Behzat Ç. Tövbe Eder mi?

23 Haziran 2012 Cumartesi
\n

John Lennon demişti: Şiddet her yerde sergilenirken sevişmek için gizlenmek zorunda kaldığımız bir dünyada yaşıyoruz.

\n

Otoriteyi kabullenmişlerin ülkesi Türkiyede bizim sanatçılardan da böyle kışkırtıcısözler duymaya ihtiyacımız var.

\n

Örneğin iktidarın dizilerle de uğraşmaya başlamasını sorgulayabiliyor muyuz?

\n

Bu dönem bana Dallaslı darbe günlerini hatırlatıyor. Baskı altındaki insan dizilere kaçıyor. Buna bu satırların yazarı da dahil!

\n

Dallastaki kötü adam J.Ra kızıp televizyonu balkondan fırlatma duygusuna kapıldığım günden bu yana dizilerle aram yoktu. Bu yıl ilk kez farklı bir konuma geçtiysem sebebi ne? Ülkenin tehdit ve şiddet ortamına hapsolan bünye, dışarda olan biteni kaldıramıyor olmalı...

\n

Senaryoların çoğu zekâ yoksunu, seyirci ile alay ediyor. Bu arada iktidar bazı dizilere taktı. Gerekçe, dizilerdeki karakterlerin kötü rol modeli olması!

\n

RTÜK, Behzat Ç. dizisine 273 bin lira ceza kesti. Karakterler içki içip küfür ediyorlarmış.

\n

Küfür kısmını hiç anlamadım. Küfrü gizleyen biiiip sesi duymuyor muyuz epeydir?

\n

Behzat Ç. güçlü senaryosu ile fark yarattı. Ayşe Kulinin Vali adlı kitabından uyarlanan filmde oynayan Erdal Beşikçioğlu bu dizide sıradışı komiser Behzat Ç. rolünde. Dizide polis teşkilatının kirli yüzüne parmak sokuluyor.

\n

RTÜK nasıl bir Behzat Ç. istiyor? Eşi savcı Esra öldürüldüğüne göre artık 3 çocuk da yapamaz. Yoksa Amirim tövbe edip umreye mi gidecek? İçkiyi bırakıp namaza mı duracak?

\n

***

\n

Bizim gazetenin Çankaya Belediyesiyle düzenlediği, Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözerin yönettiği aylık Cumhuriyet Söyleşilerinin sonuncusunda Behzat Ç. rolünü oynayan Erdal Beşikçioğlu ile Tiyatro, kadın ve şiddet üzerine konuştuk. Şiddet sadece kadın bedenine fiziki saldırı anlamına gelmez. Şiddet ille de gücün doğrudan uygulanması değildir. RTÜKün diziye kestiği ceza da bir tür şiddet değil midir?

\n

Bu çerçevede bakabilirsek, Fransız düşünür Foucaultya yaklaşarak sadece bedenin değil, okulun, hapishanenin, hatta giderek dizilere kadar hayatın tüm alanlarının iktidarın şiddetine maruz kalabildiğini görürürüz. Ülkenin geneli tecavüz alanına dönüşür. İktidarlar başıboş kaldıklarında normlarını, kurallarını dayatarak şiddet uygular.

\n

Sonra gün gelir, bir de bakarız, o normlar normal olmuş. Biz de normalleşmişiz!

\n

İster din üzerinden olsun, ister başka bir ideolojik araçla, kısıtlanmamış gücün sahibi iktidarların hepsi bireyin otoriteyi içselleştirmesini ister. Kadının edilgen olduğu ilişkide erkek, halkın suskun olduğu yerde siyasi iktidar bu baskıyı uygular.

\n

***

\n

Behzat Ç., Erdal Beşikçioğlu. Aydın, Ankaralı, 5 yılını Diyarbakır Devlet Tiyatrosunda geçirmiş, askerlik Yüksekovada. Gençlerbirliği taraftarı. Sanatçı. Onun söyledikleriyle yazıyı noktalayalım:

\n

Seyirci muhafazakâr da olsa sevdiği diziyi seyreder. Tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceği gibi sanatla seyircisi arasına da kimse giremez. Sanatın muhafazakârı olmaz. Gelecek sezon daha haşin bir Behzat Ç. bekliyor bizi:

\n

Katilleri bulmam için her yol mubah diyor kahramanımız, Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin savcısı öldürüldü!..

\n

Seninle avunacağız Amirim!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Kıymete Binecek 18 Mayıs 2013

Günün Köşe Yazıları