İki yeni araştırma aşı karşıtlarının davranışlarına ışık tutabilir

Araştırmalar, muhafazakârların bilimsel bulguları kabullenmekte niçin zorlandığına açıklık getiriyor. Bunun tek nedeni, bilimsel bulgularla siyasi çıkarlarının çatışması değil. Temel neden, muhafazakârlık ile bilimsel düşünme tarzı arasındaki derin uçurum.

Yayınlanma: 13.09.2021 - 04:00
İki yeni araştırma aşı karşıtlarının davranışlarına ışık tutabilir
Abone Ol google-news

Muhafazakârların bilimsel olguları reddetme olasılığının yüksek olmasının altında ne yatıyor olabilir? Bristol Üniversitesi’nden bilişsel psikolog Stephen Lewandowsky ve Zurich Üniversitesi’nden bilişsel psikolog Klaus Oberauer, “Bilim dünyasının temelinde yatan ilkeler muhafazakârların dünya görüşleri için bir tehdit oluşturuyor olabilir mi” sorusuna yanıt bulmak amacıyla geniş kapsamlı iki çalışma yürüttüler.

Bilimin şu iki temel özelliğine odaklandılar:

- Bilimsel çalışmaları yönlendiren normlar ve ilkeler.

- İnsanoğlunun evrenin merkezi olmadığını anlamamıza yol açan bilimsel ilerlemenin tarihi.

Sosyolog Robert Merton 1942 yılında bilimin amacını şöyle tanımlıyordu: “Bilimsel araştırmaların sonuçları bilim dünyasının ortak malıdır. Bu evrensellik kuralı; bilginin ırk, sınıf, ulus veya siyasi engel tanımadığını söyler. Tarafsızlık ilkesine göre bilim insanları araştırmalarını bilimsel ilerlemeye katkı sağlayacak şekilde yürütmelidir, kişisel çıkarlarına hizmet etmesi için değil.”

Ne var ki bu kurallar standart muhafazakâr düşünce ile bağdaşmaz. Muhafazakârlık milliyetçilik ve vatanseverlik ile ilgilidir; bunun karşılığında da işbirliğine dayanan uluslararası dayanışma feda edilir. Ayrıca tarafsızlık kavramı da mülkiyet haklarına toz kondurmayan muhafazakâr görüşe terstir.

DİNİ MUHAFAZAKÂRLIK VE BİLİM

Bilim, çevremizdeki dünyayı anlamamızı sağlarken dini muhafazakârlığın temel dogmalarıyla da çelişir. Musevi-Hıristiyan dünya görüşünün merkezinde insanın sıra dışılığı yatar; insan Tanrı’nın görüntüsünün bir yansımasıdır. Diğer canlılardan ve doğanın kendisinden farklı yere sahiptir.

Oysa yüzyıllardır süregelen bilimsel çalışmalar, insanoğlunun sıradışılığının ve ayrıcalıklı konumunun altını oymakta. Artık biliyoruz ki gezegenimiz yaradılışın merkezi değil, evrendeki sayısız galaksilerin arasında küçücük bir nokta.

ZEKÂNIN KALITSALLIĞI

Lewandowsky ve Oberauer, bilimin temel normları ve insanın evrenin merkezinde olduğu anlayışının muhafazakârlığı bilimi reddetme noktasına nasıl getirdiğini araştırmak için iki geniş kapsamlı araştırma yürüttü. Bu çalışmaya 1.000 Amerikalı denek katıldı.

Çalışma üç bilimsel konu üzerine oturtuldu: İklim değişikliği, aşılar ve zekânın kalıtsallığı. İlk ikisinin seçilme nedeni ABD’de siyasetin sağ kanadında yer alanların bu iki konuyu reddetme olasılığının yüksek olmasıydı. Üçüncü konunun seçilme nedeni ise sol kanattakilerin eğitim gibi dış etmenlerin zekâyı artırabileceğine olan inançlarıydı. Muhafazakârlar ise zekânın doğuştan gelen bir özellik olduğu algısına sahip olduklarından, zekânın değişebilirliğine inanmıyorlardı.

Bugünkü bilimsel araştırmalara göre kişiler arasındaki zekâ farklılığında kalıtsallığın etkisi yüzde 50 civarında. Liberallere (ABD’de siyasi spektrumun sol kanadında yer alanlar) göre bu kabul edilemez bir oran; zira zekâ büyük ölçüde yetişme koşullarına bağlı olarak şekillenir. Ancak muhafazakârlar bu orandan pek de rahatsız olmazlar.

ARAŞTIRMALARIN SONUÇLARI 

Bu iki çalışmadan elde edilen sonuçlar oldukça netti: Muhafazakârlar bilimsel normları ve ilkeleri kabule yanaşmıyorlardı. Başka bir deyişle siyasi spektrumun sağ kanadını temsil edenler bilim dünyası ile temelde ters düşüyordu.

Bilimsel normları ve ilkeleri kabul edenlerin ise aşılara karşı olmadıkları ve iklim değişikliği ile mücadelenin gerekliliğine inandıkları ortaya çıktı. Başka bir deyişle bilim dünyasını bütün olarak kucaklayanlar, bilimsel bulgulara da karşı çıkmıyorlardı. 

Bu iki çalışma, muhafazakârların liberallere kıyasla bilimi niçin daha fazla reddettiklerini açıklıyor. Bu reddedişin temelinde yalnızca bilimsel olgularla siyasi çıkarların çatışması yatmıyor; muhafazakârlığın bilimin ruhuyla ters düşmesi yatıyor.

https://theconversation.com/many-conservatives-have-a-difficult-relationship-with-science-we-wanted-to-find-out-why 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler