Prof. Dr. Erhan Erkut'tan Z kuşağı ve eğitim sistemi analizi: 'Biat yok özgürlük var'

Z kuşağının eğitim sistemini kabul etmediğini belirten Prof. Dr. Erhan Erkut, “Bu kuşağa eğitim sistemi daha az zarar verecek. Büyükler, ‘Aramızda uçurum var’ diyor. Önemli olan uçurumun ne tarafında olunduğu. Bu çocuklar dünyayı daha iyi bir yere getirebilir” dedi.

Yayınlanma: 24.05.2022 - 04:00
Prof. Dr. Erhan Erkut'tan Z kuşağı ve eğitim sistemi analizi: 'Biat yok özgürlük var'
Abone Ol google-news

Prof. Dr. Erhan Erkut, “Eğitim sistemi bize yaptığı gibi baskılayamıyor Z kuşağını, tahakküm altında tutamıyor. Çok daha hür bir kuşak onlar. Ezik, sessiz bir kuşak değil ve eğitim sisteminin reddi had safhada” diyor, MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve YetGen kurucusu Prof. Dr. Erhan Erkut ile Z kuşağının farklılıkları, eğitim sistemi ve gelecek üzerine konuştuk. 

- Z kuşağının önceki kuşaklardan ayırt edilen özellikleri neler? 

Tek tip Z kuşağı yok. Gençliğin tümünü kapsamıyor. Benim gözlemleyebildiğim farklılık, bilgiye ulaşım çok kolaylaştığı için bu çocuklar hapsedildikleri eğitim ortamların dışına çok rahat çıkıyorlar. Kkendi fikirlerini  geliştirme kapasiteleri daha yüksek. Onların tabii toplulukları dijital, sanal. Böylelikle çok daha geniş kitleye ulaşıyor, farklı ilgi alanları geliştiriyor, daha fazla dünya insanı oluyor, dünyanın dertleriyle ilgileniyorlar. Dinlenilmek istiyor, kendi fikirlerine değer veriyorlar. Kendi değerleri ile örtüşen kurumları tercih ediyor, örtüşmeyen kurumları da reddediyorlar. Ben bunları çok sağlıklı buluyorum. Z kuşağından şikâyet edenleri anlamakta zorlanıyorum. Gençliğin bu şekilde evrilmiş olması bana çok makul geliyor. Beklentim çok yüksek bu kuşaktan. 

- Eğitim sistemi bu kuşağın özelliklerine uygun mu?

Kesinlikle değil. Z kuşağının bir özelliği de bu kısıtları kırabilecek kapasitede olmaları. Kendileri bilgiye ulaşıyor. Önlerine konulan yavan yemeği reddedip kendi yemeklerini kendileri oluşturabiliyor. Eğitim sisteminin geçmiş kuşaklara verdiğinden daha az zarar vereceğini düşünüyorum bu kuşağa. Eğitim sisteminin reddi Z kuşağında had safhada. Okula gelmiyorlar, öğretmeni bir gülümsemeyle dinliyorlar, pek de takmıyorlar. Eğitim sistemi onların gelişimine bir katkıda bulunmuyor. Uzun yıllardır böyle ama biz bunu kabullendik. Ezik, sessiz bir kuşak da değil. Geçmiş kuşaklardan belki en önemli farkı bu. 

Büyükler “aramızda uçurum var” diyor. Neden biz uçurumun doğru yanındayız” diye sorulması lazım. Belki onlar doğru yanında biz yanlış tarafta kalmışız! Çocuklar buna itiraz ediyorsa kötü bir şey olmayabilir. Dünyayı daha iyi bir yere getirebilir bu çocuklar.

EĞİTİM KİMDE?

- Son kitabınızın adı ‘Sistem Çaresiz Eğitim Sizde’ Kim bu siz? 

Eğitim sizde derken eğitim camiası dahil sistemin dışında kalan herkesi kastediyorum. Öğretmenler sistemin içinde ama kendi çocuklarının eğitimi söz konusu olduğunda sistemin dışına çıkmaları gerektiğini farkediyorlar. Eğitimin sorumluluğunu herkesin alması gerekiyor. Biz eğitimi görev olarak devlete vermişiz. Ama devletin yaptığı işten  memnun değilsek şikayet etmek yerine “Biz ne yapabiliriz” sorusunu sormaları gerekir. Belki en iddialı çözümlerden biri anne babaların birleşip kooperatif kurmaları ve okul açmaları. İlla okul açmak gerekmiyor.  Okuldan beklediğimiz sekiz şey varsa bunun birini iyi çözebilen alternatif eğitim kurumlara ihtiyacımız var. 

ASIL HEDEF MUTLULUK 

- Anne-babalara neler önerirsiniz? 

Anne babalar başarılı olacaklarını bildiklerini  sanmaktan vazgeçseler çok iyi olur. Esas hedefin çocuğun mutlu olması lazım. Sevdiğin işi yapmazsan başarılı da mutlu da olamazsın. Çocuğun sevdiği işi keşfetmesi lazım. Bunun için de kendi içine yolculuk yapmasına izin vermemiz gerkiyor. Dünyanı neye ihtiyacı olduğunu anaokulundan itibaren anlatmamız lazım. “Ne olmak istiyorsun” yanlış soru. “Dünyada neyi değiştirmek istiyorsun” diye sormamız gerekiyor.

EVDE EĞİTİM

- Evde eğitim konusunda ne düşünüyorsunuz? 

Evde eğitimin kısmi bir çözüm olduğunu düşünüyorum. Çünkü öğrencinin okulda geçirilen zamanın karşılığını alamadığını düşünüyorum. Hatta bazen okulun zarar verdiğini düşünüyorum özellikle akran şiddeti mobbing gibi konularda. Çok prestijli  gelmiyor kulağa ama açık liseyi öğreniyorum lise öğrencilere. Oradaki müfredata takip edin, diplomayı alın ama  müfredat daha hafif olduğu  için başka şeyler yapma fırsatınız da olacak. İdeal bir eğitim sistemimiz olsa evde okul, açık lise önermem ama okul istediğiniz hedeflere hizmet etmiyorsa o faaliyetleri sizin yapmanız gerekiyor. 

ÇÖZÜM SİSTEMİN DIŞINDA

- Çocuğun açık liseye gitmesine anne baba izin vermezse ne olacak? 

Anne babanın da liselerin pek fazla bir amaca hizmet etmediğini görmeleri gerekiyor. Anne babaların en büyük problemi her şeyi kendi dönemlerindeki gibi algılamak. Benim dönemimde lise gayet iyi bir yerdi ama şimdi öyle değil. 

Anne babanın karar verici rollerini biraz çocuğa devretmeleri gerekiyor. Bu çocuklar bizim malımız mülkümüz değiller, kendi hayatları var. Eğitim sistemimiz özellikle yetkinlikleri törpülemek üzere kurgulanmış, tek tipleştirici, biat odaklı bir sistem. 21. yüzyılın yetkinliklerini geliştirmesini beklemek anlamsız. İş başa düşüyor. Çözümlerin neredeyse tamamı eğitim sisteminin dışında.

DÜNYANIN SORUNLARI

- Gençler geleceğin mesleklerine yönelik hazırlanmalı mı? 

Geleceğin mesleği sözünü hiç sevmiyorum. Mesleğin geleceği varsa göreceği de var. Şu anda öngöremiyorsak çocukları neden geriyoruz? Geleceğim meslekleri konusunu rafa kaldıralım, geleceğin  meselelerine kafa yoralım. Dünyayı 20-30 yıl içinde ne tür meseleler bekliyor? Dünyanın sorunlarını çözebiliyorsan boşluklar dolduracak meslekler oluşacaktır Mesleklerin adını bugünden bilmek gerekmiyor.  

21. yüzyıl yetkinliklerini geliştirin geleceğin mesleklerinden korkmayın, meslekler sizden korksun. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler