Kırılma noktaları

16 Aralık 2022 Cuma

Kırılma noktalarından biri daha karşımızda. Ülke tarihine “ahmak davası” olarak geçen davada Ekrem İmamoğlu hakkında verilen haksız kararın siyasi yansımalarını birlikte yaşayacağız. Eskilerin dediği gibi daha çok sular akacak... 6’lı ittifakın kopuyor gibi gözüken bağlarını zamk misali yeniden bir araya getirmesinden tutun, cumhurbaşkanı adayı belirlenmesine kadar etkileri olacağı aşikâr. Biraz daha geriye gidelim.. Bugün İmamoğlu hakkında açıklanan siyasi karar aslında 2014 yılında BDP’nin kazandığı 102 belediyeden 95’ine kayyum atanıp 98 eş başkanı 883 yıl hapis cezasına çarptırıldığında da 2019 yılında HDP’nin kazandığı 65 belediyeden 59’una kayyum atanıp 19 eş başkanı 140 yıl hapis cezasına çarptırıldığında da verilmişti. O zamanlar da verilen kararlara “korkunç, kabul edilemez” denmiş yine de “kuzuların sessizliği” moduna geçilmişti. Ah çifte standart...

Bir diğer kırılma noktası AKP’nin getirdiği anayasa teklifi. Teklifin, ailenin korunmasına yönelik özellikle ikinci maddesi (LGBT+’yı yasaklayan) nefret söylemi ve din istismarı üzerine kurulu. AKP işi referanduma kadar taşımaya hazırlanırken 6’lı masanın ortak bir tavırla itiraz etmesi hayli güç görünüyor. Çünkü dini vesaiklerden beslenen siyasi yapıların bundan uzaklaşma gibi bir istekleri dahi yok. Cumhuriyet gazetesinde dün Rıfat Kırcı imzalı “tarikat ablukası” haberinde yer alan rakamlar dudak uçuklatıcı. 

Türkiye genelinde 30 tarikat ve onların 400’den fazla kolu... Sadece İstanbul’da açıktan faaliyet gösteren 445 tekke... Bu tarikatlarla doğrudan ilişki halinde bulunan kişi sayısı 2.6 milyon. Aktif üye sayısı 1 milyonun üzerinde... 3 bin 331 tarikat yurdu var (Öğrenci Sendikası’nın 2022 yılı Barınma Raporu’na göre)... Sübyan mekteplerini, yetiştirme yurtlarını eklerseniz sayılar ürkütücü. Yoksulluğun ve cehaletin insanlarda yarattığı çaresizlik ve kaybolmuşluk duygusu o kadar iyi kullanılıyor ki... Çocuk istismarına din kılıfı giydirilerek yapılıyor her şey. Tarikatlarda kaç çocuğun sessiz çığlıkları gizli...

Tarikatların ekonomik büyüklükleri 50 milyon doların üzerinde. Kapalı devre hiç değiller. Her bir tarikatın kendi televizyon kanalı var. Yayınlarını, çağrılarını ve tabii beyin yıkamaları oradan güzel güzel yapıyorlar. Lalegül TV İsmailağa tarikatının, Nurcularınki Dost TV, Menzilcilerin Semerkant TV, Ensar Vakfı internet üzerinden yayın yapıyor. Çoğu aleni küfre varan sözlerle CHP düşmanlığını körüklüyor bir yandan da. “CHP’ye oy veren dinsizdir, imansızdır, köpektir..” diyen kişiler çıkarılıyor, güya sokağın nabzı... 

Çifte standartlar bir kenara bırakılmazsa, hukuksuzluk karşısında “ama” diye başlayan cümlelere saplanmadan mücadele edilmezse olduğumuz yerde döneleyip dururuz. Tarih bunu çok iyi gösteriyor. Bugün ülkenin iki can alıcı sorunu var biri siyasi yargı, ikincisi örümcek ağı gibi ülkeyi saran tarikatlar ve onların siyasetle iç içe geçtiği yapılar.. “Mış gibi..” yaparak göstermelik itirazlarla yol almak mümkün değil. 

O yüzden bu iki kırılma noktası iyi okunmalı. Çünkü bu fay kırıklarından yeni tertemiz bir Türkiye doğabileceği gibi iflah olmaz şekilde daha da dibe sürüklenebiliriz...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları