80. yılda Köy Enstitüleri-2

Köy Enstitülerinin 80. yılında gazetemizde yayımlamaya başladığımız dizinin ikinci günündeyiz. Bugün Cumhuriyetçi eylem ve düşün insanlarının çabasına tanıklık etmeyi sürdürüyor, İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı’nın 10 bini aşkın belgesi içinden seçtiğimiz rapor, yazışma ve fotoğrafları paylaşıyoruz.

Yayınlanma: 21.04.2020 - 02:00
80. yılda Köy Enstitüleri-2
Abone Ol google-news

TONGUÇ’UN ÖZEL ARŞİVİNDEN CUMHURİYET EĞİTİM TARİHİ BELGELERİ-2

Işık Kansu

Halkın eseriydi

İlk Öğretim Genel Müdürlüğü’nün, 1944 tarihli raporundan: Köylerde kadın ve erkekler, Köy Enstitülü öğretmenlerin çalışması için eşine rastlanmayan bir hızla okul ve öğretmen evi yapımına destek oldular. 

Başında İsmail Hakkı Tonguç’un bulunduğu İlköğretim Genel Müdürlüğü’nün, 1944’te hazırladığı bir belgede, görev yerlerine yeni atanan Köy Enstitülü öğretmenlerin çalışabilmeleri için köylerde kadın ve erkek yurttaşların, eşine rastlanmayan bir hızla okul ve öğretmen evi yapımına destek oldukları bildirildi.

1944 yılının Cumhuriyet Bayramı’nda Köy Enstitülerinden 1996 genç öğretmenin mezun olduğu, bunların 1878’nin 1744 köye atamasının yapıldığı; geri kalanlarından bir bölümünün Köy Enstitülerine, bir bölümünün de Yüksek Köy Enstitüsü’ne gönderildiği kaydedilen belgede, öğretmenlere geçimlerini sağlamak için arazi ayrıldığı bilgisine yer verildi. 

Aslı, İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı’nda bulunan belgede konuya ilişkin şöyle denildi:

“4274 sayılı Kanunu’na (Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Yasası) bu öğretmenlerin çalışacakları köylerde yeni okul binaları, öğretmen evleri ve işlikler hazırlanması veya eskiden yapılmış okul binası mevcut ise bunların yeni planlara göre tadil edilmesi icap ediyordu. Tıpkı bunlar gibi her öğretmen için, öğretmenin okutacağı çocukları ziraat tatbikatı yapmaları için ayrı; öğretmenin geçimi için ayrı olmak üzere arazi tahsisi gerekiyordu.

Yine başta idare amirlerimiz ve ilgili maarif teşkilatı mensupları ve kadın-erkek köylü kardeşlerimiz olmak üzere köylerde şimdiye kadar eşine rastlanmayan bir hızla kanun hükümlerini yerine getirmek için geceli gündüzlü çalışıldı. Şimdiye kadar vekilliğimize (Milli Eğitim Bakanlığı) gelen raporlara nazaran 1504 köyde 586’sı yeniden, 933’ü tadil edilmek üzere 1519 okul binası, 1407 işlik, 1529 öğretmen evi yapılmış bulunmaktadır.

Bunlardan başka, Köy Enstitüsü mezun öğretmenlerin çalışacakları okullara 6 bin 141 hektar, 73 dekar arazi tahsis edilmiştir.”

KÖYÜMÜZE BİR OKUL...

Üçüncü Umumi Müfettişlik raporu: Rize’nin uyanık halkı çocuklarımız cahil kalıyor, bize öğretmen veriniz, diye yalvarıyor.

Rize ve Çoruh (Artvin) vilayetleri için bir köy eğitmen kursu açılmasına ilişkin Eylül 1937 tarihini taşıyan Üçüncü Umumi Müfettişlik raporunda, Rize’nin uyanık halkının öğretmen verilmesini istediğini duyurdu.

İsmail Hakkı Tonguç’un belgeliğinden çıkan; Rize ve Çoruh vilayetlerinin özel bütçelerinin, kısıtlı olduğu için ilkokula ayrılan paraların ancak gereksinimin onda birini karşıladığı belirtilen müfettişlik raporu, Rize’ye ilişkin gözlemleri şöyle özetliyor:

Okulsuz köy azalacak

“Rize halkı gurbetçi (Rizeliler, komşu ülke kentlerine çok gittikleri için bu niteleme yapılmış olabilir. I.K), görgüsü çok, uyanık bir halktır. Bu sebepten, çocuklarını yetiştirmek için elden gelen fedakârlığı yapmaktan çekinmez. Tetkik (inceleme) seyahatlerinde öyle köylülere rast gelinir ki, evlerinde yiyecek ekmekleri olmadığı halde, ‘Derdiniz nedir. Hükümetten ne gibi işlerin yapılmasını istiyorsunuz” diye sorulduğu zaman: ‘Allah, cumhuriyet hükümetine zeval vermesin, dirliğimiz, her şeyimiz iyidir. Yalnız, köyümüzde okul yoktur çocuklarımız cahil kalıyor, bize öğretmen veriniz’ diye yana yakıla yalvarırlar.

Birçok köyde köylü okul binasını yapmış olduğu halde hükümet öğretmen verememiş, köylü de fakir olduğundan bu binalar açılamamıştır.

Rize vilayeti tahsil (öğrenim) çağında ne kadar çocuk varsa, çocuk velileri bunların hepsini okutturmak isterler. Bundan dolayı, bu vilayet halkı diğer vilayetlerimiz halkına hiç benzemez. Bu şiddetli arzu ise, 55 bin liralık kültür bütçesi ile karşılanamaz, buna mutlaka ve zaman geçirmeksizin başka bir tedbir bulmak lâzımdır.”

Müfettiş raporunda, Rize ve Çoruh’tan 50’şer olmak üzere okuryazar köylülerden 100 kişinin eğitmen kursuna alınırsa sınır köylerinden başlamak üzere birkaç yıl içinde okulsuz köylerin sayısının çok azalacağına dikkat çekiliyor.

CUMHURİYETÇİ VE DEVRİMCİ ÖNDERLER

Talim Terbiye Dairesi’nin yazısından: Köy öğretmeni, çocukları eğiten aydın bir insan olma yanında, örnek bir üretici olacaktır.

Talim Terbiye Dairesi’nce 1944’te yazılan bir resmi değerlendirmede, Köy Enstitülü öğretmenlerin, köyüne “sığıntı” olarak değil, “cumhuriyetçi ve devrimci bir önder” olarak gönderildiğinin altı çizildi. Değerlendirmeye göre, köy öğretmeninden, çocukları eğiten aydın bir insan olma yanında, örnek bir üretici olması da isteniyor.

Aslı İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı’nda bulunan belgede, Cumhuriyet devrinin, Türk ulusunun ilerleme ve yükselme devri olduğunun en maddi kanıtının eğitim alanındaki başarılar olduğuna değinildi.

781 okul...

Köy Enstitülerinin 1944-45 ders yılı başında 1996 mezun verdiği, 781 okul yapıldığı, 101 okulun inşaatının kasım ayı içinde bitirileceği, 619 yapının da onarıldığı kaydedilen Talim Terbiye değerlendirmesinde, Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerin işlevine ilişkin çok çarpıcı ifadelere yer verildi: “Köyüne iğreti ve sığıntı bir unsur olarak değil, cumhuriyetçi ve inkılâpçı bir önder hüviyeti ile yerleşmek üzere giden yeni öğretmeni burada rahatça barındırmak için oturacağı evini de kurmak düşünülmüş ve 1083 öğretmen evi yeniden inşa ettirilmiş, 135 ev de onarma suretiyle sağlanmıştır.”

Talim Terbiye Dairesi, köyden çıkıp köyde yetiştirilen ve köyündeki çocukları eğiten aydın bir insan olduğu kadar, örnek bir üretici olması da istenen Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerin, gerek ders uygulaması gerekse kendi geçimi için işleyeceği tarıma elverişli arazinin seçilmesi, okula ayrılması ve bunların kütüğe geçirilmesi işlemlerinin sürdüğünü de kayda aldı. Değerlendirmede, Köy Bölge okullarının açılmasına karar verildiği belirtilerek şöyle denildi:

“Köy Enstitüsü mezunları, hizmet göreceği memleket hususiyetine (özelliğine) göre fenni (bilimsel) ziraat (tarım) bilgisiyle teçhiz edildiği (donatıldığı) gibi köyde geçen sanatlardan birinde de usta olarak yetiştirilmiştir. Her öğretmen ya demirci, ya marangoz ve dülger ya duvarcıdır. Kız olanlar da dokumacı veya ev sanatlarından birinde maharet (beceri) sahibidir. Bu bakımdan, bu öğretmenler öğrencisine ve yurttaşlarına kültür ve bilgiden başka bildiği sanatı da öğretecektir.”

80. YILDA KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR-2

Mustafa Gazalcı

ÖZGÜRLÜĞÜN TADINI ÇIKARDIK

Köy Enstitüleri, bizi yaşama, öğretmenliğe hazırlayan, yüreğimizde çalışma isteği yaratan kurumlardı. Oradan aldığım insancıl değerleri hep içimde taşıdım. 

Nadir Gezer

Arifiye mezunu (1952) 

- Köy Enstitülerine (KE) kayıt sürecini kısaca anlatır mısınız? 

İkinci Dünya Savaşı nedeniyle öğretmensiz yıllarım oldu. 3. sınıfı geçtim ancak 4. sınıf olmadığı için bir yıl açıkta kaldım. 3 sınıflı okullar 5 sınıflıya dönüştürülünce 1945’te ilkokulu bitirdim. 1947’de öğretmenim aracılığı, anamın desteğiyle Maarif Memurluğu’na bir dilekçe ile başvurdum. Sonuçta çağrıldım, 25 Kasım1947’de Arifiye KE’nin öğrencisi olabildim. 

- KE’de verilen eğitimin niteliği nasıldı?

Bizi yaşama, öğretmenliğe hazırlayan, yüreğimizde çalışma isteği yaratan kurumlardı. Özgürlüğün, bağımsızlığın tadını çıkararak eğitildim.

- Enstitüleri kim kapattı?

CHP için oydu, DP de bunu fırsat bildi, kökten kapattı.

- Bugünün koşullarına uyarlanmış KE olsa çocuğunuzu bu okullara gönderir miydiniz? 

Hiç kuşku duymadan gönderirdim.

- Beğendiğiniz üç eğitimcinin adı? 

Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, İsmail Safa Güner. 

- Cumhuriyet döneminde beğendiğiniz üç siyasetçinin adı?

Atatürk, İsmet İnönü, Hasan-Âli Yücel.

- KE üzerine ne söylemek istersiniz? 

Benim bütün yaşamımı sarıp sarmalamış kurumlardı. Oradan aldığım insancıl değerleri hep içimde taşıdım. Halkıma da o gözle baktım, o duyarlılıkla yaklaştım.

Ali Makal

Gönen mezunu (1948) 

Hurafeler son bulurdu

- Köy Enstitülerine (KE) kayıt sürecini kısaca anlatır mısınız? 

Gönen KE’yi, Eğitim Başı Ayhan Karasu’dan kazandığıma ilişkin bir yazı aldım. Karlı, soğuk 13 Mart 1944’te Acıpayam’dan bir tuğla kamyonunun üstünde brandanın altında Denizli’ye geldim. O gece ucuz bir otelde kadım. Ertesi gün trene bindim, gece yarısı Gönen yakınındaki Kırıkçayır İstasyonu’nda indim. Başka okula gidenler de vardı. Onlarla birlikte 5 km çamurlu yolu elimizdeki bavul ve eşyalarla yürüdük. 

Bizi nöbetçi öğretmeni ve okul başkanı karşıladı. Gece olduğu için yatakhanelere götürüp yatırdılar. Sabah olunca okul başkanı yeni gelenleri yemekhaneye götürdü, kahvaltıdan sonra nöbetçi öğretmeni Fuat Tekin, okul başkanıyla birlikte Eğitim Şefi Ayhan Karasu’ya gittik. İlkokul diplomamızı, yükümlenme senedini ve nüfus cüzdanımızı vererek kaydolduk.

- KE’de verilen eğitimin niteliği nasıldı?

KE’de verilen eğitim o zamanki şartlar içinde yeterliydi. 

- Enstitüleri kim kapattı?

Siyasetçiler, ağalar, çıkarcılar kapattı.

- Bugünün koşullarına uyarlanmış KE olsa çocuğunuzu bu okullara gönderir miydiniz?

Gönderirdim.

- Beğendiğiniz üç eğitimcinin adı? 

Hasan Âli Yücel, İ. Hakkı Tonguç, M. Rauf İnan.

- Cumhuriyet döneminde beğendiğiniz üç siyasetçinin adı?

Atatürk, İ. İnönü, B. Ecevit.

- KE üzerine ne söylemek istersiniz? 

Eğer kapatılmasaydı toplumun hurafelerden kurtulup her alanda gelişmesinde örnek kurumlar olurdu KE. 

ANA BABADAN YAKIN

Mehmet Özdemir:

Arifiye mezunu (1947) 

- Köy Enstitülerine kayıt sürecini kısaca anlatır mısınız? 

İlkokulu 3. ve 5. sınıf olarak iki kademede 1938’de bitirdim. Sonra babamın demirci dükkânında çalıştım. 1941’de Arifiye KE’ye girdim. Sınıftaki öğrencilerin hepsinden hem daha büyük hem de uzundum.  

- KE’de verilen eğitimin niteliği nasıldı?

KE’de öğretmenler ana babadan daha yakındı. Eğitim en demokratik yöntemlerle yapılıyordu. Hafta sonları öğretmenlerimizi eleştirirdik, onlar da kendilerini savunurdu.

- Enstitüleri kim kapattı?

Toprak ağaları, din sömürücüleri, oy avcıları, kısaca Atatürk ve laiklik düşmanları kapattı. 

- Bugünün koşullarına uyarlanmış KE olsa çocuğunuzu bu okullara gönderir miydiniz? 

Gönderirdim.

- Beğendiğiniz üç eğitimcinin adı? 

Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Süleyman Edip Balkır. 

- Cumhuriyet döneminde beğendiğiniz üç siyasetçinin adı?

Atatürk, İsmet İnönü, Ahmet Necdet Sezer

- KE üzerine ne söylemek istersiniz? 

Türkiye için bulunmaz bir fırsattı. Ne yazık ki içerideki ve dışarıdaki şeytanlar bunu haklamayı becerdiler. 

‘BİR TAN YILDIZI İDİ, BATIRDILAR’

Yazar Mahmut Makal

İvriz mezunu (1947) 

- Köy Enstitülerine kayıt sürecini kısaca anlatır mısınız? 

23 Mart 1943’te İvriz KE kayıt oldum.

- KE’de verilen eğitimin niteliği nasıldı?

Her yönden güzel ve yararlıydı.

- Enstitüleri kim kapattı?

KE’yi bürokratlar, toprak ağaları, politika ağaları ve emperyalizm ağları kapattı. Sorumluluk DP iktidarınındır.

- Bugünün koşullarına uyarlanmış KE olsa çocuğunuzu bu okullara gönderir miydiniz? 

Seve seve.

- Beğendiğiniz üç eğitimcinin adı? 

Mustafa Necati, Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç.

- Cumhuriyet döneminde beğendiğiniz üç siyasetçinin adı?

Atatürk, Hasan Âli Yücel, M. Ali Aybar.

- KE üzerine ne söylemek istersiniz? 

KE, bir Tan Yıldızı idi. O yıldız battı. Artık kanımca ne Türkiye ne de öyle bir eğitime gereksinimi olan dünya ülkeleri, o yıldızı görecekler. Çünkü emperyalizm ezberci eğitimi bile halkların elinden almaya çalışıyor, sömürümün yolu kesilmesin diye. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler