Yaşayan efsane: İdil Biret

27 Nisan 2023 Perşembe

Heyecan, coşku, bilgelik, birikim, yaşanmışlık dolu bir akşamdı. Geçmişi yâd ederken geleceğe işaret ediyordu. Anılarla doluydu ve ufka uzanıyordu. 

Önceki akşam Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu’ndaydı. İstiklal Caddesi’ndeki o görkemli yapıya, SSCB döneminde çok sık giderdik, çünkü kültürel etkinliklerin sonu gelmezdi. Yazarların, müzisyenlerin, sanatçıların buluşma yeriydi. SSCB tarihe karıştıktan sonra oraya ilk gidişimdi. Rahmaninov’un 150. yılı kutlanacak ve ustaların ustası İdil Biret’e Karlov Vakfı’nın “Yaşayan Efsane Ödülü” verilecekti.

(Tarihsel önemi olan bir foto… Besteci Haçaturyan Biret’i tebrik ediyor. En sağda Büyükelçi Fahri Korutürk.)

DÜNDEN BUGÜNE 

Önce bir sergi karşıladı bizi: 1960’tan 2019’a, İdil Biret’in SSCB ve Rusya Federasyonu’nda verdiği konserlerin afişlerinden oluşan bir sergi. Bir başka efsane piyanist Emil Giles, çok genç İdil’i (1957’de) Paris’te hocası Nadia Boulanger’nin evinde ilk dinlediğinde hayran kalmış, derhal SSCB’ye davet etmişti. 8 konseri için anlaşma, ilk konserden sonra 16 konsere çıkarıldı. 

Sonrasını biliyorsunuz. Bu ülke İdil Biret’e hep kucak açtı. Turneler ve ödüller birbirini izledi: Moskova, Leningrad, Kiev, Odessa, Erivan, Bakû, Harkov, Rostov, Riga, Tallinn, Vilnius, Minsk, Moldova, Lviv, Stalingrad, Tiflis... Son konser 2019’da Sochi Festivali’ndeydi. 

İdil Biret aynı zamanda araştırmacı bir piyanist, engin dünya kültürü ve sonsuz merakıyla Rus klasik müzik birikimini mükemmel biçimde değerlendirdi. Rus bestecileri repertuvarına almakla kalmadı, sayısız kayıt da yaptı: Rahmaninov’un (5. piyano konçertosunu birden ve kimi piyano eserleri) Çaykovski’nin (5. piyano konçertosu ve tüm solo piyano eserleri); Skryabin, Miaskovski, Glazunov, Balakirev, Musorski, Prokofyev, Stravinski eserleri günümüzde CD’lerde... 

ÜÇ BÜYÜK TÜRK 

Anıları Hayati Asılyazıcı’dan dinledik: Fi tarihinde Rus kültür yetkililerine sormuş, İdil Biret’e bu ilgi neden diye: Aldığı yanıt şöyleymiş: “Biz Rusya’da üç büyük Türk tanırız, Mustafa Kemal Atatürk, Nâzım Hikmet ve İdil Biret...”  

İdil Biret bize Moda’daki evinden seslendi: O yapının, görkemli ama devasa merdivenlerini çıkması sağlık nedeniyle zordu. Videoda müzik anılarının yanı sıra, kiril alfabesine duyduğu ilgi ve Rusça konuşmaya, okumaya başlamasına, onu tanıyan biri olarak hiç şaşmadım. 

Gecenin sürprizleri arasında Dominique Xardel’in “İdil Biret-Dünya Sahnelerinde Bir Türk Piyanisti” kitabının Rusça çevirisinin takdimi; İdil’in Moskova Radyosu’nda verdiği ilk konserin kayıtlarından gerçekleştirilmiş bir CD; piyanist ve pedagog Amine Aygistova’nın gösterdiği 2017 Rahmaninov Festivali’nde, bestecinin müze evinde İdil Biret konserinin videosu vardı. 

(Mezzo Soprano Eylül’e Başkonsolos Andrey Buravov plaketini veriyor.)

VE GENÇLER 

Konsolosluk binasındaki konser salonu, bundan böyle “Rahmaninov Konser Salonu” adını alacaktı. Haberi veren Başkonsolos Andrey Buravo’nun besteciyi sunuşu da çok incelikliydi. “25 yıl yurtdışında yaşasa da gerçek bir vatanseverdi!” (Rahmaninov, 1917 devriminden sonra ülkesine dönmemişti.) 

Rahmaninov Konser Salonu’ndaki ilk konser, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencileri tarafından verildi. İdil Biret’in gençlerin eğitimine verdiği önemi bilen, onun ustalık sınıflarını izlemiş biri olarak, bu seçimi canı gönülden alkışladım. Tam İdil Biretçeydi! 

Radman Alavirad, Eylül Selamet,  Akif Emre Şibiroğlu, Salih Haşim Aktaş piyanoda Brahms, Liszt, Prokofyev, Rahmaninov eserlerini yorumlarlarken mezzosoprano Eylül Elif Arslan da sesiyle katıldı bu şölene. 

Sanki bir bayrak yarışıydı. Sanki, Rahmaninov’dan İdil Biret’e, İdil Biret’ten bu gençlere asla ve asla kurumayacak olan, yeryüzünün tüm nimetlerini içeren ulu bir ırmak akıyordu. Sanki değil öyle. Cumhuriyetin 100. yılında bunu duyumsamak harikaydı!

Karlov Vakfı Başkanı Marina Karlova ve Rus-Türk İşadamları Birliği Başkanı Naki Karaaslan’ın “Yaşayan Efsane Ödülü”nü İdil’in eşi Şefik Büyüksel’e takdimiyle tören sona erdi. 

Oradan ayrılırken içimde İdil Biret’ten duyduğum o cümle büyüyordu: “Yaşamda en güzel şey yaşamak, büyük bir senfoniye katılmak gibi...”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları