Daha Önceleri Nerelerdeydiniz? (2)

14 Mayıs 2015 Perşembe

İlhan Selçuk, Sevgili İlhan Ağabey’in sorgusunu savcı Zekeriya Öz yapmıştı. Üç gün iki gece süren sandalyede gözaltı süreci içinde geçirdiği kalp krizi atlandığından sonraki uzun özenli tedaviler sağlıklı yaşama dönebilmesine yeterli olamamış, yaşamına mal olmuştu. Mahkemenin serbest bırakması sabahı bulunca bizim bencilliğimiz yüzünden evine gidememiş, gazetede odasında buluşmuştuk. Bana en ilginç gelen gözlemlerinden biri de Savcı Öz’e ilişkin gözlemleri; hak-hukuk içinde gerçekleri arama sorumluluğundan uzakta, inandığı davaya, yazılmış senaryolara sadık, önyargılı, baş koymuş görev aşkı(!) olmuştu. Selçuk, kimliğine yaraşır bir incelik içinde sorgusunun tamamlanması noktasında, yıllar sonrasında geçmişi ile yüzleştiğinde neler hissedeceğini, yakınları, çocuklarına kendini nasıl savunabileceğini sorgulamıştı... Sorgusunda yöneltilen suçlamalar, zorlamalar kadar, geleceğe yönelik bakışı, inancı ile de, yüzleştiği kimliğin hukukçu olmaktan uzak militanca taraflılığının şaşkınlığını yaşıyordu...
Yine de Erdoğan liderliği-Cemaat, İktidar ortaklıklarının bozulması, Cemaat’ten gelen 17 Aralık operasyonları sonrası yolların ayrılması, bir diğerini yok etmeden var olamama noktasına geldikleri bugünlerde yaşananlardan, vicdanlı bir insan, aydınlanma bilgesi, hukukçu kimliği ile sevinemeyeceğinden, dahası yeni İktidarları hukuk darbesine karşı duruş yazılarının en işlevsellerini döşeneceğinden adım kadar eminim... Ergenekon gözaltıları, haksız-hukuksuz yargılamalarının, düzmece kanıtlarla yaratılmış senaryoların.. hak-hukuk ihlalerinde noktası virgülü ile benzeri günümüz haksızlık-hukuksuzluklarına geç kalmadan tepki vermenin gereğini yerine getirirdi...
Zekeriya Öz’e özel yetkili savcı olarak 2009’da Başbakan Erdoğan’ın eski zırhlı Mercedes’inin tahsis edilmiş olmasını, kendilerine yönelik haksız-hukuksuz, vicdansız suçlamaları, yaşatılanları ölçü almaksızın Öz ve diğer savcılar ile yargıca, yine günümüz İktidarlarının elindeki HSYK’den gelen meslekten ihraç kararına karşı dururdu... Öz’ün “mesleğin şeref ve onurunu bozdukları” gerekçeli meslekten ihraç kararı karşısındaki isyanına; “Savunmamız dahi alınmadı. Yazıklar olsun bağımlı HSYK’ye...” eleştirisinin yanında dururdu...

***

Görüldüğü üzere insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni savunuculuğu, insan gibi insan olmak, insanca sorumluluklarının gereğini yapmak zor zanaat. Gecikmiş şov çıkışlarla, sonradan en ağır eleştirilerle kahramanca, haktan, hukuktan yana duruşlar kahramanlık değil. Gününde, elindeki gücün, olanakların, örgütlülüklerin, görev ve sorumluluklarının gereğini yapmak gerek. Öyle ağır bedeller ödemekten, kahramanlıklardan falan söz etmeye de gerek yok.. yapabileceklerini yapabilmek, sorumluluklarından kaçmamak, insan olmak için çabalamak, en azından kirli çıkarlar adına suç ortaklığı yapmak yeterli...
Hiç değilse İktidarlarının bugün için yakalanmış, kurumların ele geçirildiği güçleriyle, bugünkü kendileri için en büyük tehdit gördükleri eski ortakları, paralel dedikleri yapıyla hesaplaşmalarında kullanılan haksızlık, hukuksuzluklara bugün karşı durmak, yeni hukuk suçlarının işlenmesini engellemeye çalışmak, hukukçuların görev önceliği... Paralel yapının o günler için ortak siyasi çıkarları adına tehdit olarak algıladıkları tüm kişi ve kurumlar, farklı değerleri savunanlarla birlikte, öncelikli Cumhuriyet, Atatürk devrimlerini, laikliği, çağdaş Türkiye’yi savunanları, TSK’nin kilit kadrolarının, besbelli iç ve dış çıkar odaklı tasfiye edilmeleri projelerinde yaşatılmış haksızlık ve hukuksuzluklarla hesaplaşmak başka...
İktidarlarının ılımlı siyasal İslamcı kimliği ile Ortadoğu, İslam dünyası içinde biçilmiş rolleri adına yapılmış ortak operasyonların haksızlık-hukuksuzluklarının ortalığa saçılması sonrası.. suçu “paralel” düşmanlarına atmak çok başka... Noktası, virgülü ile benzer senaryolarla, hakhukukun ayaklar altına alınması, insan hakları suçlarının işlenmesine onay verircesine seyirci kalmak çok çok başka...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları