'Yandaş'ından 'cemaat'ine seçimi böyle gördüler

'Yandaş'ından 'cemaat'ine seçimi böyle gördüler
08 Haziran 2015 Pazartesi, 12:13
'Yandaş'ından 'cemaat'ine seçimi böyle gördüler
Halk, Erdoğan ve AKP'nin hayallerini suya gömdü. Yandaş kalemler ve cemaat yazarları seçim sonuçlarını köşelerinde değerlendirdi. İşte havuz yazarları ve cemaat yazarlarının seçim yazılarından öne çıkan bölümler:
'Yandaş'ından 'cemaat'ine seçimi böyle gördüler
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül AK Parti yine birinci oldu, siz niye seviniyorsunuz? Tek başına iktidar olamasa da, oy kaybetse de Türkiye'nin birinci partisi, en güçlü partisi olma özelliğini koruyor AK Parti. Böyle kalmaya, Türk siyasetinin ana akım gücü olmaya devam edecek. Kendini sorgulayacak, nerede hata yaptığını tespit etmeye çalışacak, buna göre kendini yenileyecek elbette. Belki şimdikinden daha güçlü bir parti olarak kendini yeniden kuracak. AK Parti'de bu siyasi akıl, yetenek, tecrübe fazlasıyla var.
'Yandaş'ından 'cemaat'ine seçimi böyle gördüler
Sabah-Melih Altıok İktidar ve muhalefet, mesajınız var İktidar partisi, "Yeni Türkiye" paradigmasına daha reformist bir perspektifle eğilmeli. Kandil'in ve HDP'nin tavrına rağmen Çözüm Süreci'ni bir sivil toplumsal barış projesi olarak kararlılıkla sahiplenmeli. Derdini iyi anlatmalı. Bölgedeki oy kaybının, mesela Diyarbakır'daki yüzde 50 erimenin nedenini sorgulamalı. Orta sınıfın genişlemesine yönelik sosyal ve ekonomik politikalardan vazgeçilmemeli. Değişim ve dönüşüm isteyen doğal tabanını konsolide etmek için elzem olan yeni anayasa ve tabii ki başkanlık hedeflerini üstünkörü vurgulamanın hesabını da yapmalı. Gençlere neden hitap edemediğini düşünmeli. Gelenekten geleceğe, daha modern bir söyleme yönelmeli. 2011 seçimlerine göre oyunu yükselten HDP'yi okuması gereken diğer bir aktör de CHP. Zira bu artış seçmenin asıl muhalefete mesajıdır.
'Yandaş'ından 'cemaat'ine seçimi böyle gördüler
Ekrem Dumanlı- Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aslında herkes işini yapmalı, güç zehirlenmesine yenik düşmüş birileri “her şeyi kontrol edeceğim” diye memleketin çivisini çıkarmamalı. Yasama, yürütme, yargı gibi kuvvetler ayrılığının ana dinamikleri keyfî bir şekilde kuvvetler birliğine irca edilirse; üstüne üstlük medya üzerine çullanarak bütün muhalif sesler susturulmaya çalışılırsa, bu işleri yapanlar meşruiyetini kaybeder. Bu ülkenin yeniden normalleşebilmesi için herkesin kendi aslî işine dönmesi, despotluktan vazgeçmesi, başkaları üzerine tahakküm kurmaktan uzaklaşması gerekir. Aksi halde huzur kalmaz bu ülkede ve en çok sıkıntıyı, ahengi bozanlar çeker. Tarih boyunca hep böyle olmuştur çünkü…
'Yandaş'ından 'cemaat'ine seçimi böyle gördüler
Yeni Şafak- Abdülkadir Selvi Sandıktan çıkan mesaj AK Parti'ye verilen mesaj: AK Parti'yi birinci parti yaparak “Umudum yine sensin ama yanlışlarınla yüzleş ve yeni Türkiye için önce Yeni AK Parti'yi inşa et” dedi. CHP'ye verilen mesaj: “Topluma iktidar olabilmek için bir türlü umut olamıyorsun. Ana muhalefette başarısızsın” dedi. HDP'ye verilen mesaj: “Türkiyelileşme konusunda uzattığın eli cumhurbaşkanlığı seçiminde de karşılıksız bırakmamıştım şimdi de karşılıksız bırakmıyorum. Sen silahla değil siyasetle mücadeleni verebilirsen sonuç alabilirsin. Silahla Türkiye'yi böleceğine siyasetle Türkiye'ye talip ol” dedi. MHP'ye verilen mesaj: Aynen 18 Nisan 1999 seçimlerinde olduğu gibi anahtar parti konumuna getirdi. HDP'nin yükselmesine paralel olarak parlamentoda bir denge unsuru olarak tutmaya devam etti.
'Yandaş'ından 'cemaat'ine seçimi böyle gördüler
Bugün- Yavuz Baydar Türkiye budur işte: Seçmenin eli ağır olur Ama Türkiye, inanın, bugün daha rahat nefes alıyor. Umutlarının hâlâ ayakta olduğunu, uzlaşmaya bir kez daha davet çıkardığını, despotizme gidişe karşı en azından frene bastığını biliyor. Bu arabanın bir yerlere çarpacağı belliydi. Dinlemediniz. Güzel bir şey daha oldu: Seçmen HDP'nin öcü olmadığını, asıl mağdurun -onca şiddete rağmen sükûnetini kaybetmeden oya güvenen- Kürtler olduğunu gördü, barışa çözüme bir kez daha evet dedi. Seçmeni sadece tebrik etmek gerekir. Kafası bozulunca eli ağırdır ama en doğru kararı vermiştir. Bu bir tokattır.