‘Kininin davacısı’

02 Şubat 2022 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trabzon’da katıldığı toplu açılış töreninde sahneye çıkarılan 10 yaşındaki çocuğun “Arkadaşlar bu Bay Kemal, Cumhurbaşkanı amcamın karşısındaki o adam hain. Buradaki adam en iyi adam. Ona oyunuzu verin” diyerek iktidar için oy istemesi…

Cumhurbaşkanı’nın bizzat çocuğu dürtüp “Mikrofona konuş” diyerek mikrofon tutması...

Bu dehşet verici görüntü yaşanırken sahnede aralarında Bakanların da bulunduğu tüm protokolün gülmesi...

Ardından gelen tepkileri umursamadan Süleyman Soylu’nun attığı tweet ile hem olayı çarpıtması hem de “Çocuk, Eren Bülbül’ün katillerinin arkadaşlarına ‘hain’ demiş. Çocuktan al haberi” yazarak Kılıçdaroğlu’nu terörizm ile ilişkilendirmesi karşısında karışık duygular yaşadım.

Öncelikle elinde oyuncak arabasıyla ana muhalefet liderine “hain” diyen o çocuk için derin bir ÜZÜNTÜ hissettim. Belli ki hapiste olan babasının çıkarılacağı söylenerek önceden ezberletilen sözlerle siyaset için kullanıldı. Henüz arabasıyla oyun oynayacak bir yaşta ama masumiyeti kirletilmek istendi! 

Çocuğun ailesine öfkelendim. Çocuklarının siyasete alet edilmesine izin verdikleri için müthiş bir ÖFKE ile sarsıldım. Bu apaçık çocuk istismarıdır!

Sahnedeki siyasetçi ve bürokratlardan çok utandım. “Başkası adına utanmak” diye ifade edilen duyguyu iliklerime kadar hissettim. Bir çocuğun rakiplerine hakaret etmesinden medet umacak kadar alçalmış olmalarından UTANÇ duydum. Çünkü bu siyasetin düşebileceği en dip noktadır.

Türkiye için, halk için büyük bir ENDİŞE duydum. Bu olay, iktidarın seçim sürecinde hiçbir kural tanımayacağının kesin olarak ilanıdır. Bu görüntü, siyasetin bu ülkede daha önce hiç olmadığı kadar çirkinleştiği bir dönemin simgelerindendir.

MEDYANIN GİZLEDİĞİ KİNİ 10 YIL SONRA BİR ÇOCUK HAYKIRDI

Trabzon’daki görüntüyü izlerken aklıma 10 yıl önce yaşanan başka bir olay geldi. Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde AKP Gençlik Kolları Kongresi’ne katılmış, Necip Fazıl Kısakürek’e referans vererek şunları söylemişti:

“Altını çiziyorum, modern, dindar bir gençlikten bahsediyorum. Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlikten bahsediyorum.”

Ama o günlerde bu konuşma, Radikal, Taraf ve Milliyet’in de aralarında olduğu yandaş medyada ve Cemaat medyasında “kininin” kelimesi çıkarılarak yani sansürlenerek yansıtılmıştı.

Dönek solcuların, 2. Cumhuriyetçilerin ve cemaatçilerin yuvası haline gelen bu yayın organları, akıllarınca gelebilecek tepkileri düşünerek AKP’yi korumaya çalışmış, gerçekleri işlerine geldiği gibi değiştirmişlerdi. Çünkü onların varlık nedeni, gerçeği haberleştirmek değil, kendi gerçeklerini yaratmaktı…

Trabzon’daki olayla ilgili haberlerin basılı medyada nasıl yer aldığına da baktım. Bağımsız ve muhalif gazetelerde haber, çocuğun kimliği ve fotoğraftaki yüzü kapatılarak ve olay kınanarak verilirken yandaş medyada gizlendi; Yeni Akit’te ise çocuğun da yer aldığı fotoğraf kapak sayfasında açık olarak kullanıldı ama olaydan söz edilmedi.

OYUNA GELMEYİN!

Anlaşılıyor ki 2012’de Başbakan’ın “kininin davacısı” gençlik istediğini gizleyen medya, 2022’de iktidarın çocuk istismarını gizliyor. 

Oysa gerçek açık: AKP iktidarının 20 yıldır bu ülkede ektiği kin, artık çocukların ağzından tüm ülkeye haykırılıyor. Mikrofonu da AKP’li Cumhurbaşkanı tutuyor. 

Bu olayı bile tüm gerçekliğiyle duyurmayıp iktidara yaranmaya çalışanlar bilmelidir ki kin ekenler düşmanlık biçer. Trabzon’daki olayda kritik eşik aşılmıştır.

Bu çok tehlikeli bir noktadır. 

Hayati önemi olan bir seçime giderken tüm yurtseverlere düşen birincil görev bellidir:

Kin tohumları ile yeşertilen nefreti kesinlikle reddetmek, hiçbir şekilde oyuna gelmemek, düşmanlığa geçit vermemek yani siyasette aklıselimi hâkim kılmak gerekir! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları