Sarayın yasal kaydı gecekondu oldu...

11 Temmuz 2015 Cumartesi

Evet, Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun dün kamuoyuna ulaşan son kararı ile iktidarlarının Bakanlar Kurulu, belediye kararları ile sonradan yasallık kazandırılmaya çalışılan “Saray”a ilişkin hukuken geçerli resmi statü; Danıştay İdari Davalar Genel Kurul kararı ile noktalanmış olarak, yeniden kaçak gecekonduya dönüşmüş oldu... Bilindiği üzere daha önce de meslek örgütlerinin açtıkları davalarla bağlantılı birden fazla yasadışılığı ilan eden üst yargının kararları yok sayılmış, kaçak gecekondu içerikli inşaatlara gizlilik içinde hız kazandırılmıştı... İktidarları yasadışılığı ortadan kaldırmaya yönelik, Ankara Belediyesi ve Bakanlar Kurulu kararları ile, durum aklaması yapmaya çalışmıştı...
Danıştay’ın son kararı; 5 meslek odasının itirazlarını haklı bularak, Saray’ın inşaatına yasallık kazandırılmaya çalışılan ilgili Bakanlar Kurulu ile Ankara Belediyesi’nin kararlarının ikisi için birden yürütmeyi durdurma kararı vererek sonradan oluşturulmaya çalışılan yasallık konumunu ortadan kaldırdı... Davalar Genel Kurulu, Atatürk Orman Çiftliği’nin “özel statüye sahip devlet malı” niteliği nedeniyle lokal, mevzi çözümler önerilemeyeceği olgusunun altını çizerek 16 Ocak 2012 tarihli, 136 sayılı Bakanlar Kurulu’nun “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı” ilan edilerek Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapılmasına ilişkin kararı için “hukuka aykırılık” gerekçeli yürütmeyi durdurma kararı verdi. Aynı “hukuka aykırılık” çerçevesinde Ankara Belediyesi’nin ATO’nun statüsünü ortadan kaldıran, Saray inşaatına tahsis ve inşaata yasallık kazandırmayı amaçlayan kararlarının da geçersizliğini ortaya koydu...

***

Saray’ın, Atatürk Orman Çiftliği’nin, Atatürk’ün yıllarını vererek bozkırda tarımı geliştirme amaçlı işlevini, tarihi miras değerini ortadan kaldıracak biçimde yağmalanması işlevli statü değişikliği, dev beton yığını olarak güç dayatma, görgüsüzlük boyutları ile yüksek maliyetlerinden, Cumhurbaşkanlığı’na tahsisi ile gelen tepkilerden sonra, “Külliye” adıyla pazarlanması sürecinde gelen, kaçak gecekondu statüsünü belgeleyen üst yargı kararı tartışmalar daha da karmaşık bir boyut kazanmaya aday...
Yasadışılık, yağma içerikli çiftliğin yeni kullanımlarına ilişkin meslek örgütlerinin görev alanlarına giren itirazları nedeniyle mimarlar başta ilgili meslek örgütlerinin hak ve örgütlülüklerinin İktidarları tarafından gasp edilmesi, yandaş medyada aleyhte kampanyaların düzenlenmesiyle ilgili gelişmeler sonucun sadece bir boyutu. Kamuya bu kadar ağır maliyetlerinin üzerine Saray’ın yıktırılmasının savunulması çok zor olduğuna göre, Atatürk’ün çiftlik, tarihi mirası ile bağlantılı en işlevsel, kamu yararı içerikli çözümler nasıl üretilebilecek? 21. yüzyıl sivil otoriterleşmesinin, Başkanlık özlemlerinin simgesi olarak yaratılmış yapılaşmanın üzerine, Cumhurbaşkanlığı’na tahsis, kullanım kararları nasıl bir formülle kamu yararlı işlevsel kullanımlara dönüştürülebilecek? Hangi boyutları ile koalisyon pazarlıklarında gündeme girebilecek?
Daha da anlamlısı yasadışılık, gecekondu hukuksal konumunun yargı kararı ile ortaya çıkması ile bağlantılı, Cumhurbaşkanlığı’nın görev ve yetkileri, sorumluluklarını tanıyamayan icraatları ile buluşan çağrışımların pekişmesi ile.. Koalisyon arayışlarında yazılı maddeler içinde yer alsa da almasa da asıl gündemde olan “Cumhurbaşkanlığı’nın görev alanlarının yasal, anayasal, hukuk devleti, parlamenter düzen sınırlarına çekilmesi...” gündemi nasıl hafife alınabilecek?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları