‘Yeni Türkiye İktisat Okulu’

29 Mart 2023 Çarşamba

“Bugünkü mücadelemizin amacı tam bağımsızlıktır. Tam bağımsızlık ise ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür.” (Atatürk, 1922)

İzmir Büyükşehir Belediyesi, “yeniliğe davet” sloganıyla “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi”ni düzenledi. Peki, birinci yüzyılın ilk iktisat kongresini ne kadar biliyoruz?

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK

Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye yokluk ve yoksulluk içindeydi. Atatürk’ün deyişiyle “Her taraf viranedir, baykuş yuvasıdır. Halk çok yoksuldur, sefil ve çıplaktır.”(1) Ülke ekonomik olarak dışa bağımlıydı. Ekonomik bağımsızlığın önündeki en büyük engel kapitülasyonlardı. TBMM, Lozan görüşmelerine giden Türk heyetinden ne pahasına olursa olsun kapitülasyonların kaldırılmasını istedi. (2) Batılı ülkeler buna yanaşmayınca İsmet Paşa, Lozan’da sunulan taslağı reddetti. Görüşmeler 4 Şubat 1923’te kesintiye uğradı. Hem emperyalist Batı’ya, yeni Türkiye’nin “ekonomik bağımsızlığa” ne kadar kararlı olduğunu göstermek hem de yeni Türkiye’nin yeni ekonomi programını belirlemek için İzmir’de bir iktisat kongresi toplanması planlandı. Atatürk, 13 Şubat 1923’te İsmet Paşa’ya gönderdiği telgrafta “İzmir’de İktisat Kongresi’ni bizzat açmayı pek önemsiyorum” dedi. (3)

(İzmir İktisat Kongresi'nde çiftçi, sanayici, işçi ve tüccar gruplarının sembolleri)


ATATÜRK’ÜN KONUŞMASI

İzmir İktisat Kongresi (Türkiye İktisat Kongresi), Lozan Konferansı’na ara verildiği sırada, 17 Şubat 1923’te toplandı. 16 gün süren kongre, 4 Mart 1923’te kapandı. Kongreye çiftçi, tüccar, sanayici ve işçilerden oluşan 1135 delege katıldı. Kongre başkanlığına Kazım Karabekir Paşa seçildi.

Atatürk, İzmir İktisat Kongresi’ni açış konuşmasında, tarihimizdeki bu ilk iktisat kongresinin Erzurum Kongresi gibi “kurtarıcı” bir etkiye sahip olduğunu söyledi. “Ekonomik bağımsızlığa” vurgu yaptı. Bundan sonra ulusça “kılıca” değil “sabana” sarılarak üreten bir Türkiye yaratacaklarını söyledi. Yabancı sermayeye de açık olduklarını, ancak yabancıların ülkeyi yağmalamasına izin vermeyeceklerini belirtti. “Burasını esir ülkesi yaptırmayız” dedi. Düşmanlarımızın, ekonomik bağımsızlığımızı kabul etmek istemediklerini de ekledi. Yeni ekonomik programı “Say (Emek) Misak-ı Millisi” diye adlandırdı. (4)

KARMA EKONOMİ

Sonra Ekonomi Bakanı Mahmut Esat (Bozkurt) konuştu. Hiçbir iktisat okuluna bağlı olmayan yeni Türk ekonomisinin, “Yeni Türkiye İktisat Okulu” adıyla kendi iktisat okuluna bağlandığını ve yeni Türkiye’nin izleyeceği ekonomi politikasının “karma ekonomi” olacağını söyledi. Bozkurt, Karma Ekonomiyi “Özetle, bazı konularda ekonomimiz devletleştirme usulünü izleyecek, bazı konularda ekonomi teşebbüslerini şahsi teşebbüslere terk edecektir…” diye açıkladı. (5)

İzmir İktisat Kongresi’yle Türkiye’de devletin kontrolünde ve yönlendirmesinde, daha çok devletin özel teşebbüsü desteklediği bir “karma ekonomi” düzeni kuruldu. Korkut Boratav, devlet müdahaleciliği nedeniyle bu dönemdeki ekonomik politikayı “liberal” diye adlandırmanın güçleştiğini belirtiyor. (6) Atatürk’ün hazırlattığı ve 1931’den itibaren liselerde okuttuğu “Tarih IV” adlı ders kitabına göre cumhuriyetin ilanıyla başlayan “iktisadi devrim ve reform hareketlerinin temelinde” devletçilik vardır. (7) Emre Kongar’ın ifadesiyle “Devletçilik adı verilen uygulama 1930-1939 dönemine özgü değildir. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren uygulanan ekonomik siyaseti simgeler.(8)

İzmir İktisat Kongresi’nde, 12 maddeden oluşan “Misak-ı İktisadi” yayımlandı. (9) “Misak-ı Milli” siyasal bağımsızlığı, “Misak-ı İktisadi” ise ekonomik bağımsızlığı amaçlıyor; ikisi birbirini tamamlıyordu.

İzmir İktisat Kongresi’nde çiftçi, tüccar, sanayici ve işçi kesimlerini temsil eden 1135 delege, temsil ettikleri kesimler için çeşitli kararlar aldı. Kongrede Aşar Vergisi’nin kaldırılması, sendika ve grev hakkının düzenlenmesi, 1 Mayıs’ın “işçi bayramı” kabul edilmesi, sanayicilere destek olunması, yeni bankaların kurulması gibi önemli kararlar alındı. (10)

EKONOMİK KALKINMA

İzmir İktisat Kongresi’nden 5 ay kadar sonra, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile kapitülasyonlar kaldırıldı. Ekonomik bağımsızlık sağlandı. Kongre ilk amacına ulaştı.

Türkiye’de emeğin sesine ilk kez bu kongrede kulak verildi. Türkiye’de çalışan, üreten kesimler ilk kez bu kongrede kendi sorunlarını tartışıp kararlar aldı. Mahmut Esat Bozkurt’un “Yeni Türkiye İktisat Okulu” dediği “Kemalist Ekonomi Modeli” bu kongrede temellendi.

Türkiye, İzmir İktisat Kongresi’nin açtığı yolda 1923-1932 arasında tarımsal üretimde yüzde 58’lik bir artış sağladı: Tahıl yüzde 100, tütün yüzde 57, pamuk yüzde 67 arttı. (11) 1927’de “Teşvik-i Sanayi Kanunu” çıkarıldı. Yeni bankalar kuruldu. 1927’de 17 milyon lira olan milli sanayi imalatı, 1933’te -120 milyon liralık artışla- 137 milyon liraya çıktı. (12)

1929 Dünya Ekonomik Buhranı sonrası Türkiye’de “Planlı Devletçilik” dönemi başladı. Tarımsal ürünlerdeki aşırı fiyat düşüşleri nedeniyle tarımdan sanayiye geçildi. Bu dönemde devlet beş yıllık sanayi planları ile büyük sanayi yatırımları yapmaya başladı; fabrikalar kurdu, madenleri işletti. 1939’da Türkiye, tekstil ihtiyacının yüzde 80’ini yerli üretimle karşılar duruma geldi. (13) Türkiye’nin sanayi üretimi, 1923’te sadece 331 milyon lira düzeyindeyken 1938’de 1.2 milyar lira düzeyine çıktı. (14)

Cumhuriyetimizin 100. yılında İzmir İktisat Kongresi’nden, “Yeni Türkiye İktisat Okulu”ndan, “Karma Ekonomi”den, “Planlı Devletçilik”ten alınacak ne çok ders var.

DİPNOTLAR

  1. Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE), C.14, 3. Bas., İstanbul, 2015, s. 332.
  2.  Bilal N. Şimşir, Lozan Telgrafları, Ankara, 2012, s. 12.
  3. A.g.e., s. 422.
  4. Afet İnan, İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat-4 Mart 1923, s. 57-69.
  5. Afet İnan, a.g.e., s. 76.
  6. Korkut Boratav, “Devletçilik ve Kemalist İktisat Politikaları”, Türkiye’de Devletçilik, Der. Nevin Coşar, İstanbul, 1995, s. 117-118.
  7. Tarih IV, Kemalist Eğitimin Tarih Dersleri, (1931- 1941), 4. Bsk. İstanbul, 2004, s. 277.
  8. Emre Kongar, “Devletçilik ve Günümüzdeki Sonuçları”, Türkiye’de Devletçilik, Der., Nevin Coşar, İstanbul, 1995, s. 243.
  9. Afet İnan, a.g.e., s.19-20.
  10. Afet İnan, Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı 1933, Ankara, 1972, s. 59-81. İnan, İzmir İktisat Kongresi, s. 21-54.
  11. Stanford Shaw ve Ezel Kural Shaw, Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, C. 2, İstanbul, 1983, s. 461.
  12. Tarih IV., s. 297-298.
  13. Shaw-Shaw, a.g.e, s. 467.
  14.  İrfan Kalaycı, “Atatürk’ün Kalkınma Modeli (AKM): Günümüz Sanayi İçin Kazanımlar”, Maliye Dergisi, S.156, Ocak-Haziran, 2009, s.170. 


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Nedir Cumhuriyet? 30 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları