‘Bellrock(*)’–‘Five Hills(**)’! (16)

10 Mart 2015 Salı

27 Mayıs 1960’ın Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’i (Cemal Aga), İzmir’deki komutanlığı günlerinde tanımıştım. Gençlik yıllarında bir aile dostu subayın himayesinde İnciraltı’ndaki askeri dinlenme kapında birlikte denize girerdik.
Yıllarca sonra o cumhurbaşkanı, ben de Cumhuriyet muhabiri olarak hemen hemen her akşam bir parkta yanında olurdum. Felç geçirdiği için bastonu ile yürürdü. Yanında yalnızca sivil giysili yaveri bulunurdu. Parkta halkla konuşur, onların düşüncelerini öğrenir, sorularını samimiyetle yanıtlayarak bir saat kadar söyleşirdi. Orada bulunan meslektaşlarıma da güzel haberler çıkardı. Güvenlik mi, koruma mı? Hak getire…
“Bellrock’taki” Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Florya’da kadınlı erkekli gruplarla yüzer, kayığın küreğini çekerdi. Güvenlik mi, koruma mı? Hak getire…

***

Ne Mustafa Kemal’in ne de Cemal Aga’nın milletvekillerine, gazetecilere, karikatüristlere, vatandaşlara “tazminat davası” açtıklarını anımsıyorum. Turgut Özal, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde aleyhinde çıkan karikatürleri, çizerinden ister ve çerçeveletip asarak hoşgörü örneği verirdi.
Sultan’ın açtığı “tazminat davalarının” haddi hesabı yok! Google’a girin, “Erdoğan’ın açtığı hakaret davaları” diye sorguladığınızda, çoluk çocuğa bile açtığı “tazminat davalarına” yer vermeye, değil bu sütun, bir gazete sayfası bile yetmez.

***

Çeşitli “kaygılar” içinde yaşayan Sultan, “koruma ordusu” ile geziyor. Kendisine, aile üyelerine “suikast düzenleneceği” kaygısı ile yaşıyor. Şimdi bir de buna “zehirlenme korkusu” eklendi.
Osmanlı sultanları “çeşnicibaşı” kullanırsa, Yeni Türkiye’nin Sultan’ı da elbette kullanır! Osmanlı’da sultandan önce yemekten bir kaşık aşçıya yedirilirmiş!
Fahrettin Özdemir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin aşçısıydı. 2004’te “Başkanlık çeşnicibaşı” görevi verildi. Sonra yerine Hüseyin Yağan geçti. Başbakanın tüm gezilerine katıldı. Hatta bir keresinde, Van’da kahvaltıda yerel ekmeği fazla mayalı (!) bulunca Ankara’ya tahlile göndermişti…
Şimdi de Sultan’ın zehirlenmesini önlemek amacıyla 1.5 milyon dolara “gıda tahlili” yapacak araçgereçler satın alındı. “Five Hills’de” kullanılacak bu araçlarla “gaz kromatografisi - kütle spektroskopisi” gibi incelemeler yapılıyormuş. Bu araçlar, olağan gıdalar ile zehirler ve ilaçlar arasında ayrımı saptıyorlarmış.
İnsanların ruhsal yapısını irdeleyen psikoloji biliminde “hezeyan” diye bir ruhsal bozukluk olgusundan söz ediliyor. Haliç Üniversitesi Dekan Yardımcısı psikiyatrpsikoterapist Yrd. Doç. Dr. Adnan Çoban’ın araştırmasında çeşitli “hezeyanlar” yer alıyor. Bunlardan biri de “tehlikede olma - başkalarının yiyeceklerine zehir kattıkları düşüncesi” olarak tanımlanıyor.
Dr. Çoban, hezeyanlar hakkında şu bilgiyi veriyor: Şizofreni, depresyon, tek uçlu duygu durum bozukluğu ve demans gibi psikolojik rahatsızlıkların belirgin semptomlarındandır. Yaşlılıkta ve demansta görülen hezeyanlar için günümüzde nöropsikolojik, nöropatolojik ve genetik sebepler için araştırmalar başlatılmıştır.”
Geçenlerde “Five Hills”de bir devlet töreni vardı. Ev sahibi Sultan, konuğu Devlet Başkanı’na “resmi karşılama törenini” uyguluyordu. Bir siyah köpek 1150 koruma görevlisini, 3 bin kamerayı atlatmış, törene girmişti, girmekle kalmamış galiba bir direğin arkasında içine de etmişti! Ya o köpeği suikastçılar “uzaktan komutalı canlı bomba olarak” gönderselerdi, acaba ne olurdu?

***

23 Ocak’ta bu köşede, “Bellrock’taki” Cumhurbaşkanı’nın savaştan çıkmış, yoksul Türkiye’de sıfırdan kurduğu fabrikaların, tesislerin dökümünü yayımlamıştım. Sonra da “Acaba ‘sultanlığa’ geçişte bunlara ne oldu” diye sormuştum. İşte kamunun satılan varlıkları:
SEKA Balıkesir İşletmesi 2003, TAKSAN Tezgâh Sanayi 2003, PETKİM Standart Kimya Şirketi 2003, Sümerbank Nazilli Fabrikası 2003, Kuşadası Limanı 2003, TCDD İzmir Limanı 2003, Manisa Et Balık Kombinası 2004, Eti Bakır İşletmeleri 2004, Tekel Sekili Tuzlası 2004, Bursa Gaz 2004, Eti Elektrometalürji 2004, Sümer Holding Bakırköy İşletmesi 2004, Kütahya Şeker Fabrikası 2004, Eti Gümüş 2004, Sümerbank Diyarbakır İşletmesi 2004, Gemlik Gübre Sanayi 2004, TEKEL Alkollü İçecekler 2004, ESGAZ 2004, Eti Krom 2004, 2
Türk Motor Sanayi 2004, İstanbul Gübre Sanayi 2004, Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura 2005, SEKA İzmit İşletmesi 2005, Eti Seydişehir Alüminyum 2005, Türk Telekom 2005, Adapazarı Şeker Fabrikası 2005, TÜPRAŞ 2006, THY Kamu Hisseleri Yüzde 51’i 2006, ERDEMİR 2006, TCDD Derince Limanı 2007, araç muayene istasyonları 2007, TCDD Mersin Limanı 2007, PETKİM 2008, TEKEL Sigara Sanayi İşletmeleri 2008, TCDD Bandırma ve Samsun limanları 2008, Başkent Elektrik Dağıtım 2009, 6 şeker fabrikası 2009, 6 bölgenin elektrik dağıtım şirketi 2010, 31 akarsu santralı 2011, İskenderun Limanı 2011, 19 bölgenin elektrik dağıtım şirketi 2013.

***

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni bir satış olayını övünerek açıkladı. AKP iktidarında, aralarında yabancılar da olmak üzere, 170 bin 674 “Hazine taşınmazı” 5 milyar 119 milyon 41 bin 407 “liraya” satılmıştı.
Lütfen para biriminin “lira” olduğuna dikkat edin. Sultan’ın “Five Hills’deki” Aksaray’ın maliyeti ise 5 milyar “dolar” değil miydi? Para birimine lütfen dikkat ediniz: “Dolar”!
Demek ki bu maliyeti çıkarmak için satılanın 1.5 katı kadar daha “Hazine taşınmazının” peşkeş çekilmesi gerekecek. Satılan “vatan toprağı”, yani “vatandaşın toprağı” değil mi? Satan kim? Sultan için Maliye Nâzırı! (*)
Çankaya - (**) Beştepe



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları