Sapla samanı birbirinden ayırmak kolay mı?

14 Mayıs 2024 Salı

İnsanlığın geçmiş birikimlerinin süzgeçten geçirilmiş halinin bu değerli özsözünün geçerliliği, günümüzde daha da çoklu nedenler üzerinden değeri, katlanmış boyutlarda gibime geliyor.

Bilişim, iletişim teknolojilerindeki yaşanan patlamalar, bilincimizin, beynimizin içine ahtapot gibi yerleşebilen, emperyal kirli çıkarlar ellerinin tuzaklarında en bilinçli insanların bile savrulmamaları kolay değil.

Hani bizim kuşakların bir zamanlar çok keyifle izledikleri, ülkemizin de içinde olduğu bir Eurovision şarkı yarışması var ya. İktidarın avucunun içinde, ülkemizi bu yarışmaların içine sokmuş, sonrasında da çıkarmış TRT var ya? Onların sesi soluğu hiç çıkmıyor olsa da bu yıl ülkemizin diğer kanallarında sıcak haberler gelişmelerinin içine giriverdi. Haberlerin içeriklerinden de öğrendiğimiz üzere geçmişte de dünya siyasal çatışmalarının odağında kullanılmış olmasından da daha etkin bir çatışmacılık içinde, skandallar arasında dalgalanılıp durulamamış.

Türkiye besbelli Saray iradesi ile uzak durmuş olsa da Sertap Erener’in konuk olarak katılması ile gerekçelendirilmiş ilk haberler sonrasında, final gecesinde yaşananlar zirvede skandallar, gelişmeler üzerinden, siyasal boyutları da çok anlamlı tartışmaların ülkemize de sıçraması kaçınılmaz olmuş...

***

İnsanlık adına dünya ölçeğinde yaşanmakta olunan insanlık dışı katliamların hesaplaşılmasında kaçınılmaz, yetenekli, duyarlı sanatçıların kullanılması en etkin, kolaycı silah, araç olarak kulanılmaları gündemimizin odağına oturmuş... Güzelim, gencecik, kuşkusuz alanında çok da yetenekli İsrail adına yarışmada olan sanatçı, dünyanın insanlık dışı sınır tanımaz dozlardaki kanlı cinayetlere suç ortaklıklarının kurbanıymış gibi hedef tahtasında yuhalandığı protestolar yaşamış...

En kirlisinden güç ittifaklarının sorumluları arazi, en içten kirli düzenlere karşı çıkabilen, çok değerli sanatçılar, yarışmacılar, kamuoyu yaratmada öncülük yapan örgütlenmelerden, her kafadan aynı olanlarının bile farklı cephelerde görülebildikleri ya da gösterilebildikleri olaylar, protestolar dünya çapında yaşamın her alanında... Dünyanın her yerinden, elbette Ortadoğu üzerinden yaşananlarda en çok sorumluluk yaşanması gerken ülkemizin içinden de her kafadan farklı bir ses çıkıyormuş gibi çarpıtılan yansımalar.

Yıllardır Ortadoğu’nun en karanlık diktatörlüklerinin, elbette en başlarda tüm din odaklı saray yönetimlerinin egemen olduğu sarayların sultanları en sorumluları... İsrail iktidarları geçmişin mağduru, şimdilerde en ağır suçluların başını çekenler olarak Ortadoğu kan revan... Kanı en çok akıtılanların odağında Filistin halk örgütlenmelerinin her cephesi, en sıradan suçsuz yaşamaya çalışanları var...

İnsan hakları savunuculuğunda Amerika’da bile isyan bayrağı çekmiş olarak eyleme çıkanlar varsa, Vietnam’dan sonra, sıradan Amerikalıların bir şeylere uyanıp patlama noktalarına doğru yol aldıklarının göstergesi olabilir. Avrupa ülkeleri 1970’ler sonrası demokrasi, uygarlık çizgisi, değerleri üzerinden çok kayıplar yaşanmış olsa da biraz daha duyarlı, ses yükseltiyorsa. Bizim ülkemizin sıradan insanı, bilincine varamamış olsa bile kaçınılmaz kültürel bağları ile duyarlılığını yükseltiyorsa. Bizim Saray yönetiminin de yakın günlere kadar sürdürdüğü siyasal çizgisini, ne kadarı ile içtenlikli, işe yarayabilir boyutta olabileceği belirsizlik içindeyse de kamuoyuna dönük söylem, ağız, çizgi değiştirmesi kaçınılmaz olmuştur...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları


En Çok Okunan Haberler