Hayır, bu pazar, size ihanetten, nankörlükten söz etmeyeceğim. “Huylu huyundan vazgeçmez” diyor; Meral Akşener’in masadan ayrılmasına mutlu oluyorum! Masanın artık daha kucaklayıcı olacağı umudum çoğaldı, hem de oyumu daha gönül rahatlığıyla kullanabileceğim. 

Bugün konumuz yine şiir. Tevfik Fikret’le ilgili son yazıma sizden gelen olumlu tepkiler ve katkılar üzerine “Atatürk ve Tevfik Fikret” yazısını bir başka yazıya erteliyorum. Ve sizi Londra’ya götürüyorum...

İLHAN SAMİ ÇOMAK 

 Dün akşam (4 Mart-Cumartesi) Londra’da SOAS Üniversitesi’nin konferans salonunda, edebiyat sevdalısı kalabalık bir dinleyici kitlesi sahneden okunan İngilizce şiirleri alkışlıyordu. Keşke orada olabilseydim, ama değildim. Günlerdir süren hazırlıkları biliyorum. 

Şiirleri çeşitli dillere çevrilen, birçok PEN Yazarlar Derneği’nin onursal üyesi olan şair İlhan Sami Çomak’ın İngilizcedeki ilk şiir kitabı “Seperated From the Sun” (Güneşten Uzak), Caroline Stockford’un editörlüğünde yayımlandı. (Smokestack Books) Birçok ödül kazanan şairin bu 11. kitabı. 

İlhan Çomak tam 29 yıldır hapiste. Dile kolay 29 yıl! 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü’nde öğrenciyken 22 yaşında “örgüt üyeliği” gerekçesiyle suçlandı. Gözaltında ve tutuklulukta görmediği işkence kalmadı. İşkence altında alınmış ifadelerle yargılandı. Davası birkaç Kafka romanı olur. Sonuç: Müebbet.

DOĞANIN SESİ

29 yıl boyunca sözcüklerle ve en çok inanması zor ama doğayla dost oldu, doğanın sesi oldu. Şiirini geliştirdi. Hem de ne şiirler! Suyun berraklığını, gülün kokusunu kattı şiire. En çok da umudu... “Kanatlanmış bir kuşu düğümlediler kalbime” derken; “Acıyı muska gibi gövdesinde taşısa da” asla umudunu yitirmedi. Hayata hep sımsıkı sarıldı. 

İlhan Çomak şiirleri, neredeyse 30 yıl yoksun kaldığı, çiçeklerin, nehirlerin, mevsimlerin, kadınların, kırların, gökkuşağının, kuş tüylerinin, taze pişmiş susamlı ekmek kokusunun olmadığı bir dünyayla uzlaşmak için hassas ve cesur çabalar olarak değerlendirildi eleştirmenlerce. 

Gerçek şiirin, yoz politikaların, provokasyonların, haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin her daim üstünde olduğu inancıyla İlhan Çomak’ı yeni kitabı için kutluyorum. “Hayat Seni Çok Seviyorum” (2022-İletişim Yayınları) kitabından oluşan oyunu, Moda Sahne’de izleyebilirsiniz. 

TEŞEKKÜRLER YAZGÜLÜ 

Hafta içinde, birçoğumuzu üzen bir şey yaşadık. Tepeden tırnağa gazetecilik içgüdüsü, yeteneği, birikimi, ustalığıyla donanımlı, çalışkan arkadaşımız Yazgülü Aldoğan’a, “Cumhuriyet gazetesiyle ilişkisinin kesildiği” bildirildi. 

2018 Eylül’ünde gazeteye girdiğinde ilk yazısı “Bu bir iş değil, görev” başlığını taşıyordu. Bir yıl sonra 2019’da kültür sanat servisi şefi olarak bu sayfalara müthiş bir coşku, tazelik, yenilik ve çok renklilik getirdi. Kültür sanat sayfalarımızı gençlere, konuk yazarlara açtı. Üstelik bunları tüm hayatın / sanatın durduğu pandemi boyunca gerçekleştirdi. 

Sevgili arkadaşım Yazgülü, çok üzgünüm. Sana şu son beş yıllık çaban için tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Bu hoyratlık çağında, umarım, ötekilere benzemez dediğimiz Cumhuriyet de bu “yol ayrımında” senden teşekkürlerini esirgemez.