soL TV’nin YouTube kanalında başlıktaki adı taşıyan bir video var. 6 Aralık 2021’de yayımlandı. En son baktığımda 12 bin 240 kere izlenmişti. Oysa bence Türkiye’de en azından seçmen olan herkesin izlemesi gerekir. 

Çünkü iki gün önce İYİ Parti’nin grup toplantısında ağzını bozup solculara “salaklar” diye hakaret eden Akşener’in bir politikacı olarak çok yüzlülüğünü görmek açısından önemli bir video.

Akşener’in üniversite yıllarında MHP’nin gençlik örgütü Ülkü Ocakları’nda başlayan siyasi geçmişi...

Türk mitolojisinin efsanevi dişi kurdu “Asena” adıyla ünlenişi...

1994’te DYP’nin Kocaeli belediye başkanı adayı oluşu ve seçimi kazanamasa da bu sayede Çiller ailesine yakınlaşması...

1995’te DYP Kadın Kolları başkanı seçilmesinden sonra aynı yıl Kocaeli milletvekili seçilmesi...

RP-DYP koalisyon hükümeti kurulunca yolunun açılışı...

1996’da Mehmet Ağar Susurluk skandalının ardından istifa etmek zorunda kalınca İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturuşu ve görevi devralırken “Ağar’ın yükselttiği çıta aşağı düşürülmeyecektir” deyişi...

28 Şubat’tan sonra partisi DYP baraj altında kalınca kapatılan Refah Partisi’nin yerine kurulan Fazilet Partisi’nde 2001’de Erbakan’ı devirmek için yola çıkan Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın başını çektiği gruba katılması ve böylece sonradan AKP adını alan partinin oluşumunda yer alması...

Kısa bir süre sonra Fazilet’teki yenilikçi gruptan ayrılıp MHP’ye katılması ve İstanbul milletvekili seçilişi...

MHP’de genel başkanlık koltuğuna talip olunca oradaki macerasının sona erişi ve 2017’de MHP’den kapı dışarı edilenlerle İYİ Parti’yi kurması gibi olaylar, sekiz dakikalık videoda anlatılıyor.

İCABINDA ÜLKÜCÜ, İCABINDA GERİCİ

Sonrasını herkes biliyor: Kılıçdaroğlu’nun onayıyla 15 CHP milletvekilini kendi partisine transfer edince TBMM’de grup kurdu.

Videoda ayrıca Sedat Peker, Abdullah Çatlı ve Alaattin Çakıcı gibi yeraltı dünyasından isimlerle ilişkileri hakkında iddialar...

Cemaatçiliğin revaçta olduğu dönemde Türkçe Olimpiyatları’nda konuşma yapması...

2015’te Habertürk’te yayımlanan bir röportajında 28 Şubat döneminden söz ederken “Bir kadın mitingi yapılacaktı ve ‘Kahrolsun şeriat’ diyorlardı. İnancıma göre şeriat, İslam demektir. O geceyi hayatımdan silmek isterim. Anlatılamayacak bir acı hissettim” şeklinde konuşması gibi ayrıntılar da var.

Emekli amiraller, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni savunduğunda “zevzeklik” diyerek hakaret eden de Akşener’di. 14 Mayıs öncesinde altılı masayı aniden terk ederek büyük bir güvensizlik ortamı yaratan, 28 Mayıs’tan sonra Millet İttifakı’na karşı çok ağır sözler eden de o. Öyle ki yakın bir gelecekte AKP’ye yanaşmak için ortam hazırladığı bile konuşuluyor. 

ERDOĞAN DA AKŞENER DE KAPİTALİZMİN SÖZCÜLERİ 

Akşener, Türkiye’nin son 30 yılında işçi sınıfını ezen hangi siyasi oluşum varsa ülkedeki gericileşmenin hızlanmasına yol açan hangi siyasal parti varsa onlarla hareket etmiş bir siyasetçi olarak, şimdi de solculara “Manifesto’yu da Kapital’i de okumamış salaklar!” diyerek hakaret etti. Üstelik bunu TBMM kürsüsünden yaparak utanç verici bir seviyesizliğe imza attı. 

Akşener, atıf yaptığı Cem Karaca’nın Tamirci Çırağı adlı şarkısını da hiç anlamamış. Solculara “Alt sınıfları aşağılıyorlar” diye iftira atmak için şarkıdaki “İşçisin sen işçi kal” ifadesini kullanması, kendisinin katıksız bir sağcı olarak portresine eklenecek yeni bir başlık.

Aynı şarkının sözlerini iki yıl önce de Erdoğan okumuştu. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki Teknofest’te üzerine tulum giymiş, gerçekte Türkiye’yi her açıdan geriye götüren bir iktidarın temsilcisiyken “Bize de siz geri kalmış bir ülkesiniz, geri kalın dediler. Maalesef 17 yıl önce ülkenin yönetimini devraldığımızda Türkiye, geri kalmışlık zinciriyle bağlanmış bir haldeydi” diyerek şarkının mesajını çarpıtmıştı. 

Kuşkusuz Erdoğan da Akşener de kapitalizmin sözcüleri. İşçi sınıfını ezerken “sınıf atlama” hayalini pazarlamaları fıtratlarında var!