"28 Şubat'ın arkasında ABD var"

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, dönemin Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ile TESK Genel Başkanı Derviş Günday ve Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının da avukatlığını yapan Türkan Asma'yı dinledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.10.2012 - 15:02

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat-27 Nisan Alt Komisyonu, dönemin sendika ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerini dinlemeye devam etti.

TESK eski Başkanı Derviş Günday, AKP Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel'in, ''28 Şubat sürecinde, Hilton Otel'deki toplantılara katıldınız mı? Kendinizi silahsız kuvvetler içinde gördünüz mü?'' sorusuna, ''Hayır'' karşılığını verdi.

Günday, aksine, o süreçte toplumsal eylemlerin arttığını, kendisinin başında bulunduğu teşkilatın üyelerinin bu tür eylemlerin içinde olmaması için tedbirler aldığını söyledi.
28 Şubat'la bir ilgisinin olmadığını ifade eden Günday, ''Asker kökenli olmama rağmen askerle ilişkim olmadı'' diye konuştu.

Günday, o dönemde bazı sivil toplum örgütleriyle birlikte açıklamalarda bulunmasının hatırlatılması üzerine, 4 milyonluk bir örgütün genel başkanı olarak gelişmeler karşısında kayıtsız kalmasının mümkün olamayacağını ifade etti.

CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker'in, 28 Şubat sürecinin arkasında ABD'nin olup olmadığını sorması üzerine, Günday, şahsen, olayların arkasında ABD'nin olduğunu düşündüğünü kaydetti.

Günday, 28 Şubat sürecindeki faaliyetlere kendisinin katılmadığını vurgulayarak, ''Bazı basın organlarında, Çevik Bir ile fotoğrafım yayımlanıyor. O fotoğraf, gazilere yaptığım yardımlardan dolayı şilt verilirken çekilen bir fotoğraftı'' açıklamasında bulundu.

Dönemin Genelkurmay Başkanı'yla görüşmesinin sorulmasına karşılık da Günday, ''Genelkurmay Başkanı'ndan davet gelecek, konfederasyon başkanı olarak gitmeyeceksin. Ayıp olur'' ifadelerini kullandı.

AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık'ın, ''Esnaf irtica sorunundan etkilendi mi?'' ve ''İrtica nedir?'' sorusuna, Günday'ın, ''Ortada kaynama oldu sonra geçip gitti. İrtica, halk dilinde kötü bir şey olarak anlaşılıyor'' diye karşılık vermesi, komisyonda gülüşmelere neden oldu.

Daha sonra, ''Komünizm nedir?'' şeklindeki bir soruyu Günday, ''Bilmem. Ben sadece Atatürkçü'yüm'' şeklinde cevapladı.

 

'''Asker korkusu' sendikal hayata zarar verdi"

Komisyon ardından Hak-İş Konfederasyonu eski Genel Başkanı ve AKP Çorum Milletvekili Salim Uslu'yu dinledi. Hak-İş Konfederasyonu eski Genel Başkanı ve AKP Çorum Milletvekili Salim Uslu, o dönem Hak-İş'in devre dışı bırakıldığını ve sendikanın örgütlü olduğu yerlerdeki ''asker korkusunun'' sendikal hayata zarar verdiğini savundu.

Salim Uslu, 28 Şubat'ın çeşitli kesimlerden ''yandaşlar ve oyundaşlar'' olduğunu, ayrıca TOBB, DİSK, Türk-İş, TİSK ve TESK'ten oluşan ''5'li Çete''nin yanı sıra medyadan da büyük bir destek aldığını söyledi. 4 Şubat 1997'de Hilton Otel'inde düzenlenen toplantıya Tansu Çiller'in davet edildiğini, Türk-İş, DİSK, TOBB, TESK başkanları ile Ziraat Odaları Birliği Başkanı Faruk Yücel ile kendisinin de bu toplantıda yer aldığını dile getiren Uslu, toplantıda Çiller'in hükümeti bozmaya ikna edilmeye çalışıldığını ifade etti. Uslu, diğerlerinin aksine bu görüşe Faruk Yücel ile kendisinin katılmadığını bildirdi.

Uslu, şöyle devam etti:

''Bu ortamda sadakat düzeyi, katsayısı yüksek üç örgüt; DİSK, Türk-İş ve TESK en önde, hatta o zamanki TİSK Başkanı Refik Baydur bile kendi kitabında 'dışlandığını' iddia ediyor ve bu dışlanmaktan rahatsızlığını dile getiriyordu, bilahere Sayın Baydur da katıldı ve süreç TOBB'un da katılımı ile devam etmiş oldu.

Burada bulanan o gün Çiller'i ikna etmek üzere bir araya gelmiş, hükümete muhtıra vermiş adeta felaket tellallığı noktasında ittifak etmiş bu 5 örgütün o günkü başkanlarına ya da kurumsal olarak kendi kurumlarına o günkü hükümetler tarafından sağlanmış olan imtiyazlar var mıdır? Bunun açığa çıkarılması sürecin aydınlatılması bakımından son derece önemlidir.

Söz gelimi kamudan arsa, arazi tahsisi yapılmış mıdır? Banka kurma izni verilmiş midir? Kamu bankalarından kredi tahsisatı yapılmış mıdır? Bu konuların aydınlığa kavuşması ve biraz da 28 Şubat'ta gazete manşet ve sütunlarına taşınan bir kısım özel haberlerin gerisinde ne tür çıkar ilişkileri kurulmuştur, olmuş mudur, olmuşsa ne tür ilişkiler olmuştur bunların da açığa çıkartılması gerektiğini düşünüyorum.''

Uslu, o dönemin MGK Sekreteri Tuncer Kılınç'ın yurt dışındaki Türk dernekleri koordinasyon kurullarını organize ettiğini ve örtülü ödenekten destek sağladığını, Türkiye'den emekli olmuş bazı subayların da Almanya'daki cami derneklerinin başkanları yapıldığını iddia etti.

Avukat Türkan Asma da dinlendi

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının da avukatlığını yapan Türkan Asma'yı da dinledi. Komisyon bünyesindeki 28 Şubat-27 Nisan Alt Komisyonu'na bilgi veren Asma, 28 Şubat'ın da diğer darbeler gibi kötü bir yaklaşım olduğunu, ancak 28 Şubat'ta diğer darbeler gibi faşizm olmadığını söyledi.

28 Şubat'a en başta liderlerin karşı gelmesi gerektiğini belirten Asma, TSK'nin hiç bir darbesini onaylamadığını ifade etti. ''Herkes fikrini açıkça söyleyebilmeli ve herkes birbirinin fikrine saygı göstermeli'' diyen Asma, Deniz Gezmiş'in bugün yargılanması durumunda 10-15 yıl ceza alabileceğini belirtti.

AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, ''Siz 28 Şubat'ı hafif yaşamış olabilirsiniz ama ben çok ağır yaşadım'' diye konuştu. Bunun üzerine Asma, 28 Şubat'ın toplumda çok büyük yaralar açtığını dile getirerek, ''28 Şubat'ın etkisi diğer darbelerden farklı olmadı'' dedi. Komisyon Başkanı Nimet Baş da bütün darbeler aynı düzeyde kötü olduğunu ve hedefinde millet bulunduğunu söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler