Valentin Rosier: "Fenerbahçe şampiyon olabilirdi"

Beşiktaş'ta sezonun önemli isimlerinden Valentin Rosier'in kiralık sözleşmesi sona erdi. Siyah-beyazlı kulüp, Rosier'i yeniden kadrosuna katmak isterken, Rosier Fransız basınına açıklamalarda bulundu.

"İnsanlar, futbolcuları meslekleriyle çok özdeşleştiriyorlar. Ben sadece futbolcu değilim. Şampiyonlar Ligi maçlarını izlemiyorum bile. Hayatım futbol değil. Futbol neredeyse tüm zamanımı alıyor zaten. Bu nedenle futbol sonrası kariyerim için geliştireceğim başka tutkularıma odaklanıyorum."

"Farklı dövmeler yaptırmak gençliğimin ilk günlerinden beri aklımda olan bir şey. Bundan önce imkanlarım yoktu. İlk sözleşmemi imzaladığımdan beri dövmelerimin maddi giderlerini karşılayabilecek durumdayım. Birçok insan benim bu açıdan Amerikalı olduğumu düşünüyor. Bence Fransız olmak daha havalı. Dövme işi para meselesi değil. Bu gerçekten bir tutku. Arkadaşım Landry ile bu konuda çok çalışıyorum. Daha sivri bir stil bulmaya çalışıyoruz." 

"Menajerlerim uzun süredir Beşiktaş ile konuşuyorlar. Şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi'nde oynama güvencesinden önce bir karar vermek istemedim. Hala farklı teklifleri de görmek için bekliyorum."

"Her zaman söylediğim gibi benim hayalim Premier Lig'de oynamak. Bence dünyanın en iyi ligi. Başka hiçbir yerde bulamayacağınız bir yoğunluk var. Her takımda büyük oyuncular var. Bana göre İngiltere'de iyi oynayabildiysen her yerde oynayabilirsin. Ancak evet bir kulüpte istikrarlı bir biçimde uzun süre kalmak istiyorum."

"Türkiye'de büyük bir kulüpten bir diğerine transfer olmak bugünlerde daha normal hale geldi. Birçok oyuncu bir İstanbul kulübünden diğerine transfer oluyor. Ancak ben farklı bir zihniyetle büyüdüm. Başka bir Türk kulübüne imza atarsam Beşiktaş'a, Beşiktaş taraftarlarına ihanet etmişim gibi hissederim. Başka bir Türk kulübüne imza atmayı düşünemiyorum bile. Çünkü Beşiktaş'ı ve Beşiktaş taraftarlarını çok seviyorum!" 

"Sporting Lizbon Teknik Direktörü Ruben Amorim, çok iyi bir antrenör. Ancak onun planlarında olduğumu düşünmüyorum açıkçası. Bu sezon şampiyon oldular ve birbirini çok iyi tamamlayan bir kadroya sahipler. Henüz Ruben Amorim ile veya başka bir Sporting'li yetkiliyle konuşmadım. Beşiktaş ile sözleşme imzalayamazsam veya başka bir kulübe transfer olamazsam Sporting'e geri dönerim."

"2018'de sakatlanıp Avrupa 21 Yaş Altı Şampiyonası'nı kaçırdığım zaman çok öfkelenmiştim. Büyük bir heyecanla bu muhteşem turnuvayı bekliyordum ve tüm şansım elimden gitmişti. Sporting'e imza attığımda hala sakattım ve rehabilitasyon sürecindeydim. 'Beni transfer ettiler, çünkü yeteneklerime güveniyorlar' dedim kendi kendime. Bu yüzden hiç endişelenmedim. O sezon 4 kez teknik direktör değişti. Kaçınılmaz olarak, tüm teknik direktörler aynı vizyonda değildi. Sadece 10 maç oynadım. Bu yüzden kendimi kanıtlamam için kiralık gitmem gerektiğini düşündüm. Beşiktaş'ın teklifini görünce kendi kendime ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Bir an kendimden şüphe duyduğum doğru ama sonunda Türkiye şampiyonuyum. Bu yüzden kötü başlayan bir süreç muhteşem sona erdi."

"Profesyonel olarak ilk tam sezonun ardından sahada biraz daha rahattım. Kendimi daha fazla motive etmek için konsantre olmalıydım. Sezon boyunca çok iyi konsantre oldum ve kendi kendime daha agresif olacağımın sözünü verdim. Ben, ne saha içerisinde ne de saha dışarısında numara yapmıyorum; her şeyimi veriyorum ve takım arkadaşlarım, taraftarlar için savaşıyorum. Ben bir savunma oyuncusuyum ve darbe almak, darbeli oynamak, saha içerisinde çatışmaya girmek benim işim."

"Önceden ben öyle değildim. Futbolda kendimi daha az iyi hissettiğim bir dönemim olduğunu bilmelisin. Profesyonel olarak ilk tam sezonumun ardından sahada biraz fazla rahattım. Kendimi daha fazla motive etmek için konsantre olmalıydım. Birden kendime bunu değiştireceğimi ve daha agresif olacağımı söyledim. Bana çok yardımcı olan bir ruh hali. Her halükarda, numara yapmıyorum, her şeyi veriyorum ve taraftarlar ve takım arkadaşlarım için savaşıyorum, bu bir rol değil. Ben bir savunucuyum: Darbe atmak ve çatışmaya girmek işin bir parçası. Beşiktaş taraftarları için çok önemli olduğu kesin, yüzüme dövme yapan biri bile var."

"Şampiyonluğu inanılmaz bir şekilde kutladık. Taraftarlarla Boğaz turu yapmak için tekneye binmeden önce kulüpte fotoğraf çekimi yaparak başladık. Buradaki gelenek bu. Pandemiye rağmen harika bir atmosfer yaratılmıştı. Stadımızda adeta bir Amerikan şovu vardı. Şampiyonluk yaşayan futbolcuların hepsi, sahaya girmeden önce bir şarkı seçmek zorundaydı, oldukça etkiliydi."

"Türkiye Kupası final maçına çıkmadan önce hala Süper Lig şampiyonluğunu kutluyorduk, büyük bir coşku içerisindeydik ve antrenman yapmadan final maçına çıktık. Taraftarımız sürekli bizimle beraberdi, otelin önünde bize destek verdiler. Taraftarımız, benim adımı haykırıyordu ve bu durumun nasıl bir his olduğunu anlatamam." 

"Dürüst olmak gerekirse Türkiye Kupası'nı kazanma şansımızın Süper Lig'i kazanma şansımızdan daha fazla olduğunu düşündüm. Bundan dolayı da Türkiye Kupası'nı kazanmamız benim için sürpriz değil. Beşiktaş, her iki kupayı da kazanmayalı 12 yış olmuştu ve biz, büyük bir başarıya imza attık. Bu bir çılgınlık."

"Karagümrük'e karşı kendi sahamızda şok bir yenilgi aldık ve aynı anda oynanan maçta da Fenerbahçe'nin Sivasspor'u yendiğini düşündüm; ağladım. Eğer durum benim düşündüğüm gibi olsaydı; Fenerbahçe şampiyon olurdu. Neyse ki Fenerbahçe de kaybetti. Sezon boyunca verdiğimiz mücadele ile şampiyon olmayı sonuna kadar hak ettik; şampiyon olmak inanılmaz bir duygu."

"Beşiktaş'a transfer olduğum zaman 14. sıradaydık ve o dönemde şampiyon olabileceğimizi düşünmemiştim. Takım olarak yavaş yavaş yükselmeye başladık ve kendime de sonuna kadar gidebileceğimizi söylemeye başladım. Takım olarak gerçekten çok iyi bir havaya sahibiz, çok iyi anlaşıyoruz. Çok iyi maçlar çıkarttık ancak daha sonra kaybetmemiz gereken maçları kaybettik. Bizim kaybetmemiz Fenerbahçe ve Galatasaray'a da umut verdi."