama…

\n

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun vatandaşlıktan çıkarıldığı Yunanistan’a 30 yıl sonra gittiğini yazmıştık. Değerli bir okurumuzdan aldığımız iletide, Müezzinoğlu’nun sınıf arkadaşı olan Başbakan’ın ilk Yunanistan gezisine AKP İl Başkanı olarak katıldığı anımsatıldı.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları