Adamına göre yetki
Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı döneminde cumhurbaşkanının yetkilerinin daraltılması gerektiğini savunan AKP, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yetki daraltmasından vazgeçti. AKP’nin anayasa paketinde cumhurbaşkanının yetkileriyle birlikte dokunulmazlıkların sınırlandırılması da yer almıyor.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde, cumhurbaşkanının yetkilerinin çok fazla olduğunu, bunların sınırlandırılması gerektiğini savunan AKP yönetimi, Gül’ün cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte yetki daraltmasını da unuttu.
Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesi ve siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırmak isteyen AKP yönetimi, cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması yönündeki tavrını rafa kaldırmış gözüküyor. AKP’nin anayasa paketinde, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ya da sınırlandırılmasına ilişkin bir düzenleme de bulunmuyor.
AKP yöneticileri, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olması nedeniyle yetki daraltmasına gerek olmadığını savunurken; akademisyenlere hazırlatılan ilk anayasa taslağında cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması yönünde hükümler getirilmişti.
Söz konusu taslakta, cumhurbaşkanının yetkileri “Genelkurmay Başkanı, vali ve büyükelçilerin kararnamalerini imzalamak, gerekli gördüğü takdirde yasama yılının ilk günü TBMM’nin açılış konuşmasını yapmak, TBMM’yi gerektiğinde toplantıya çağırmak, yasa ve yasa hükmünde kararnameleri yayımlamak, Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açmak, TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek, seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu’nu atamak, başbakanı atamak” olarak sayılmıştı.
Taslakta, cumhurbaşkanının YÖK üyelerini seçmek, üniversite rektörlerini seçmek, Anayasa Mahkemesi üyeleri, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumuhriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Askeri Yargıtay üyeleri, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek biçiminde sıralanan mevcut anayasadaki yetkiler ise kaldırılmıştı.
Taslağın gerekçesinde, “Parlamenter rejimlerde devlet başkanları veya cumhurbaşkanları, devleti ve milletin birliğini temsil eden sembolik bir konuma sahiptir. Türkiye’de cumhurbaşkanının 1982 Anayasası’nın 104. maddesinde listelenen görev ve yetkileri, parlamenter rejimle bağdaşmayacak kadar geniştir. Bu kadar fazla yetkiye sahip bir cumhurbaşkanının bulunduğu ülkede yürütmenin iki başlı hale gelmesi ve bu iki baş arasında iktidar çatışmasının yaşanması kaçınılmazdır. Bu nedenle cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin azaltılarak bunların ilgili kurum ve kuruluşlara dağıtılması, parlamenter sistemin normalleşmesi bakımından gereklidir” görüşü dile getirilmişti. AKP’nin yeni anayasa paketinde ise bu düzenlemelere yer verilmedi.
Dokunulmazlıklar yine rafta
AKP, yeni anayasa paketi çalışmalarında milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sınırlandırılmasını da düşünmüyor. Akademisyenlerce hazırlanan ilk anayasa taslağında, bu konuda da düzenlemelere yer verilmiş, seçenekli olarak getirilen önerilerde zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli iflas, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma ve edimin ifasına fesat karıştırma suçlarında milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması öngörülmüştü.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama