ABD'de Yerel İflas

ABD'de Yerel İflas
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.09.2009 - 06:22

ABD’yi oluşturan 50 birlikteş (federe) devletten (Kaliforniya dahil) 48’i gitgide derinleşen ve yayılan bunalımla iflas aşamasında. Bu “48” sözcüğü rasgele söylenmedi. Önümüzde karanlık gerçeği yansıtan Amerikan kaynaklı sayılar var. Yerel yönetimlerin gelirleri yok; bütçeleri tamtakır. Bir zamanlar yaşam düzeyinde (zaten parçası olduğu) ABD’den sonra ikinci gelen “Güneş Devleti”ne bugün bolluk diyarı diye bakana “deli” derler. Her şey daha kötüye gidiyor, hem de hızla. Yalnız yoksullar değil, orta sınıfın da dizi yerde. Bunalım “Amerikan düşü” söylencesini temelden sarstı. Sarsıntıyı hiçbir sınıf ve ara tabaka kurbanlar vermeden atlatamaz.

41 birlikteş devlette ve başkentte işten çıkarılan devlet memurlarından ordular oluştu. Çalışanlar “İşten ne zaman atılacağım?” tasasıyla yaşıyorlar. 32 birlikteş devlette yükseköğretime katkı kuşa çevrildi. 22’sinde yaşlılara ve özürlülere yardım sıfıra yakın noktalarda durmadan aşağıya iniyor. 21’inde az gelirlilere ve çocuklara resmi sağlık yardımı diye bir şey kalmadı. “Kara günler” için saklanan fonlar çoktan bitti.

Yurttaşın alıştığı en temel hizmetler sona eriyor, okullar öğretmenlere yol veriyorlar, güvenlik ağından elde ne kaldıysa çöküyor. Harcamaları azaltmak için tutukevlerindeki suçluları küme küme salıveriyorlar. Ama iki yaka gene de bir araya gelmiyor. Hastalığın kökü çok eskide; örneğin, 1930’larda. Şu söz Los Angeles’ın (bir daha aday olmayacağını açıklamış olan) Belediye Başkanı A. Villaraigosa’ya ait: “Kuşku yok ki, düzen çöktü!”

Örneğin, geçmiş kuşakların düşlerinde gördükleri Kaliforniya yönetilemeyen bir karabasana dö-nüştü. Bütçe açığı 26 milyar dolar. Vali Arnold Schwarzenegger, hizmetlilerinin maaşlarını yüzde 15 indirmek zorunda kaldı. İşsizlik yüzde 12’den yukarı tırmanıyor. Yoksulluk yüzde 20’de. Okulların niteliği ilk 50 sıralamasında 47’nci. Öğretmenler açlık grevinde. Kaliforniya kolejleri 2010 ilkbaharı için öğrenci almıyor; ücretlerini de yüzde 20 arttırdı. Devlet parkları harcama kısıntısı nedeniyle kapandı. Özellikle güneyde iflaslar rekor düzeyde. Konut ederleri yüzde 70 düştü. Yerel devlet eridi. Vali Arnold’un oradaki paralı Ermeni azınlığa şirin görünme siyaseti de onu kuyudan çıkaramadı.

Yayımlanan değerlendirme yazılarında şu yargı var: “Onun sözüne inanan kimse artık kalmadı!” Devlet memurlarının zaten düşük emeklilik maaşları dahil, sosyal devletin her damlasını kaldırmaktan yana. Görülmemiş bir tutuculuğun tutsağı olarak sanki ayda yaşıyor.

Dört yıl önce eksiksiz bir özelleştirme gündemi önerdiğinde, gelen tepkilerden ötürü, halktan özür dilemişti. Yurttaş emeklilik fonunun dibe vurduğunu daha yeni anlıyor.

Kaliforniya’da Meksika’dan gelen tarım işçileri çölleşen güneyin sıcağında kavruluyor, ücretleri kiraya yetmediğinden, güneş batınca yere serilip kendilerinden geçiyorlar.

Çevrede su yok, sağlık bakımı sıfır. Ama yarım saat ileride ufak azınlık için mega-gazinoları, villaları, golf alanlarıyla başka bir dünya var. Ne var ki, işsizlik orada da yüzde 30 oranında. Bu iki sınıf arasındaki uzaklık ölçüme sığmaz. Destek ancak başkentteki federal yönetimden gelebilir. Ama oradaki yerleşmiş düşünce küçültülmüş devletten yana. Devlet gelirleri zaten azaldıkça azalıyor. 48’ine birden yollanacak cankurtaran simidi orada da yok. “Titanik” büyük yara aldı; herkese yetecek sandal zaten düşünülmemiş bile. Kısa süre önce Ankara’daki Meclis konuşmasında bize “çözüm” yolları sıralayan Obama kendi ülkesindeki beş parasız yerel yönetimlerin iflasını uzaktan seyrediyor. Şimdi yaptığı eski tutucu çizginin yıkıcılığına “başkanlık” etmek...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler