Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uğur Mumcu’nun kanı yerde mi kaldı?
Bugün 24 Ocak. 31 yıl önce, karlı bir kış gününde Uğur Mumcu’nun bomba ile katledildiği gün... Ankara’da haberi duyunca televizyonun önünde acı içinde donakalan annem ve babamla birbirimize sarılıp ağladığımız gün ve sonrasında halkın demokrasi yeminine dönüşen cenaze töreni, hayatımın en sarsıcı günlerindendi.
Bugün başlıktaki soruyu sormamın nedeni ise Mumcu’nun katledilişinden üç gün sonra Cumhuriyet’te yayımlanan “Yerdeki Kan” başlıklı başyazı. Onu alıntıladıktan sonra makalemin başlığındaki soruyu yanıtlayacağım.
“Her insanın yaşamı kutsaldır; ne biri ötekinden değerlidir ne öteki berikinden değersiz... İnsan haklarının en başında yaşama hakkı gelir.
Son yıllarda terör çok can aldı. Her bir cinayetten sonra devletin ileri gelenleri aşağı yukarı birbirine benzer sözler söylediler. En çok kullanılan tümcelerden biri de artık ezberlendi:
‘Terör kurbanının kanı yerde kalmayacak...’
Çoğu kişi, bu sözü, anlamını bilmeden benimsedi. Oysa bu yaklaşımda kan davasını anımsatan bir anlam kayması da sezilebilir. Devletin cinayeti işleyeni saptaması, yakalaması, yargının önüne çıkarması görevidir. İlk bakışta doğal görünen bu ödevin eksik kalması, faili meçhul cinayetlerin çoğalması, yetkilileri ‘Öldürülenin kanı yerde kalmayacak’ gibi ‘teselli’ ve ‘teskin’ edici açıklamalar yapmaya zorlamıştır.
Uğur Mumcu’nun alçakça bir suikasta kurban gitmesi, Türkiye’de her kesimden insanda büyük ve derin tepkiler yarattı. Olay, yaşadığımız dönemin belirleyici odak noktası gibidir. Cinayet bir zabıta vakası çerçevesinde elbette görülemez. Katillerin bulunması ve cezalandırılmasıyla da iş bitmeyecektir. Daha kapsamlı ve daha geniş ufuklu bir süreç içinde düşünmek zorundayız.
Uğur Mumcu, bir dizi moral değeri, toplumsal amaçlar yumağını, bir değerler sistemini simgeliyordu. Cumhuriyet’in çatısı altında kurulan kürsülerde savunulan ve yükselen düşüncelerin simgeleşmiş yazarıydı. Mumcu’ya kurulan tuzak, işte bu değerler sistemine kanlı saldırının ta kendisidir. Öyleyse ‘Uğur’un kanının yerde kalmaması’ için bu bayrağı yükseltmek gerekiyor.
Yazarımız daha toprağa verilmeden bir noktayı vurgulamalıyız:
Ancak Türkiye’de laik Cumhuriyeti savunmak ve katılımcı demokrasiyi gerçekleştirmek yolunda yürüyebilirsek Uğur’un kanı yerde kalmayacaktır.
Uğur Mumcu’yu bugün toprağa veriyoruz.
Onun yalnız yaşamından değil, ölümünden çıkaracağımız dersler çoktur. Mumcu’da ‘fikr-i takip’ vardı ve bu konuda örnek sayılacak kadar inatçıydı. Uğur’un öldürülmesi, bir cenaze töreniyle başlayıp bitecek bir olay değildir. Türkiyemizin demokratik güçleri, artık dağınıklıktan ve -deyim yerindeyse perişanlıktan kurtulmalıdır. Küçük çıkarlar için birbirleriyle uğraşan siyasetçilerin -eğer yaşam hakkına saygıları varsa- daha kapsamlı ve ufuklu bir politikada bütünleşmeleri zorunludur.
Eğer onlar yine küçük çıkarların siyasetini gürmeyi sürdürürlerse ve ‘perişanlık’ devam ederse kamuoyu aşağıdan yukarıya doğru ağırlığını koyma görevini üstlenmelidir.
İşte o zaman Uğur Mumcu’nun kanı yerde kalmayacaktır.”
Mumcu’nun cenaze törenindeki insan selinin içinde yer alan herkesin, 27 Ocak 1993 sabahında okuduğu yazı buydu. Yüz binlerce insan, Kuvayı Milliye ruhunun sindiği sokaklarda, “Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak” dizelerini söyleyerek yürümüştü.
31 yıl sonra Türkiye’nin sokaklarında ve adliyelerinde şeriat sloganları atılırken, siyasetçiler ve cumhuriyet savcıları ise susarken bu başyazı doğrultusunda gerçeği söylüyorum: Mumcu’nun kanı yerde kaldı! Şu an için durum bu...
O nedenle demokrasiden ve laik Cumhuriyetten yana olan yurttaşlara sesleniyorum: Susmayın!
Demokratik toplum kuruluşlarına sesleniyorum: Ağırlığınızı koyun!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Korhan Berzeg olayında yeni gelişme
- İstanbul'da zincirleme kaza
- Polis meslektaşlarına ateş etti
- Mert Hakan Yandaş'dan sosyal medyada çok sert tepki!
- Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti Genel Başkanı oldu
- En yüksek faizi hangi banka veriyor?
- Kuryeden ‘görev tamam’ pozu!
- Yıllar sonra gelen itiraf: 'Onlar varsa oynamam dedim'
- 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak'
- İYİ Parti'de tarihi kurultay: Seçim üçüncü tura kaldı!