‘Görülen Lüzum Üzerine’ Faşizm...

27 Ekim 2013 Pazar
Haberi Cumhuriyet’te okuduğum
zaman neye uğradığımı şaşırdım.
Murat İnceoğlu’nun yazısındaydı. Art
arda yapılan duruşmalar nedeniyle
Ayşe Berktay’ın Bakırköy’den Silivri
Cezaevi’ne nakledildiğini, Silivri’de kadın
cezaevi bulunmadığını, sayıları az olsa da
yerleştirildikleri blokta kadınlar görülmesin
diye camların siyaha boyandığını
söylüyordu...
Bir avukat arkadaşıma sordum. Bu gibi
kararları kim verir, nasıl verir? Soruma
çok şaştı. Gülümseyerek, “Görülen lüzum
üzerine, deyip her kararı alabilirler” dedi...
Bu yanıttan sonra bir haftadır ne yana
baksam “görülen lüzum üzerine” yapılan
uygulamalara bakıyorum.
ODTÜ çığlığı
Görülen lüzum üzerine ODTÜ gece yarısı
baskınına uğruyor. Görülen lüzum üzerine
3 bin 17 ağaç yerinden sökülüyor. Ağaçlar
sayılarla değil kökleriyle tutunur hayata
ve toprağa. Kaba gücün söktüğü her kök
gelecek kuşağa sıkılmış bir kurşun...
Görülen lüzum üzerine tıpkı Gezi’deki gibi
ODTÜ’de kıyıma karşı çıkanların üzerine de
kinle, nefretle ve orantısız şiddetle gidiliyor!
Bugün kucaklarında fidan taşıyan, toprağa
yeni fidanlar eken, kentlerine sahip çıkan o
gençler, ODTÜ’nün nasıl bir çorak arazide
yoktan var edildiğini görmediler. O zaman
doğmamışlardı. Ama yaratılan bu mucizeyi
bilen, fark eden, hisseden ruhları, toplumsal
bellekleri ve çağdaş bilinçleri var... Çığlıkları
bu nedenle bütün ülkeyi sarıyor!
Görülen lüzum üzerine, Türkiye’nin her
yerindeki Gezi ve direniş eylemleri için,
Gezi’ye destek verdikleri için, öğrenci ya
da öğretmen, çocuk ya hoca demeden
soruşturmalar açılıyor. Gezi Direnişi’ne
destek vermek, okuldan uzaklaştırılmak,
görevden alınmak, sürgüne yollanmak,
gözaltına alınmak, tutuklanmak, ceza almak
için yeterli neden.
Can pahasına direniş
Hak, hukuk nerede diyeceksiniz!
Aramayın! Yok!
Görülen lüzum üzerine açılan davaların
sonuçları bile beklenmiyor. Davalar
sonuçlanmadan, kolluk güçleri harekete
geçiyor, talan ve rant politikasının gereğini
görülen lüzum üzerine yerine getiriyor.
Görülen lüzum üzerine, hukuk kaldırıldı,
artık yok. Gezi direnişlerinin bir türlü sona
ermemesinin asıl nedeni budur! Yaşları
kaç olursa olsun, bu “Gençlerin” canları
pahasına ağacı, ormanı, bahçeyi, parkı
koruma kararı bundandır. Canları pahasına
karşı çıktıkları hukuksuzluktur!
İstanbul Üniversitesi, Anadolu
Üniversitesi, Boğaziçi, Karadeniz Teknik,
Samsun Ondokuz Mayıs, Akdeniz, Yeditepe
ve Yıldız Teknik üniversitelerinden ve
adlarını sayamadıklarımdan birbiri peşi sıra
bunca destek hukuksuzluğa karşı yükselen
çığlıktır, başka bir şey değil. İzmir’de “Diren
Ağaçlıyol” direnişi de öyle!
Özetle, görülen lüzum üzerine faşizm...


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları