Yerli Malı ‘Cep’ Cari Açığa İlaç Olur mu?

10 Eylül 2014 Çarşamba

Vestel, Zorlu Grubu’nun lokomotifi. Aynı zamanda Türkiye’nin en çok ihracat yapan dördüncü şirketi. Deloitte’un her yıl yayımladığı “Tüketici Ürünleri Endüstrisinin Küresel Güçleri” raporunda dünyanın en büyük şirketi arasında 181. sırada.
Manisa’daki fabrikasında bir yandan dünya devlerine üretim yapıyor, öte yandan kendi markasını geliştiriyor. Zorlu Grubu’nun İstanbul Zincirlikuyu’da inşa ettiği Zorlu Center imara aykırılıkları ile gündeme gelirken aynı grubun bir diğer şirketi Vestel bambaşka bir kulvarda yüksek teknoloji ve katma değerli üretimle kendinden bahsettiriyor. Biliyorsunuz Avrupa’nın en büyük 3 televizyon üreticisinden biri. Beyaz eşya üretiminde de önemli bir isim. Ardından FATİH projesinde ihaleyi kazanarak 347 bin akıllı tahta ve tablet üretimine başladı. Geleceğin teknolojileri mobil dünyaya kayınca ve cepte “yerli malı” dönemi başlayınca o da aynı işe soyundu ve geçen hafta Berlin’deki elektronik fuarında (İFA) yeni ürününü tanıttı.
Türkiye’nin yerli cep telefonu üretmeye başlaması çok önemli. Çünkü her yıl yaklaşık 6 milyar tutarında cep telefonunu yurtdışından ithal ediyoruz. Mayıs 2014 itibarıyla yıllık cari açığımız 52.6 milyar dolar. Ve bu rakamın yüzde 11.5’ini ithal cep telefonlarına ödediğimiz döviz oluşturuyor. Cep telefonlarında Samsung ya da iPhone gibi dev markalara ve son çıkan modellere büyük bir tutku ile bağlı olan Türk halkının yerli, akıllı telefonlara ne kadar ilgi göstereceğini bilmiyoruz ama artık tüm dünyada yerel üretime doğru bir kayış olduğu kesin.

Peki, yerli cep telefonlarının ne kadarı yerli?
Bu konuyu Vestel İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan’a sorduğumuzda içindeki çip ve ekran dışında ana kartın tasarım, yazılım ve üretimini kendi Ar-Ge ekibi tarafından gerçekleştirildiğini anlatıyor. Bir ürünün en az yüzde 51’inin yerli katkı ile üretilmesi halinde yerli sayıldığını öğreniyoruz. Erdoğan 3 yıl içinde Türkiye pazarına 2 milyon adet üreteceklerini ayrıca kendilerine 1 milyon adet ihracat hedefi koyduklarını belirtiyor.
Turkcell ve Vodafone’un yakın bir zaman önce piyasaya sundukları kendi akıllı telefonlarının bir kısmının üretimi de Vestel’in Manisa’daki üretim tesislerinde gerçekleşiyor. 16 bin kişinin istihdam edildiği şirkette Ar-Ge’de bini aşkın mühendis ve yazılımcı çalışıyor. Cironun (4 milyar dolar) yüzde 4’ü Ar-Ge’ye ayrılıyor. Zaten yeni cep telefonu markası Venüs de 2.5 yıllık bir Ar-Ge’nin ürünü.
Erdoğan ile sohbet ederken bize Güney Koreli Samsung örneğini veriyor: Samsung büyük devlet teşvikleri ile marka olmayı başaran bir şirket. Devlet sanayicinin önüne yol haritasını koyuyor, teşvikleri veriyor ve “hadi yürüyün” diyor.
“Biz aslında babayiğitlik yapıyoruz. 2 sene sonunda ancak kâra geçebiliriz. Ve bugüne kadar hiç teşvik almadık. Akıllı telefon yatırımı bir ulusal görev. Biz de akıllı telefon pazarına bir küresel marka yaratmak amacıyla girdik. Riske girmeden ve büyük düşünmeden rekabetçi olunamıyor” diyen Erdoğan’ı dinlerken aklıma Ekonomi Bakanı Ali Babacan’ın “Artık dikey yapılaşma yerine sanayi üretimine odaklanmalıyız” sözleri geliyor. Bir kez daha içim burkuluyor ve bunu Turan Erdoğan ile paylaşıyorum. Yeni bir yara ortaya çıkıyor. Erdoğan, “Türkiye neden pil üretmedi?” diye bildik bir gerçeği dile getiriyor.
Ancak Vestel’in önümüzdeki dönemde cep telefonunun en önemli parçalarından birisi olan batarya konusu üzerine odaklanacağını ve üretici kuruluşlara alım garantisi vererek ve ortaklıklar oluşturarak ilerleyeceğini sevinerek öğreniyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları