Bilinçdışının şarkıları

Beyza Doğuç, yapay zekânın desteklediği anlık bir üretim biçiminin müzikteki temsilcisi.

Yayınlanma: 22.01.2023 - 13:00
Bilinçdışının şarkıları
Abone Ol google-news

Seyirci ile anı kapsayan bir etkileşimle üretilen ve yapay zekâ tarafından desteklenen bir üretim… Genç ve başarılı müzisyen Beyza Doğuç, izleyici ile oluşturulan ortak bir bilinçaltının dışa vurumu olan şarkılarla sahneyi hem bir üretim hem de deney alanı olarak kullanıyor.

- Bize kendinizden ve müziğe nasıl başladığınızdan söz edebilir misiniz?

Küçükken şarkı söylemekten, evdeki küçük klavyeyi çalmaktan hoşlanıyordum. İlkokulda şiirler yazmaya, şarkılar bestelemeye başladım. Bu nedenle müzik benim için 26 senelik yaşamımda başından beri var olan bir ilgi alanıydı. Üretmeyi, sanatı farklı alanlarda keşfetmeyi yıllarca devam ettirdim ve şimdilerde bunu meslek olarak sürdürmenin keyfi içerisindeyim.

Kendimi “yaşamı müzik aracılığıyla gözlemleyen ve bu yolculuğunu belgeleyip sosyal medyada içerik olarak sunan bir sanatçı” olarak tanımlıyorum. Ormanın sesinden şarkı yapmak, dünyaya fragman müziği yapmak, rüyamda gördüğüm enstrümanı 3B modellemek gibi çeşitli konseptler üretiyorum.

- 12 Ocak’ta Ankara If Performance Hall’da yapay zekâ eşliğinde verdiğiniz konser ilgi çekiciydi. Öncesinde de Tedx’te böyle bir performansınız olmuştu. İzleyicilerden gelen sözleri kullanarak doğaçlama şarkılar ortaya çıkardınız. Müzikte “an”a ve getirdiği duygulara atıf yapan oldukça sıra dışı bir deneyim olmalı. Yapay zekânın işe nasıl dahil olduğunu anlatabilir misiniz?

Sahnede doğaçlamak, o an bilinçaltımın bana sunduklarıyla şarkı yapmak benim en keyif aldığım şeylerden. Üretme ve paylaşma tutkumu beni izleyen insanlarla, onların da ortak oluşuyla yapıyor olmak kendimi gerçekleştirmek gibi hissettiriyor. Sahnede yapay zekânın bana eşlik etme nedeni ise evde de eşlik ediyor olması. Yapay zekânın sanatıma ne gibi katkısı olabileceğini gördüğüm anda sık sık onu sanatımla bir araya getirmeye başlamıştım.

Ürettiğim içeriklerde de yer almaya, onları zenginleştirmeye başladı. “Yapay zekânın bana çizdiği kapak resme bir şarkı yapacağım”, “Yapay zekânın yazdığı şiiri besteleyeceğim” gibi konseptler çektim. Bu, benim keşfetmek istediğim bir konu ve ben de onu en iyi bildiğim şey ile, sanat ile keşfediyorum.

- İki etkinlikten edindiğiniz deneyimlerden izleyicilerin nasıl bir ruh halinde olduğunu söyleyebilirsiniz?

Herkes yapay zekânın ortaya çıkardığı şarkıya da sonrasında benim şarkıyı devam ederken doğaçlamama da ilgiyle yaklaşıyor. O an çıkan cümleleri pür dikkat dinliyorlar. Komik bir sonuç çıktığında gülüp eğleniyoruz, iyi bir şeyler oluyorsa alkışla coşuyoruz. Benim için o an ürettiğimde olanlar hep daha yoğun ve kıymetli oluyor. O yüzden sahnede üretmeyi, ürettiklerime anında reaksiyon almayı, güzel bir cümleyi aynı anda hep birlikte keşfetmeyi çok seviyorum.

EUROVISION BİRİNCİSİYLE DÜET

- Bir süre önce Eurovision birincisi Alexander Rybak’la ortak bir projede yer almıştınız. Bu işbirliği nasıl gerçekleşti?

Alexander sosyal medyada Türk bir müzisyenle bir araya gelmek istediğini duyurmuştu, ben de onun “Fairytale” şarkısını orjinal dilinde ve ardından Türkçe cover’lamıştım. Bunun üzerine kendisi benimle iletişime geçti ve bir videolu görüşme yaptık. Bana İstanbul’a geleceğini ve beraber düet yapabileceğimizi söyledi. Fairytale şarkısının yanında benim şarkılarıma da keman çalmayı önerdi ve Kitaplık albümümden “Küçük Prens” ve “Dorian Gray’in Portresi” şarkılarımı da beraber çaldık.

Müziğe çokça kıymet veren bir müzisyenle bir araya gelmek ve sanatlarımızı buluşturmak benim için çok değerliydi. Kendisiyle iletişimimiz devam ediyor ve ikimiz de yeniden bir araya gelerek müzik yapmak konusunda çok hevesliyiz.

ALICE VE DORIAN GRAY

- Son olarak Yedikule Zindanları isimli bir çalışmanız yayımlandı. Öncesinde ise 21 Aralık isimli şarkınız. Tam da 21 Aralık gecesi yani yılın en uzun gecesinde yayına girdi. Pek çok öğreti ve gelenekte önemli yeri olan bir gün. Yine Dorian Gray ve Alice Harikalar Diyarı’nda gibi çağdaşlarınızdan farklı konulara değindiğiniz birçok şarkınız var. İlgi alanlarınız ve bu ilgi alanlarınızı nasıl müziğinizle bir araya getirdiğinizden söz edebilir misiniz?

Kendime bir konuşma, anlama ve derdimi anlatma dili seçtiğim anda bu dil aracılığıyla hayata dair her şeyi öğrenebileceğimi keşfettim. Bu keşif de benim ilgi alanlarımı cesurca genişletmemi sağladı. Yedikule Zindanları gibi tarihi bir mekânı gezerken, bir kitabı okurken, bir insanla tanışınca, bir yolculuğa çıktığımda ilham toplar halde oluyorum. Konseptleri bir araya getirmeyi ve sanat çatısı altında kendi perspektifimden incelemeyi, ortaya çıkanları insanlarla paylaşıp onların anlam dünyasına nasıl yansıdığını gözlemlemeyi seviyorum.

Bu nedenle “Burçların Şarkıları” ve “Kitaplık” gibi konsept olarak ürettiğim albümlerin bir yenisi üzerinde çalışıyorum. Hayatın zenginliklerini kendime katmak için sanat köprüsünü kurdum. Bu köprüyü inşa ediş motivasyonumu kendime sık sık hatırlatıyorum. Dikkatimin dağılmasına, amacımı kaybetmemeye özen gösteriyorum. Bu özeni koruduğum sürece üretmeye devam edebileceğime inanıyorum.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler