Rusların Ukrayna’daki nükleer santrali vurması bölgede paniğe neden oldu

Rusya-Ukrayna arasındaki savaş sürerken “Patlarsa Çernobil’den 10 kat daha etkili olur” denilen Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporijya’daki çatışmalarda yangın çıktı. Saatler sonra yangın kontrol altına alınırken UAEK’nin “Reaktörler zarar görmedi, radyoaktif sızıntı yok” açıklaması yüreklere su serpti.

Yayınlanma: 04.03.2022 - 21:09
Rusların Ukrayna’daki nükleer santrali vurması bölgede paniğe neden oldu
Abone Ol google-news

Rus tankları önceki gece Ukrayna’nın güneydoğusundaki Zaporijya Nükleer Santrali’nin yakınındaki kasabaya girdi. Bölgeden çatışma ve bombardıman haberleri art arda gelirken, nükleer tesisteki bir binada yangın çıktı. Yangın daha sonra kontrol altına alındı, ancak akıllara “Çernobil benzeri yeni bir nükleer facia yaşanır mı” sorusu geldi. Konuyu Prof. Dr. İskender Atilla Reyhancan, Zaporijya Nükleer Santrali’nde görev yapmış isimlerden Prof. Dr. Niyazi Meriç ve Jeolog Prof. Dr. Naci Görür değerlendirdi.

‘SUYA, TOPRAĞA KARIŞIR’

İstanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Araştırmalar Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Reyhancan, olası bir nükleer patlamada radyoaktif gazların havaya karışacağını belirterek, “Meteorolojik rüzgarlarla, yağmurlarla da toprağa karışır. Radyoaktif maddeler yeraltı sularına, bitkilere, hayvanlara karışır ve insanlar da bundan olumsuz etkilenir. Yediğimiz yiyecekten içtiğimiz suya kadar her şey etkilenir” dedi. 

35 YIL ÖNCE YAŞANDI

Yine Ukrayna’da, 1986 yılında Çernobil Nükleer Santrali’nde yaşanan patlamayı hatırlatan İskender Atilla Reyhancan, şu ifadeleri kullandı: “Çernobil’deki patlamadan sonra radyoaktif serpinti yoluyla Türkiye’de özellikle Edirne ve Karadeniz Bölgesi olumsuz etkilenmişti. Toprak yağmurlar nedeniyle yüksek oranda radyasyona maruz kaldı. Ayçiçekleri, buğday radyosyona maruz kaldığı için bazı ürünler imha edilmek durumunda kaldı.” 

Ülkede savaş hali sürerken Çernobil gibi bir patlamanın yaşanma olasılığını kaydeden Reyhancan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

FÜZE İSABET EDERSE... 

“Özellikle nükleer santral hâlâ faaliyette ise dışarıdan gelecek füze ya da roket saldırısı sızıntıya ve patlamaya neden olabilir. Böyle bir durumda santraldeki reaktörler güvenlik açısından kendilerini kapatır ancak içinde olan ısıyla bir süre daha enerji üretmeye devam eder. Bir şekilde reaktörün soğumasının sağlanması gerekir. Bu olmazsa ciddi bir sorun ortaya çıkabilir.” 

‘SONUÇLARI BÜYÜK OLUR’

Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Birimi Emekli Müdürü Prof. Dr. Niyazi Meriç de olası bir sızıntının Ukrayna yanında hem Rusya’yı hem de çevre ülkeleri olumsuz etkileyeceğini söyleyerek, “Benim de daha önce çalıştığım Zaporijya Nükleer Santrali nehrin kenarında yer alıyor. Hemen yanında da 60 bin kişilik bir şehir var ve insanların tamamı bu santrallerde çalışıyor. Nükleer santralin yanında termik santral de var. Yangın çıkan bina eğitim amaçlı kullanılan bir bina. Şu an orada nükleer bir sızıntı olduğunu zannetmiyorum. Santralin vurulmasının kimseye bir faydası olmaz ve çok büyük sonuçları olur. Bu sonuçlardan Rusya da etkilenir, çevresine de çok büyük zararları olur. Rusların böyle bir hata yapacağını düşünmüyorum. Ancak eğer bombalanırsa da termik santral kendisini kapatacaktır. Şu an için tehlikeli bir ihtimal görmüyorum” diye konuştu.

GÖRÜR: 'ŞAKASI YOK'

Jeolog, Prof. Dr. Naci Görür, gelişmiş ülkelerin nükleer santrallardan kaçındığını söyleyerek, "Bilim insanı olarak nükleer santral ile elektrik üretimini doğru bulmuyorum çünkü önemli oranda kirlilik oluşturuyor. Nükleer atıkları imha etmek son derece zor ve riskli. Türkiye'de bu durum daha da sıkıntılı" dedi.

Nükleer santralların bütün canlılar için tehdit oluşturduğunu aktaran Görür, "Nükleer santrallardan elde edilecek elektrik, diğer bütün kaynaklardan elde edeceğimiz elektrik maliyetinden çok daha pahalıya gelecek. Ayrıca bu santrallar can ve mal güvenliğini tehlikeye atıyor. Bu işin şakası yok" ifadelerini kullandı.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler