Kandan, çadırdan yoksun Türkiye!

21 Nisan 2023 Cuma

Türkiye’deki son deprem, ülkeleri “insanca duygularla harekete” geçirdi. Bu deprem, son 20 yılda dünyada meydana gelen en şiddetli depremlerin başında geliyor.

***

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Deprem Araştırma ve Risk Merkezi Müdürü, Dr. Öğretim Üyesi Alican Kop depremlerden önce şu açıklamayı yapmıştı: “Doğu Anadolu Fay Hattı’nın 5 parçasından biri olan Gölbaşı-Türkoğlu segmenti 509 yıldır enerji biriktirdi. Her an segmentin kırılabileceğini ve kırıldığı zaman da 7 civarında bir deprem oluşturabileceğini düşünüyorum.”

Şimdi Dr. Alican Kop’un uyarılarını okuyalım:

“Kahramanmaraş, Türkiye’de deprem açısından tehlikeli illerin en başında geliyor.

Kahramanmaraş’ta deprem riskinin yüksek olmasının iki nedeni var. Bunlardan birincisi: Doğu Anadolu Fayı’nın Gölbaşı ile Türkoğlu arasından geçen bölümü.

Bu segmente Gölbaşı-Türkoğlu adını veriyoruz. Bu segment şehir merkezine yaklaşık 15-16 kilometre uzaklıktan geçiyor.

Doğu Anadolu Fayı’nın toplam 6 tane parçası (segmenti) var. Bu 6 segmentten 5 tanesi 1800’lü yıllarda deprem üretmişken Gölbaşı-Türkoğlu segmenti bu dönemde deprem üretmemiş.

Bu segmentin ürettiği son iki depreme baktığımız zaman tarihsel kayıtlara göre 1114 ile 1513 yıllarında deprem ürettiğini görüyoruz. Yani yaklaşık 400 yılda bir deprem üreten bu segment 1513’ten bu yana deprem üretmemiş ve enerji biriktiriyor.

Dolayısıyla da yaklaşık 509 yıldır bu segment üzerinde enerji birikmiş ve dolayısıyla da bu segment Türkiye’deki en önemli sismik boşluklardan biri olarak tanımlanıyor.

Dolayısıyla tüm yeryüzünde böyle bir deprem işleyişi görülmedi, 7.7’lik depremin ardından 7.6’lık 2. deprem irkitilmiş rehberdir! Tüm yukarıdaki kırıklar gıcırdıyor. 100 atom bombası gücündedir!”

Ama gel gör ki ne TSK ve ne de Kızılay, gerekli sorumluluklarını ve görevlerini yüklenebildiler! Depremler sonrasında oluşan eşgüdüm eksikliğini uzmanlar değerlendirdiler!

***

1999 depreminde büyük görev üstlenen 24 bin Mehmetçik yaraların sarılmasında etkin görev almıştı. Uzmanlar, “Asker savaşta düşmanla, barışta ise afetle savaşır” diyorlar.

TSK sahaya geç sürüldü.

Türkiye’nin gözbebeği Kızılay, ne çadırlarını kurdu ne de kan servisi yaptı! Kan stokları erimişti. Kan stokları alarm veriyordu. Çünkü çadırlarını satmıştı! Satılan çadırları 46 milyon liraya satmışlardı!

***

Kahramanmaraş ile beraber 11 şehri etkileyen depremlerin ardından dünyanın dört bir yanından arama ve kurtarma ekipleri Türkiye’ye geldi... Olağanüstü çalışmalar yaptılar, yaşamları kurtardılar, depremzedelere çeşitli yardımlarda bulundular...

Gösterdikleri özveri ve çabayla arama kurtarma çalışmalarının simgesi haline gelen köpekler, heyetlerin, yaşayanları bulmaları ve yerlerini saptamaları açısından büyük, olumlu sorumluluk yüklendiler...

İspanyol Samu örgütünden Borja González de Escalada, “Köpeklerin çalışma düzenini, arama ve kurtarma hareketlerinin süresinin belirlediğini” vurguluyor ve temel ilkeyi açıklıyor:

“Köpeklerle ne kadar mümkünse o kadar uzun süre çalışabiliyoruz.

Köpekler kendi vakitlerine göre çalışabiliyor, onları hiç durmadan çalıştıramıyorsunuz.”

***

BM’nin yardım bütçesinin dağıtımı şöyle sıralanıyordu:

Eğitim: 41 milyon 45 bin dolar

Acil barınma: 246 milyon 572 bin dolar

Gıda güvenliği: 107 milyon 66 bin dolar

Koruma: 104 milyon 755 bin dolar

Geçici yerleşim desteği: 7 milyon dolar

Su, çöp ve sağlık: 84 milyon 934 bin dolar

Nakdi yardım: 143 milyon 643 bin dolar

Enkaz kaldırma: 148 milyon 500 bin dolar

Eşgüdüm: 2 milyon dolar...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları