Ne biçim memleket bu!

26 Mart 2023 Pazar

Nasıl bir memleket bu! Nasıl bir devlet! Nasıl bir hükümet! Nasıl bir adalet! 

Tam da Dünya Şiir Günü’nde Türkiye’nin en muhteşem şairlerinden biri yargılanıyor. “Şiirin referansları özgürlük, adalet ve vicdandır” diyen Şair Ahmet Telli. Neden mi? 2015’te IŞİD’in Kobani’ye saldırısı sonrası bir toplantıda yaptığı konuşma, okuduğu şiir yüzünden! Dava 4 Temmuz’a ertelendi. 

YASAKLAR SON HIZ

Mart ayında yasaklar son hız ilerlemekte. Ahmet Ümit’in “Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri” isimli kitabı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından incelendi 18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte “müstehcen” bulunduğu gerekçesiyle “Muzur neşriyat” sayıldı ve poşete sokuldu. Aynı gerekçe Jeanette Winterson’un “Vişnenin Cinsiyetiadlı kitabı da öyle...

El insaf! Çüş! Bunlar çocuk kitapları değil ki! Ayrıca: Her gün kadınların öldürüldüğü ülkede yaşamak, her gün açlıkla sınanmak, her gün kavga, şiddet tellallığı yapan yöneticileri dinlemek, uyuşturucu trafiğinde yaşamak, geleceğini görememek değil de bu kitaplar mı 18 yaşından küçüklerin maneviyatını ve gelişmelerini kötü etkileyecek?  

Türkiye Yayıncılar Birliği kitap yasaklama ve toplatmaların hızla arttığına dikkatleri çekti. Üç kuruluş PEN, TYS ve Türkiye Yayıncılar Birliği ortak açıklama yapıp tepki gösterdi. 

NEDEN ŞİMDİ? 

Murat Kahraman’ın iki kitabı için bu yıl ocak ayında toplatma kararı verildi. Biri “Çığlık”, tam 9 yıl önce; diğeri “Bitmeyen Veda” 4 yıl önce yayımlanmıştı.

Geçen hafta, Yavuz Ekinci’nin “Rüyası Bölünenler” kitabına basım, dağıtım ve satış yasağı geldi. Tümüne el konuldu. 2016’da yayımlanmıştı. 

Güler misin ağlar mısın! Yıllar önce yayımlanmış bu kitapları okuyan zaten okudu! Neden şimdi yasaklamak? Seçim yaklaşıyor, bak nasıl da okuyanların, yazanları, aklı çalışanların canına okuyoruz gösterisi mi bu? “Kitap istemezük, biz cahilleri severiz!” pespayeliği mi? Sansürü meşrulaştırma çabası mı? Bakalım daha seçime kadar neler yapacaklar! 

Hak, hukuk, adaletsizlikteki şiddet, ülkeyi yönetenlerin / yönetemeyenlerin dilindeki şiddet, her çevreye bulaşıyor, yayılıyor.

YAZIYA-MANİFESTOYA TEPKİLER 

“Hay sizin kadın iffetiniz” başlıklı yazımda kadınları koruyan yasanın sorgulanmasına karşı çıktım diye, adını anmak istemediğim bir gazetenin önce hışmına uğradım, derken yemediğim küfür kalmadı! 

Ülkedeki yaygın kadın düşmanlığını, kadına bakışı bildiğimden hiç şaşmadım. 

Beni şaşırtan, başka bir olaya, 2023 Şiir Manifestosu’na kimi edebiyatçılardan gelen tepkiler oldu. Edebiyatçılar arasında “Öteki” denilenlere bunca büyük bir nefret, kin, düşmanlık olduğunu bilmiyordum doğrusu. ( Manifestoyu anlayamayanlar, iletişim uzmanı Aytuna Tosunoğlu’nun yazısını okusun:

https://www.gazetepencere.com/barisin-manifestosu/ ) 

PEN Türkiye’nin 2023 Şiir Ödülü’nü alan yazar, şair Barış Pirhasan’ın yazdığı manifesto kimileri tarafından alkışlanıp yüceltilirken kimilerini de öfkelendirdi. Eleştiri, öfke bir yana, hakarete sarılanlar bile oldu. E baştaki bu kadar rahat küfür edip durursa, alttakilere de bulaşıyor. 

Çoğuna gülüp geçtik. Kimilerine de “Bizi düşmanın attığı taş değil dostun attığı gül yaralar” diyerek Hallacı Mansur’u ve Pir Sultan Abdal’ı anmadan edemedik. 

Kestirmeden söylemeliyim: Hem kitap yasaklama, sansür hem hakaret içeren tepkiler, inanın hepsinin daha da çok okunmasına, duyurulmasına neden oluyor!

Hepinize küfürsüz, hakaretsiz, tehditsiz, bol şiirli, bol kitaplı, bol manifestolu bir pazar diliyorum. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları