Küresel resesyon ufukta göründü

25 Kasım 2022 Cuma

Bu yıl başta Fed olmak üzere birçok merkez bankasının parasal sıkılaştırmaya geçmesinin kaçınılmaz sonucu olarak küresel resesyon ufukta belirdi. Çeşitli araştırma şirketlerinin hazırladıkları ve ekonomik faaliyet düzeyinin öncü göstergesi olan Satın Almacılar Endeksleri’ne göre ekim ayı itibarıyla gelişmiş dünyada ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Japonya, Güney Kore ve Avustralya, gelişen dünyada ise Çin, Rusya, Güney Afrika ve Türkiye’de ekonomi daralıyor.   

Her ne kadar Fed faiz artırmaya mart ayında başladıysa da ilk artışlar çok düşük dozda olduğu için yükselen faizin finans piyasaları ve reel ekonomideki daraltıcı etkisi ancak temmuzda ortaya çıkmaya başladı. Ayrıca temmuzda 2016’dan beri politika faizini sıfırda tutan Avrupa Merkez Bankası da 50 baz puanlık faiz artışı yaptı. Dolayısıyla küresel finansal şartların gerçek anlamda daralmaya geçişini temmuzdan başlatmak daha doğru olur. Bu durumda küresel likidite bolluğunun yerini daralan küresel likidite ortamına bırakmasının dünya ekonomisini üç ay içinde resesyonun eşiğine getirdiğini söyleyebiliriz.

Şu anda ABD’de yıllık perakende enflasyon yüzde 7.7. Bu yılı saymazsak ABD bu denli yüksek enflasyonu en son 1981’de görmüştü. Almanya’nın şu andaki yıllık perakende enflasyon oranı ise yüzde 10.4. Almanya da bu düzeyde bir enflasyonu en son II. Dünya Savaşı sonrasında görmüştü. Bu ülkelerin ekonomik ve toplumsal yapısı enflasyona uyum sağlayamaz, enflasyon yakın zamanda düşürülmezse buralarda toplumsal çalkantı baş gösterir ve bunun öngörülemeyen siyasi sonuçları olur. 

Demek ki Fed ve Avrupa Merkez Bankası daha uzun süre sıkı para politikasına devam edecek. Onların devam edecek olması (Japonya ve Türkiye dışında) diğer merkez bankalarının da sıkılaştırmaya devam etmesi demek, çünkü aksi takdirde paritelerde büyük değişimler ortaya çıkar ve dünya ticareti altüst olur. Bu da ufukta görünen küresel resesyonun yakında bir sis bulutu gibi bütün dünyanın üzerine çökeceğini gösteriyor.

Yakın zamana dek yaptıkları parasal sıkılaştırmanın ABD ekonomisinde resesyona yol açmayacağını ileri süren Fed yetkilileri son günlerde “ABD’de belki ılımlı ve kısa süreli bir resesyon olabilir” demeye başladılar. Bunların bu tür açıklamalarına itibar edilemez çünkü küresel enflasyon 2020 sonbaharında başını kaldırdığı halde Fed bir yıl boyunca “Enflasyon tedarik zinciri kopmalarının sonucu olduğu için geçicidir” diye fetva vererek kılını kıpırdatmadı. Bence yaklaşan resesyon kısa ve ılımlı değil uzun ve derin olacak çünkü  yakın geçmişin küresel büyüme dinamikleri buna işaret ediyor.   

2008’de ABD’de patlak veren mortgage krizi küresel finans sistemi üzerinden bütün dünyaya yayılıp küresel resesyona yol açtı. Fed birbirine zincirleme bağlı olan Amerikan bankalarının batmasını engellemek için kısa sürede büyük miktarda para basıp bunu kendi bankalarına ve döviz swap’ları yoluyla dünya bankalarına dağıttı. Bunu yapabilmek için Temmuz 2008’de USD 872 mia olan ABD Para Tabanını 19 ayda USD 2.1 tr.a yükseltti.

Ancak bu kadar kısa sürede bu kadar çok para basmanın enflasyona yol açacağından korkan Fed, 2010’da para basmayı durdurdu. Bunun üzerine ABD ekonomisi yavaşlamaya başladı, hatta bir dönem daraldı, daha sonra da Avrupa’da Yunanistan’dan başlayan PIGS krizi patlak verdi. Sonuçta Fed yeniden para basmaya başladı ve 2010 sonundan 2011 ortasına dek ABD Para Tabanını USD 700 mia daha artırdı.  2012 ortasında ABD ekonomisinde büyüme hızı yeniden tökezlemeye başladı ve sıfıra yaklaştı. Fed’in buna cevabı yeniden para basmak oldu, 2012-2014 arasında USD 1.4 tr daha bastı.

Başta Avrupa, Japonya ve İngiltere olmak üzere diğer büyük merkez bankaları da bu dönem boyunca Fed’e ayak uydurdular, onlar da parasal genişleme yaptılar. Sonuçta 2008’den bu yana dünya ekonomisi madde bağımlısı bir insan gibi sıfır faizli bol paranın bağımlısı oldu, 2008’den bu yana gördüğümüz ekonomik büyümenin en az yarısı bu para bolluğu sayesinde ortaya çıktı. O yüzden Fed’in ve diğer merkez bankalarının halen yürüttüğü sıkı para politikasının gelecek yıl dünyayı ağır bir durgunluğa sokmaması mucize olur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları