Kitap fuarı derken...

05 Kasım 2023 Pazar

Bugün Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nın son günü. Sayısız yayınevini, farklı kurumların yayınlarını bir arada görmek, yazarlarla, çevirmenlerle, yayıncılarla buluşmak, okurlarla sohbet etmek, panellerle zenginleşmek şahane. 

Hele Cumhuriyetin 100, fuarın 40. yılında “Yaşasın Cumhuriyet” teması ve hocaların hocası Nermin Abadan Unat’ın onur yazarı seçilmesi daha da şahane! Nermin Hoca’nın açılışa rahatsızlığı nedeniyle katılamaması hepimizi üzerken ödül gecesi dimdik ayakta yaptığı konuşmayla bir kez daha tarihe geçti! Bu konuşmada 103 yaşındaki hocamız gençlerden laikliği ve bağımsızlığı her daim korumalarını istiyordu! 

Bu yoğun ve şahane kitap fuarı günlerinde PEN Yazarlar Derneği olarak iki panel düzenledik. “Cumhuriyet Kadın Devrimidir” panelimizin katılımcıları Binnaz Toprak, Nazan Moroğlu ve Yaşar Seyman; “Cumhuriyet Kültür Devrimidir” panelimizin konuşmacıları ise Emre Kongar ve Zülfü Livaneli’ydi. Çok büyük ilgi gören her iki buluşma da ufuk açıcıydı. PEN adına her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varlar! 

AMA GELİN GÖRÜN Kİ 

Ama gelin görün ki kitap fuarının tam orta yerine usta gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanması düştü. O tutuklamayla birlikte bir kez daha vurulduk, utanç içinde kahrolduk. Sadece hak hukuk, adalet adına değil devlet adına, millet adına, insanlık adına duyduğumuz utanç hayatta herhangi bir şeyden tat almanın önüne geçti. 

Gelin görün ki bu tutuklanmayı izleyen günlerde fuarda, bana kitap imzalatmaya gelen birçok kişi ülkedeki bu yozluğu, bu çöküşü nasıl durduracağımızı soracaktı. Günlerdir Tolga Şardan’ın başarılı gazeteciliği konuşuluyor. Bu arada ben de onun “Komonist Masası”ndaki Nâzım Hikmet kitabını (Doğan Kitap) anımsatayım.

Gelin görün ki kitap fuarında insanı kahreden bir başka olay daha vardı. Kitap fiyatlarının korkunç yükselişi! 

Kitabı var eden her maddeyi, kâğıdından mürekkebine yurtdışından alırsanız bu enflasyonla gençler kitaba nasıl ulaşabilsin ki! Üç beş gencin bir araya gelip paralarını birbirlerine ekleyip kitaplara ulaşma çabasına, inanın insan yüreği dayanmıyor. Fuarın en kalabalık bölümü sahaflar bölümüydü. Şaşmamak gerek...

‘BÜYÜK İNSANLIK’

Bu yazı kitapsız bitmesin: Fuar günlerinde, benim de yeni bir kitabım çıktı. “Anadolu’da Bir Devrimci Prenses” (İnkılap) Ama ondan değil aynı yayınevinden bir başka kitaptan söz edeceğim.

Adı: “Büyük İnsanlık” Yazarı Gülşen İşeri. Gürcan Öztürk’ün fotoğraflarıyla belgesel nitelikte eşsiz bir tanıklık örneği. “Yeryüzünün gerçek sahiplerinin, işçilerin hikâyesi.” Madende, inşaatta, tarlada, tersanede vb. ekmek ve emek mücadelesi... Ve her bölümün sonunda vicdanı olan her insanın bilmesi gerekenler... Çok yalın, dolaysız, insanın yüreğine ve aklına yer eden bir çalışma. Kitabın isim babası Zülfü Livaneli. 

Gülşen İşeri’ne “Keşke kitabın başına Nâzım Hikmet’in Büyük İnsanlık başlıklı o muhteşem şiirini koysaydın” diyecek oldum. “Yapı Kredi Yayınları değil şiiri, dört dizeyi bile kullanmama izin vermedi” demez mi! 

İşte bu olmadı. Çok ayıp etmişler. Ey, okur sen bu kitabı okuyacaksan mutlak beraberinde Nâzım’ın şiirini de oku: 

Hani “Büyük insanlık gemide güverte yolcusu/ tirende üçüncü mevki/ şosede yayan/ büyük insanlık” diye başlayıp “Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter/ pirinç de öyle/ şeker de öyle/ kumaş da öyle/ kitap da öyle/ büyük insanlıktan başka herkese yeter” diye devam eden ve “ama umudu var büyük insanlığın/ umutsuz yaşanmıyor” diye biten o ünlü şiir...

Hepinize adaletli ve kitaplı günler dilerim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları