Deniz Som’dan ‘Vaziyet’

15 Ekim 2014 Çarşamba

9 Eylül 2010 yılı öncesinden Cumhuriyet okurlarının, Sevgili Deniz Som’dan, “Vaziyet” köşesini ne kadar özlediklerini kendimden biliyorum... Yaşayan güzel Türkçeye ilişkin titiz dilbilimcilerimiz bile ‘Vaziyet’ olur mu? Güzel Türkçemizden anlamlı bir başlık bul...” hiç demediler... 12 Eylül darbesi sürecinde en çok, en uzun süreçli kapatılan Cumhuriyet gazetesinin çalışanlarının, kapalı günlerde bir arada kenetlendiklerinde, kendi çıkardıkları gazeteyi, kendi gazeteciliklerini sorgulamak üzere, illegal, gülmece yanı ağır basan bir çalışmanın ürününün adı olduğunu biliyorlardı... Cumhuriyet’in çalışanlarının emeği gülmece tadında özeleştiri konusu olmuşsa akla gelebilen en eski, başka dillerden, Arapçadan, Farsçadan sözcüklerle donatılacaktı...
Günlük yaşamda asık surat olmasa da, ağırbaşlı duruşlu Deniz Som son karar verici, başsorumlu olunca ortaya işte öyle bir gazete çıkıyordu... Deniz’in daktilosundan “Vaziyet”in her haberi, satırı, resimlerinin hazırlanışında, karşımdaki masanın başında toplanmış arkadaşlar, o kadar çok gürültü yapıyor, gülüyorlardı ki... Susturamayınca elimdeki işten vazgeçiyor, aralarına gürültü yapmaya, gülmeye katılıyordum... Ceza olarak verilen kapatmalar, Cumhuriyet çalışanları ile okurlarını, bizi öylesine kenetlemişti ki... Nadir Nadi’nin ölümü, yazarları ve çalışanlarını toplu istifaya zorlayan, 2. Cumhuriyetçiler patentli, liberaller operasyonu, okurların protesto için Cumhuriyet’i boykot etmeleri, şirketin iflasa sürüklenmesi, Berin Nadi’nin girişimiyle, İlhan Selçuk önderliğinde oluşturulan Cumhuriyet Vakfı şemsiyesinde, 1991’de yeniden buluşma böylece gerçekleşti...
Gazeteciliğe 1973’te Cumhuriyet’te başlıyan Deniz Som, 1993’te aramıza yeniden katılırken açılan köşesine, zorlu günlerin büyük dayanışmasının sıcaklığını taşımak üzere “Vaziyet” adını koymayı seçmişti... Cumhuriyet okuru ile birebir ilişkide, ortak üretimde Vaziyet köşesi özel bir işlev üstlenmiş gibiydi... İflas sonrası, patronsuz, parasız, okur desteğinde ayakta kalmaya çalışan Cumhuriyet’in bu zorlu günlerinde... En pahalı gazeteyi satın almakta zorlanan dar gelirli aydın okurlar aralarında birleşerek tek gazeteyi paylaşarak alır ve okurlarken, göreceli iyi konumda olanlar birden fazla gazete alıp, okumak isteyen başkalarına dağıtmaya çalışıyorlardı...
Dahası Nadir Nadi çevresindeki yazarları ile çalışanlarının gazeteden kopmaları, okurun da boykotla ayrılması geçiş sürecinde öylesine sıcak bir Cumhuriyet’i yaşatmak isteyen okurlarla, çalışanlar ilişkisi kurulmuştu ki... Deniz Som köşesine, kendisine gelen dayanışma mektupları, söyleşi, imza günleri etkileşmelerinde özel bir köprünün kurulmasında etkin rol oynamaya başlamıştı... Sonrası onun mektuplaşmaları ile, daha önce tanışmadığı Cumhuriyet okurları ile tanışma, buluşma süreçleri... Yine aramızdan ayrılmış Sevgili Erol Geylan girişiminde, CUMOK’lar olarak kendilerine yakıştırdıkları adla, sosyal dernek gibi çalışmaya başlayan, örgütlenen Cumhuriyet okurları dinamiği ortaya çıktı... Deniz Som, ödünsüz gazeteci kimliği ile aramızda, okurunun gönlünde...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları