İktidarın gücünü koruma oyunları...

09 Temmuz 2015 Perşembe

“Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunun Resmi Gazete’de ilan edilmesini birkaç günlüğüne geciktirmeden ne çıkar” sorgulamasını yapmadık... Minicik bir tarih oyunundan, üst üste bindirilen hukuk ihlallerinden çok şey çıktı... AKP’nin siyasal lideri Erdoğan’ı köşke gönderdikten sonra, demokratik ilkeler, hukuk içinde yeni yönetim kadrolarını oluşturması engellendi. Yetki kullanımına ilişkin birkaç güne sığdırılan taktiklerle, Erdoğan AKP üzerindeki liderlik gücünü, ağırlığını kullanarak, vesayet düzeni içinde hem parti yönetim kadrolarının hem de yeni hükümetin, iradesine karşı koyamayacak biçimde oluşumlarını sağladı... Yürürlükteki hukuk devleti, anayasal düzene, Cumhurbaşkanlığı işlevlerine aykırı, bağımsız kimliği unutun iktidarlarının tek yetkili lider kimliği ile iktidarları icraatları cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığı zırhına da bürünmüş olarak günümüze kadar sürdürülmesinin önü açıldı...
Kuşkusuz iradenin “yasama, yürütme, yargı, kamu icraatları, özerk olması gereken kurumları...” kapsıyor olması ile bağlantılı, hangi alana ilişkin irade kullanılıyorsa, yeni hukuk ihlallerinin gündeme sokulması söz konusu oldu... Biçimsel iktidarları gücünü kullanan AKP hükümeti, parti yönetim kadroları, güçler ayrılığı içinde bağımsız karar verici kurumları adına ağızları açmak, yetki gücünü kullanmaya kalkışmak kimselerin haddi olamadı... Bu çarpık, haksız, hukuksuz iktidarları gücünün kullanılması icraatları arttıkça, hele de seçim kampanyaları sürecinde daha bir çıplak açığa çıktıkça, AKP’nin biat kültürüne alıştırılmış seçmeninin de değişik gerekçelerle kaygılar duymaya, kafa karmaşasına yöneltti. Lidere biat ne kadar etkili sürerse sürsün, zikzaklı, çelişkili çıkışlarla da beslenmiş olarak ortaya çıkan sorunlarla bağlantılı kamuoyu önünde dillendirilmeyen kaygıları, tepkileri büyütmüş olarak iktidarlarındaki büyüme sürecini de durduran, seçimlerdeki anlamlı oy kayıpları ile başkanlık rejimine geçiş projesinin de askıya alınması sonucunu üretti...

***

AKP’nin koalisyonsuz hükümet kuramayacağı Meclis dağılımı sonuçlarından sonra, iktidarları gücünü koruma oyunlarında günler, aylar kazanma çırpınışlarının ne anlamı olabilir diyerek hafife alabilir miyiz? AKP’nin yönetim kadroları, hükümet oluşumunda birkaç gün içinde kullanılan yetkilerle Cumhurbaşkanlığı vesayet gücüne sağlanan katkılar sanıldığından çok daha kalıcı, ileriye dönük. Doğrudur, seçmen 21. yüzyıl otoriterleşmesinin rejim değişikliği işlevini içinde barındıran “Türkiye tipi başkanlığa” geçişi durdurdu. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’yi vesayet gücü ile yönetmesi gerçeğini değiştiremedi.
Meclisin yeni AKP’li milletvekillerinin oluşumundaki denetim gücü ile AKP parlamenter gücüne konulmuş ipotek sadece bir ayrıntı. AKP içinde kimi etkin siyasi liderlerin kanına dokunuyor olsa da biat kültürü, örgütlülük raconu, değil AKP çıkarları adına yeniden yapılanma, onurlu duruşlar sergilemeye, anlaşılır biçimde ses çıkarabilmeye engel... Bize yansıyanı, sadece AKP merkezli yeni hükümet oluşumuna dönük olarak, muhalefet partilerinin üçünden de gelen “Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin kullanılmasında anayasal sınırlara uyulması koşulunun” koalisyon pazarlığı gündemine alınamayacağı... Erdoğan’ın söylemi ile seçim yenilenmesine gidilmesi arayışlarının taktikleri içinde, hukuken kaçışı olamayacak yeni hükümet kurulması görevlendirmesinde, Davutoğlu’na bile görev verilmesinin geciktirilmesi taktiklerine gelince...
Bir ayı bulan oyalamada öngörülmemiş koalisyon zorunluluğu karşısında iktidarlarının sürdürülmesi icraatlarında sayısız yeni hukuk en azından demokrasi geleneklerine aykırı icraatlar yangından mal kaçırılır gibi gerçekleştirildi... Yargı ve emniyette, etkin kamu kurumlarında kitlesel yeni atamaları, kadrolaşmaları, yeni hükümetlerin sırtına kalacak büyük kamu ihaleleri, yaptırım kararlarını alıverdi... En ürkütücüsü de AKP, en çok oy almış parti olsa da, yasal kadrolarının yönetim ve iradesine sahip çıkacak, özgür kararlar verebilmekten çok uzakta...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları