Nirengi Derneği: 'Pedofiliyi hastalık olarak görerek bu suçu meşrulaştıramayız'

Pedofili, Türkiye'nin görünmeyen yüzlerinden yalnızca biri. Bilinse de; araştırmalara ve davalara pek fazla konu olmayan pedofili konusunu, doğru bilinen yanlışları ve çocuk istismarını önlemeye yönelik atılabilecek adımları Nirengi Derneği, Cumhuriyet.com.tr'ye anlattı.

Yayınlanma: 27.07.2021 - 12:40
Nirengi Derneği: 'Pedofiliyi hastalık olarak görerek bu suçu meşrulaştıramayız'
Abone Ol google-news

Türkiye'de işlenen cinsel suçların yüzde 46'sı, çocuklara yönelik işlenen hak ihlallerinden oluşuyor. Verilere göre, çocuklar en çok da kendi çevrelerinde ve aslında güvende olmaları gereken alanlarda istismara maruz bırakılıyor.

Pedofili de, Türkiye'de bilinen ama konuşulmayan başlıklardan yalnızca biri. Bilimsel bilginin pek az olduğu pedofili konusunu, çocuklara yönelik hak ihlallerini ve Türkiye'deki durumu, Nirengi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İdil Türkmen Ayaydınlı, Uzman Psikolojik Danışman Ayşe Gür Turaboğlu, Uzman Psikolojik Danışman Elçin Külahçıoğlu Gözegir, Sosyal Hizmet Uzmanı Zeynep Sanduvaç ve Avukat Arsal Karakaş, Cumhuriyet.com.tr'den Sinem Nazlı Demir'e anlattı.

Pedofili için 'Çocuk veya ergene yönelik (çoğunlukla 13 yaş ve altını kapsayacak şekilde), 6 ay veya daha uzun süreli, cinsel içerikli dürtülerin, fantezilerin, davranışların tekrarlayan şekilde ortaya çıkması durumudur. Pedofil bireyler, çoğunlukla zor kullanmadan, sevecen yaklaşarak çocuğun güvenini kazanmayı amaçlar' açıklamalarında bulunan Nirengi Derneği, pedofili konusu ile ilgili yapılan araştırmalardan ve Türk Ceza Kanunu'ndan örnekler verdi.

Pedofili nedir? Kimlere pedofil denir ve belirtileri nelerdir?

'Çocukla ilişki kurarak, istediklerini yaptırmaya çalışır. Pedofili, çocuğa yönelik cinsel temasları içerebildiği gibi, temas içermeyen tutum ve davranışları da içerir. Ancak her çocuk cinsel istismar faili, pedofili değildir. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin durumsal saldırgan tanımı, cinsel istismar olgularının çoğunu oluşturmaktadır. Bu tanıda kişi, normalde yetişkinlere çekim duyan ancak herhangi bir nedenle cinsel tatmin için bir çocuğa yönlenmiş kişi olarak tanımlanır. Bu kişiler için çocuğa rahat ulaşabiliyor olmak, istismar eyleminin gerçekleştirilmesini kolaylaştırır. Pedofil bireyler, eylemlerini planlı ve gizli yaptıkları için, adli vakaların çoğunda durumsal cinsel istismar uygulayan kişileri görmek mümkündür.'

'HASTALIK OLARAK TANIMLAMAK MEŞRULAŞTIRIYOR'

Pedofili, bir hastalık mıdır?

'Pedofili parafililerin alt grubunda yer alan bir cinsel dürtü bozukluğudur. Ancak, cinsel saldırıda bulunan kişilerin çok büyük bir kısmı doğru ve yanlışı ayırt etme yetisine sahiptir. Bu durumu hastalık adı altında tanımlamak, yapılan davranışları gerekçelendiren ve meşrulaştıran sebepler olarak ele alınmamalıdır.'

Pedofinin nedeni nedir ve tamamen önlenebilir mi?

'Pedofili bireylerin, kendi tarihçelerinde çoğunlukla cinsel istismara maruz kalmış olduklarını görmek mümkündür. Aynı zamanda pedofili bireylerin düşük benlik saygısı ve özgüven, baskıcı ebeveyn tutumlarına maruz kalmış olma, sosyal ilişkilerde ve sorun çözme becerilerinde yetersizlik gibi özellikler taşıdığı gözlemlenmektedir. Psikoterapi ve ilaç tedavisinde temel amaç, kişinin eylemde bulunma oranlarını azaltmaya yöneliktir.'

Pefodil bireylerin, isteklerini eylemleştirmedikleri sürece bir ceza almadığı hakkında kulaktan dolma bilgiler mevcut. Bu doğru mu?

'Ensest gibi pedofili de Türk Ceza Kanunu’nda ayrı ve doğrudan bir suç türü olarak düzenlenmemektedir. Pedofil birey ile çocukların cinsel istismarı suçu failini birbirine karıştırmamak gerekmektedir. Cinsel istismar bir hastalık değil çocukların cinsel dokunulmazlığına karşı işlenen suç türüdür. Ceza hukukunda suçu oluşturan temel maddi unsurlar hareket/fiil, netice ve fiil ile netice arasındaki illiyet bağı olarak ele alınmaktadır. Başka bir anlatımla; ceza hukukunda yaptırım veya cezadan bahsedebilmek için öncelikle bir suç türünün kanuni varlığından, bir eylemin (en azından teşebbüsün) varlığından ve bu eylem (veya teşebbüs) ile oluşan netice arasında bir bağın varlığından söz edebilmek gerekmektedir. Kişilerin pedofil birey olup olmadıklarının tespiti ceza hukukunun değil, tıp ve ruh bilimlerinin uzmanlık alanına girmektedir. Ancak pedofil bireylerin uygun ortam ve koşullarda düşüncelerini eyleme dönüştürmeye meyilli oldukları bilinmektedir; bu duruma karşı da çocuklara yönelik önleyici ve koruyucu tedbirlerin uygulanması ve özellikle yaşlarına uygun cinsel eğitimlerin verilmesi oldukça önem arz etmektedir.'

'HER SINIFTA ORTAYA ÇIKABİLİR'

Pedofil bireyleri genelleştirebilir miyiz? “Pedofiller genellikle şu yaşlardadır görünümleri ve davranışları şöyledir” gibi genellemeler üretilebilir mi?

'Pedofili, tüm sosyo-kültürel çevrelerde ve sosyal sınıflarda ortaya çıkabilir. Toplumdaki genel kabulün aksine, toplumda iyi bir yeri olan, güvenilir, sayılan ve sevilen bir kişi de pedofil olabilir. Bu nedenle belli bir genelleme yapmak, yanıltıcı olacaktır. Pedofil bir birey, bir çocuğa karşı suç işlediğinde ve onu istismar ettiğinde, eğer bu bir hastalıksa, cezai ehliyet konusunu göz önüne alarak, alacağı cezanın düşme ihtimalinin olduğunu söyleyebilir miyiz ? Böyle bir davada ilk düşünülen çözüm, suçlunun tedavi görmesi mi yoksa hapishaneye gönderilmesi mi olmaktadır ? Türk Ceza Kanunu’nun ikinci bölümünde Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler ayrıntılı olarak sıralanmıştır. Pedofili ise; ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan bir neden/hastalık olarak sayılmamakta ve kabul edilmemektedir. Ceza sorumluluğunun ortadan kalkması veya azalması için bireyin iradesinin sakatlanması (karar verme yeteneğinin etkilenmesi) veya algılama yeteneğinde azalma olması gerekmektedir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki; pedofili bireylerin çoğunluğu doğru/yanlış, suç olan eylem/suç olmayan eylem ayrımını rahatlıkla yapabilmektedir. Özellikle Avrupa’da görülen örneklerde pedofil bireyler, toplum açısından risk barındırdıklarını fark ederek hormon tedavisi alabilmek için doğrudan kendileri sağlık kuruluşlarına başvuruda bulunabilmektedir. Dolayısıyla pedofil bir bireyin, çocuğa yönelik cinsel istismar suçunu işleyerek fail haline geldiği noktada cezai yaptırım ile birlikte varsa ve uygulanabiliyor ise tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinin de yürütülmesi daha sağlıklı bir seçenek olarak karşımıza çıkabilmektedir. Kaldı ki yanlış bilinenin aksine; işlenen çocuğun cinsel istismarı suçlarında her fail, pedofil birey değildir. İstismar suçu faillerinin “normal” insanlardan farklı olarak hasta, pedofili vb. özelliklere sahip olduklarına yönelik görüşler klinik ve toplumsal araştırmalarca da kanıtlanmamıştır.'

Çocukların zorla porno filmlerinde oynatıldıklarını maalesef biliyoruz. Pedofillerin çocukların zorla kullanıldıkları porno filmlerinin izlenmesini artırdığını ve bu sektöre maddi anlamda katkı sağladıklarını düşünüyorum. Bu hak ihlalini ve çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçlarını neden hala önleyemiyoruz ?

'Çocuk pornografisinin ülkemizde bir suç olarak değerlendirilip değerlendirilmediğine baktığımızda Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 226. maddesi karşımıza çıkmaktadır. Bu madde TCK’nın Genel Ahlaka Karşı Suçlar başlıklı yedinci bölümünde yer almaktadır. Kanun maddesinin başlığı çocuk pornografisi olarak değil Müstehcenlik Suçu olarak düzenlenmiştir.

Maddenin ilgili kısımları şu şekildedir:

“Türk Ceza Kanunu -226. Madde -Müstehcenlik (3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Madde içeriğine bakıldığında bu suç; pedofil bireyler ile sınırlandırılan özgü bir suç türü değildir. Bir başka deyişle çocuk pornografisine ilişkin bu suçun faili herkes olabilmektedir. Bir suça ilişkin caydırıcılık; suçların süratle aydınlatılması, delillerin usulüne uygun olarak ivedilikle toplanması, yargılamanın en hızlı şekilde tamamlanarak verilen cezaların etkin biçimde uygulanmasıyla olur. Suç işleyeni asıl caydıran cezanın miktarından çok yakalanma ve açığa çıkma korkusudur. Uygulanmayan müebbet hapis cezalarının veya usulüne uygun, zamanında toplanamayan deliller nedeniyle delil yetersizliklerinin ortaya çıkmasının suç failleri nezdinde bir yaptırımı olmayacaktır. Ancak etkin bir şekilde uygulanan ceza politikası, mağdur nezdinde adalet duygusunun tatminini sağlayabilecektir. Çocuk pornografisi özelinde ise; bu suçun önlenebilmesi adına küresel çapta bir iş birliği ve kararlılık gerektiği açıktır. İş birliği ve kararlı çalışmalar ile hem çocuk istismarı hem de çocuk pornografisi suçlarının önüne geçilebilecektir.'

Nirengi Derneği, 0850 216 53 67 numaralı telefondan ulaşılabilen İstismara Karşı Destek Hattı ile istismar veya şiddete maruz kalan çocuk ve bakım verenlerine ücretsiz yasal danışmanlık ve psikososyal destek hizmeti sunmaktadır.

Nirengi Derneği İstismara Karşı Destek Hattı’nı istismar ya da şiddete maruz kalmış 18 yas¸ altı çocuk/ergen, çocuğun/ergenin bakım vereni veya istismar ya da şiddet durumundan şüphelenen/emin olan herhangi bir kişi yasal ve psikososyal danışmanlık için arayabilir. Cinsel, fiziksel, ekonomik ve duygusal tum istismar ve şiddet türleri bu hattın kapsamı içindedir. Hattımız 0850 216 53 67 numaralı telefondan hafta içi 10:00-19:00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Nirengi Derneği İstismara Karşı Destek Hattı aşağıdaki alanlarda ücretsiz hizmet vermektedir.

  • 18 yaş altındaki bireylere yönelik her türlü şiddet ve istismar vakalarında adli mercilere bildirim konusunda yönlendirme (bildirimin nereye ve nasıl yapılacağı, bildirim sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar, bildirim sürecinin işleyişi)
  • Şiddet veya istismar bildirimi adli mercilere yapılmış ancak henüz dosyasına avukat atanmamıs¸ veya avukatına ulaşamayan çocuk/genç ve bakım verenlerine yasal danışmanlık,
  • Istismar bildirimi adli mercilere yapılan ancak henu¨z Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nden psikososyal destek için uzman atanmamıs¸ veya psikososyal destek ihtiyacı devam eden çocuk/genç ve bakım verenlerine psikososyal danışmanlık.

İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler