3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu: Öldürüp kaybettiğiniz işçi kim ve nerede?

Üçüncü Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, 17 Ekim’de havalimanı şantiyesinde, cansız bedeni rögara atılmış bir şekilde bulduğu belirtilen Nepalli bir işçinin ölümüne dikkat çekmek amacıyla Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İstanbul Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğü önünde bugün saat 12:30’da basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Öldürüp kaybettiğiniz işçi kim ve nerede? 3’üncü Havalimanı şantiyesinde işlenen son cinayetin örtbas edilmesine izin vermeyeceğiz” pankartının açıldığı açıklama da “köle değiliz” diyen işçilerin anında soruşturmalara uğradığı, gözaltına alınıp tutuklandığı, fakat aynı polis ve mahkemelerin ölen bir işçiyle ilgili herhangi bir işlem başlatıp, başlatmadıklarının bilinmediği, bakanlıkların sessizliklerini bozmadıkları belirtilerek, iş cinayetlerinin örtbas edilmesine izin verilmeyeceği belirtildi. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ali Şeker ve sendika yöneticilerinin yanı sıra birçok kişi katıldı.

Basın metnini Devrimci Yapı İşçileri Sendikası(Dev-Yapı-İş) Genel Sekreteri Nihat Demir okudu açıklamada, “İşçileri, sendikacıları tutuklayanlar bununla ilgili soruşturma açacak mı?” diye soruldu.

“Tanık işçilerin telefonlarından kayıtlar silindi”

Üç gün önce kimlik bilgisine dahi ulaşılmayan bir işçinin cesedinin şantiyedeki rögarın içinde işçiler tarafından bulunduğunu belirten Dev-Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir, “İşçilerin ensesinde her daim hazır ve nazır bekleyen görevliler, cinayetlere engel olmak yerine örtbas etmeye çalıştılar” dedi ve ekledi: “Tanık işçilerin telefonları ellerinden alınarak kayıtlar silindi.” Demir, halen yetkililerden bir açıklama olmadığına tepki göstererek, “İktidarıyla patronuyla bu ‘büyük prestij projesinin’ sahipleri için, polisi, jandarması, adliyesi, meslek ahlakından yoksun yazarları için bu cinayet hiç işlenmedi. Hatta bu işçi hiç var olmadı. Örtbas etme çabaları, mutlak suskunlukları başka neyi gösterir” dedi. İşçilere uygulanan baskıların ve tutuklama uygulamalarına da değinen Demir, “Elbette bu son örnekte görüldüğü gibi, 3 gün önce işledikleri cinayeti örtbas etme, gizleme çabası da bu korkunun ürünüdür” dedi. Mücadelelerini yükselteceklerini yineleyen Demir, iş cinayetlerini gizleme, bilgi karartma çabaları karşısında herkesi gerçeği yayan birer mecra olmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırdı.

“Yükselen havalimanı değil 38 işçinin mezarı”

Daha sonra söz alan CHP Milletvekili Ali Şeker de “Orada yükselen havalimanı değil 38 işçinin mezarıdır. Orada kimin çalıştığı, kimin öldüğü ve kimin öleceği belli değil. İnsanlar insanca koşullar altında çalışmak istedikleri için hapse tıkıldılar. Güçlünün haklı olduğu değil haklının sesine kulak verilen bir Türkiye için haklı olan işçilerin yanındayız” dedi.

“Bu cinayetin üstünü kim örtüyor?”

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm ise “İktidar en temel hakları hiçe sayıyor. Sermaye de AKP’den destek aldığı için o da tüm yasal hakları yok sayıyor” diye belirtti.
Son yaşanan olayın çok vahim olduğunu ifade eden Gülüm, şunları söyledi: “İş cinayeti birinin öldürülmesi sonrasında mı gerçekleşti? Ortada başka türlü bir vaka mı var? Bu cinayetin üstünü kim örtüyor? Kim kapatıyor? Buna dair hiçbir sorunun cevabının maalesef alamıyoruz. Bu olayla ilgili Çalışma Bakanlığını aramaya çalışıyoruz. Muhatap bulmaya çalışıyoruz. Konunun aydınlatılmasın için ilgililerle bağlantı kurmaya çalışıyoruz. Ama hiçbir şekilde telefonlarımıza dönen olmuyor. Ölen işçinin adını bile öğrenmiş değiliz. Yine bir iş cinayetinin üstü örtülmeye çalışılıyor. Bu bir suçtur.”

Konuşmaların ardından Silivri Cezaevi’nden tutuklu bulunan Dev Yapı-İş Sendikası Başkanı Özgür Karabulut ve İnşaat-İş Sendikası Yöneticisi Özkan Özkanlı’nın dayanışma mesajları okundu. DİSK adına Limter İş Genel Başkanı Kamber Saygılı konuştu. 29 gündür Bostancı’da direnişte bulunan Köroğlu inşaat işçilerinden bir işçi de konuşma yaptı.

<haber-yatay:1119635,1118251,1119422,1117411>