İzmir Kadın Kuruluşları Birliği: İstanbul Sözleşmesi yaşayacak

İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) düzenlediği çevrimiçi toplantıda ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşayacak’ dedi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü İstanbul Sözleşmesi’ne tüm kurumların dava açması gerektiğini söyleyerek, “Dava açmak, senden korkmuyorum ve bu kararının hukuksuz olduğunu yüzüne söylüyorum demektir. Bu çok değerli” dedi.

Yayınlanma: 02.04.2021 - 11:31
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği: İstanbul Sözleşmesi yaşayacak
Abone Ol google-news

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’nün konuk konuşmacı olarak katıldığı ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşayacak’ toplantısına İKKB bünyesindeki dernek temsilcileri ve üyeleri katılarak Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına tepki gösterdi.

Toplantının açılışında konuşan İKKB Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter, bugün büyük üzüntü duymanın ötesinde öfke de duydukları İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilmesi konusunu konuşmak istediklerini söyleyen Serter, “Biz kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiyoruz, resmi olarak da bu sözleşmeye geri dönene kadar mücadelemiz sürecektir” dedi. Kadınların öldürüldüğünü, katledildiğini söyleyen Serter, “Biz kadınlar eşit özgür yaşamak istiyoruz. Eşitliğe düşman, kadına düşman olanlar ‘Sözleşmeyi kaldırdık’ diyorlar. TBMM’nin oy birliği ile kabul ettiği bir sözleşmeyi tek bir kişinin ‘kaldırdım’ demesini kabul etmiyoruz. Bizler Atatürk’ün kadınlarıyız ve mücadeleci bir kadın hareketine sahibiz. Bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Kadını annelik kariyerine hapseden anlayışı reddettiklerini söyleyen Serter, “Gelecek bizim, umudumuzu yitirmedik ve mücadelemizi sonuna kadar götüreceğiz. Dünyanın biz kadınlara ihtiyacı var, bu gerçeği hiç kimse değiştiremeyecek” dedi.

“İSTANBU SÖZLEŞMESİ KENDİ DENEYİMLERİYLE YERLİ VE MİLLİDİR"

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise İstanbul Sözleşmesi’ni bu iktidarın hazırladığını ve o dönemde kendi bünyesinden dahi itiraz gelmediğini hatırlatarak, “Kendi deyimleri ile yerli ve milli bir sözleşme bu. Avrupa’nın bize dayattığı, bizim yabancısı olduğumuz bir sözleşme değil, bizzat kendimizin yazdığı, maddelerini bu iktidarın kaleme aldığı bir sözleşme. Dün kendi yazdıklarını bugün inkar noktasına gelmelerini kabul etmiyoruz” dedi. Kadınlar olarak son derece cesaretli olduklarını söyleyen Güllü, “31 yıldır sahada çalışan bir kadınım. Yalan söylüyorlar, kimin, ne fikirle karar aldığını anlayacak kadar da bu mücadelede deneyimliyiz. Bu ülkede yaşananları çok iyi bilen bir çatı örgütüne sahibiz. 1896 yılından beri örgütlü bir kadın mücadelesi var bu topraklarda. Nerede yanlış var hiç çekinmeden söylüyoruz, yine söyleyeceğiz” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’nin 81 maddenin tamamının ‘kadınlara, kızlara, farklı cinsel yönelimlere ayrımcılık yapma’ diyen bir sözleşme olduğunu vurgulayan Güllü, “Durum AB’ye ve ABD’ye dahil tüm dünyaya süreci anlattık, anlatıyoruz. Kadın hareketi olarak ‘bize yardım edin’ demiyoruz, ama buradaki süreci anlatmak zorundayız. Hukuka uymaya herkes mecbur. Cumhurbaşkanı olsa da uymak durumundasınız. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı hukuki değildir ve yok hükmündedir” diye konuştu.

“SARI ÖKÜZ BİR KERE VERİLİR”

Erken yaş evliliklerindeki cezanın kaldırılmasını da denediklerini, boşanma komisyonu kurmaya kalktıklarını, bu iktidarın nafakayı kaldırmayı da denediklerini söyleyen Güllü, “Biz bu zihniyeti tanıyoruz. Sarı öküz bir kere verilir, onu verdik mi arkasının nasıl geleceğini biliriz. Bu sözleşmeden geri adımın hukuksuzluğunun ilk cevabını biz verdik. Eğer geri adım atarsak daha fazlasını isteyecekler, yapacaklar. Bugün Sözleşmeden çekildik diyorlar, yok öyle bir imkan. Demek ki az çalışmışız ki bunu yapabileceklerini sandılar. Daha fazla mücadele vereceğiz demek ki” diye konuştu.

TEK İMZA İLE ÇIKILAMAZ

Tek imza ile uluslararası sözleşmeden çekilmeyi kabul etmenin, her kanunu, her sözleşmeyi bir gecede ortadan kaldırılabileceğini kabul etmek anlamına geldiğini söyleyen Güllü, “İran’da kadının sokağa yanında erkek olmadan çıkamayacağı kararı da bir gecede alınmıştı. İran olmayacağız, bunu asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz” dedi.

Mayıs’ta bir miting yapacaklarını söyleyen Güllü, “Bu süreçte tüm kanallardan bunun mücadelesini vereceğiz, bilinci yükselteceğiz ve sokağı da terk etmeyeceğiz. Sokaklar kadınlarındır” diye konuştu.

“DAVA AÇIN”

Danıştay’a dava açmanın ne sonuç vereceği konusuna da değinen Güllü, “Dava açmak çok önemli. Dava açmak bu iktidara ‘senden korkmuyorum ve bu kararına tepki gösteriyorum, hukuksuz olduğunu yüzüne söylüyorum’ demektir” dedi.

Danıştay’ı, Yargıtay’ı Anayasa Mahkemesi’ni kendisinin atadığı bir yapıda olumlu hukuki sonuç almayı umarak dava açmadıklarını söyleyen Güllü, “Bu bir irade beyanıdır, cesaret gösterme adına çok değerlidir. Her kurum, her dernek dava açmalı, ‘zaten açıldı bana ne gerek var’ denmemeli. Muhalefetin büyüklüğünü göstermek adına dava açmak çok önemli” diyerek sözlerini tamamladı.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler