Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir’in deprem riskleri, güncel fay araştırmaları ve kent için olası senaryoların ele alarak, DEÜ rektörlük binasında açıklamalarda bulundu. DEÜ ev sahipliğinde düzenlenen “Bilim Kafe” etkinliklerinin üçüncü buluşmasında Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye’deki fay sayısının hızla arttığını ve mevcut yapı stoğunun büyük bölümünün depreme dayanıksız olduğunu söyleyerek, “Deprem tehlikesi yeniden hesaplanmalı” diyerek uyardı.
Prof. Dr. Sözbilir, 1950’lerden bu yana bina zemin etütlerinin yapıldığını ancak yapıların zemine rağmen tasarlandığını söyledi. Sözbilir, “2019 yönetmeliği sonrası 2023 yönetmeliği geldi ama ona rağmen binalar yine zemine eğiliyor. Yıl sonunda ya da yeni yılın başında Türkiye’nin bu konuda daha gerçekçi tedbirler alması gerekecek” dedi. İnşaat ve mimarlık disiplinlerinin yeni zemin gerçekliğine göre yeniden şekilleneceğini kaydeden Sözbilir, mevcut yapı stoğunun büyük bölümünün 1990 öncesi yapılardan oluştuğunu belirtti.
“MEVCUT YAPI STOĞUMUZ DEPREME DAYANIKLI DEĞİL”
Türkiye’deki yapıların önemli kısmının depreme karşı riskli olduğunu ifade eden Sözbilir, “Şu anda bizim mevcut yapı stoğumuz DPT’ye göre çok dayanıklı değil. Özellikle 1990 öncesi yapılar büyük risk taşıyor” diye konuştu. Kentsel dönüşümün doğru planlanması gerektiğini vurgulayan Sözbilir, başlangıçta sadece ‘gecekondu yıkıp yerine bina yapmak’ şeklinde ele alınan dönüşümün artık jeolojik veriler ışığında yeniden değerlendirildiğini söyledi.
FAY SAYISI ARTTI, TEHLİKE DE ARTTI
Türkiye’de bilimsel çalışmalarla yeni fayların keşfedildiğini hatırlatan Sözbilir, “1992’de Türkiye için hazırlanan fay haritasında 150 fay vardı. 2013’te bu sayı 485’e çıktı. Fay sayısı arttıkça depremden etkilenme ihtimalimiz de artıyor” dedi. 2025 yılı itibarıyla fay sayısının daha da artmış olabileceğini belirten Sözbilir, Türkiye genelindeki deprem risk haritasının güncellenmek zorunda olduğunu söyledi.
İZMİR’İN AVANTAJI: 90’LARDAN BERİ SÜREN FAY ÇALIŞMALARI
İzmir’in bu konuda avantajlı olduğunu dile getiren Sözbilir, “1990’lı yıllardan beri İzmir’de fay çalışmaları yapıyoruz. Ben o günden bu yana sadece fay çalışıyorum” dedi. İzmir’de karada 21 fay olduğuna dikkat çeken Sözbilir, “Bornova, Karşıyaka, Seferihisar’da yapı konusunda çalışmalar yapılıyor. Yüzde 60 civarında depreme dayanıklı olmayan yapı stokuna sahibiz." şeklinde konuştu. Fayların nereden geçtiğini, kırılınca ne olacağını ve hangi bölgelerin daha fazla zarar göreceğini anlamaya çalıştıklarını belirtti.
UZMAN AÇIĞI VAR: “DAHA YETKİN İNSANLARA İHTİYAÇ VAR”
Türkiye’de jeoloji, inşaat ve mimarlık gibi bölümlerin mezunlarının sahaya çıktığında yeterince donanımlı olmadığını söyleyen Sözbilir, “Lisansüstü düzeyde, doktora seviyesinde uzmanlara ihtiyacımız var. Deprem mühendisliği, deprem risk azaltma gibi alanlarda daha fazla yetişmiş insan gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İZMİR’DE DEPREM MASTER PLANI BAŞLIYOR
Sözbilir, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile üniversite arasındaki iş birliğiyle şehirde yeni bir deprem master planı hazırlıklarının son aşamaya geldiğini açıkladı:
“İzmir’in ilk deprem master planı 2000 yılında yapılmıştı. Bu nedenle son 25 yılda yapılan yapılar o planda yer almıyor. Mevcut planın bilimsel olarak yenilenmesi şart. Çok yakında yeni deprem master planı başlayacak.” dedi. İzmir’de 40 fay hattının olduğunu söyleyen Sözbilir, 13 aktif fay üzerinde çalışma yürüttüklerini belirtti.
“UZMAN OLMAYANLAR EKRANLARI DOLDURUYOR”
Bazı akademisyenlerin deprem konusunda uzman olmamasına rağmen ekrana çıkarıldığını söyleyen Sözbilir, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de depremle ilgili çok fazla yanlış bilgi veriliyor. Jeoloji ya da deprem üzerine çalışmamış kişilere ‘deprem uzmanı’ deniyor. Bu, toplumu yanlış yönlendiriyor.” dedi.
En riskli faylar hakkında da bilgi veren Sözbilir, "İzmir için en riskli fay, İzmir fayıdır. Eğer İzmir fayı çalışırsa Güzelbahçe, Balçova Narlıdere Konak, Bornova, Karşıyaka etkilenir ve en az 30 bin kişi can verir. En tehlikeli fay ama deprem üretme şansı yok. Şu an en tehlikeli fay da Tuzla fayı" dedi.
"DEPREM ERKEN UYARI SİSTEMİ GEREKİR"
"Depremi aylar öncesinden bilmek lazım" diyen Sözbilir, "Deprem erken uyarı sistemi olması gerekir. Bunun için çalışmalarımızı yaptık. 2 ay içerisinde denemeleri yapacağız" ifadelerini kullandı.
SINDIRGI’DA DEPREM RİSKİ!
Sındırgı’da kırılması beklenen fayın kırılmadığını belirten Sözbilir, “Sonra araziye girip çalışmamızı yaptık. Her taraf fay dolu ama ölü fay. 6.1’den sonra depremin ne tarafa doğru gideceğinin derdine düşmüşken yine deprem meydana geldi. Artçı depremler sürerken fayın diğer kolu tetiklendi. Yaptığımız çalışmalara göre; Sındırgı’da bir deprem daha yaşama riskimiz var” dedi.