Arter’de hayallerle gerçekler arasında: Harikalar diyarında yolculuk...

22 Şubat 2024 Perşembe

 “Hayyam! Şarap ile mest isen keyfine bak,

Bir ay yüzlünün yanındaysan keyfine bak,

Dünyanın sonu yokluktur, varsay ki yoksun;

Madem ki varsın şimdi; keyfine bak.” 

Sevgili Okur, bilirim hiç ama hiç, keyfimize bakmanın sırası değil! Tam tersine  çok çalışmanın sırası. Tüm yanlışlara, haksızlıklara, alçaklıklara, yalana, talana, karşı çıkma sırası. 31 Mart’a dek süreceğinden hiç kuşkumun olmadığı tehdit, küfür ve baskılara karşı çıkma sırası! Ama gelin görün ki insanız ne de olsa! Hayal kurmadan olmuyor. Bir sergiye gittim ve dünyamı şaşırdım. Hayallere dalmak ne demek, “bir harikalar diyarında” eşsiz bir yolculuğa çıktım. Bu yolculukta pusulam  Ömer Hayyam’ın yukarıdaki  dizeleriydi. En iyisi baştan başlamak...

‘FARZ ET Kİ SEN YOKSUN’

Arter’de bir süre önce açılan “Farz Et ki Sen Yoksun” başlıklı  sergi, adını Ömer Hayyam’ın dizelerinden alıyor. Bu mekânda gerçekleştirilen ilk özel koleksiyon sergisi. Küratörü, daha önce de nice sergisini izlediğimiz, sanat kitaplarıyla zenginleştiğimiz ve bence biraz da “büyücü tozu yutmuş” Selen Ansen.  

 “Büyücü” sözünü özellikle  kullandım. Evet, Ömer Koç’un muhteşem, olağanüstü bir koleksiyonu var. Tamam...  Ancak onlar içinden 400 sanatçının 600 kadar eserini bir araya getirip birbirinden bunca farklı, bunca alakasız dönemler, tarihler, coğrafyalar, disiplinler, yöntemler arasında böylesi ilişkiler, bağlar kurup bunca çok anlatıya yer verebilmek... Bunca birliktelikten bunca çok serüven, öykü ve çağrışım üretebilmek... Sınırları  bunca yok edip köprüler kurabilmek; içine felsefeyi, edebiyatı, düşünce ve duygu dünyalarını katabilmek, her babayiğidin işi olamaz. Bu nedenle işin içinde büyücülük var dedim.

Ünlü sanatçılardan Albrecht Dürer, Picasso, Fahrünisa Zeid, Lichtenstein, Andy Warhall, Nancy Fouts, Chagall François Houtin’den Yüksel Aslan, Neşe Erdok, Hale Asaf, Selçuk Demirel’e ya da hiç bilmediğim nice sanatçının eserinin yanı sıra anonim eserler... Sadece sanatçılar değil, yazarlar, düşünürler de oradalar. Kâh el yazılarıyla, kâh aforizmalarla, özdeyişleriyle. Mustafa Kemal Atatürk, Nâzım Hikmet, Napolyon Bonapart, Nitzsche’den tutun Paulo Coelho, Baudelaire, Oscar Wilde, Marcel Proust’a hepsi oradalar...

EV ATMOSFERİNDE HAYALLER VE GERÇEKLER 

Resimler, fotoğraflar, kitaplar, belgeler, mektuplar, nesneler, eşyalar, mobilyalar, yerleştirmeler, heykeller, yazmalar, hapishanede işlenmiş boncuklar... Hayaller ve gerçekler... (Hem koleksiyoncunun, hem de sizin...)  En sıradan ve en sıradışı olan... Hayat ve ölüm... Bedenimize ait ne varsa... Bunların hepsi birbiriyle  ilişki kurabilecek bir biçimde sanki bir ev atmosferinde  Arter’in iki katına yayılmış. Hepsi birbiriyle diyalog ve  etkileşim halinde. Siz onlar arasında dolaştıkça sergi  sizin çağrışımlarınızla da büyüyor, büyüyor, büyüyor...  Hiyerarşi yok. Kronoloji yok. Tam bir özgürlük! Bu mekânsal kurguda, yolunuzu siz bulacaksınız! (Yine de rehberle dolaşmanızı öneririm.) 

Ölüm ve yaşam... Bakmak ve görmek... Yükselişler ve alçalışlar... Yükselişler ve düşüşler. Her biri metafor yüklü nesneler. Hiçbir yere çıkmayan merdivenler...  Yüzü göstermeyen portreler. Yaşamın faniliğini sunan iskeletler. “Yasak kitapları okuyun” diyen kitaplıklar,   oturulamayan koltuklar, içilemeyen kahveler... Başkaldıran İsa, tencere ve kapaklardan oluşan Marilyn Monroe’nun yüksek ökçeli ayakkabıları. Daha neler ve neler... Dedim ya: Harikalar diyarına yolculuk... Ya da Selen Ansel’in deyişiyle “Her şeyin düştüğü ve düşmeye devam ettiği dünyada yükseliş ve kaçış alanlarını bulmaya yönelik bir çaba.” Kendi benliğimizin sınırlarını aşarak, yaşamı özgürce kucaklamamızı anımsatan dizeler peşinde harikalar diyarına yolculuk. 

Kaçırmayın bu sergiyi... Emeği geçenleri kutlarım. 

NOT: Sevgili Okurlar,  24 Şubat Cumartesi, saat 14.00’te Ankara’da Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (Abidin Daver Sokak, No 14, Çankaya) “Hayata ve Kitaplara Dair” başlıklı söyleşim var. Ankara’daki dostları yani okurları beklerim. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları