AİHM türbana yine geçit vermedi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Fransa'da jimnastik dersinde türbanı çıkarmayı reddettikleri için devlet okullarından uzaklaştırılan Türk kökenli Esma Nur Kervancı ve Belgin Doğru'nun şikayetleri üzerine açılan iki ayrı davada dini inançlarını ifade etme özgürlüğünün ihlal edilmediğine karara verirken daha önce Şahin, Refah Partisi ve Köse gibi birçok davaya atıfta bulundu.

AİHM türbana yine geçit vermedi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.12.2008 - 12:09

Strasburg'da faaliyet gösteren AİHM, Fransa'nın Flers kentinde yaşanan ve Fransız vatandaşlığı bulunan Esma Nur Kervancı ve Belgin Doğru isimli türbanlı öğrencilere ilişkin iki ayrı davayı sonuçlandırdı.

1986 doğumlu Kervancı ve 1987 doğumlu Doğru'nun gittikleri devlet okullarında 1990 yılları sonunda jimnastik ve spor derslerinde öğretmenlerin ikazlarına karşın türbanı çıkartmayı reddetmesi üzerine okullarından uzaklaştırılmıştı.

Bunun üzerine ailelerince başlatılan iç hukuk sürecinin okulların lehinde sonuçlanması üzerine Kervanci, 2004, Doğru ise, 2005'de AİHM'ye başvurarak Fransız devletini şikayet etmişti. AİHM de, her iki davayı karara bağlarken görüş birliğiyle insan haklarının ihlal edilmediğine hükmetti.

Mahkeme, her iki davaya ilişkin kararlarında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve dini inançları ifade etme özgürlüğüne ilişkin 9. maddesinin bir ihlali olmadığını, şikayetlerin eğitim hakkına ilişkin 1. Protokol'ün 2 maddesi yönünden de incelenmesine gerek bulunmadığını bildirdi.

Öte yandan, Mahkeme, kararlarında Leyla Şahin, Refah Partisi ve Köse davaları gibi daha önce sonuçlandırdığı birçok davaya ilişkin kararlarda yaptığı değerlendirmelere de atıfta bulundu.

Mahkeme kararında şöyle denildi: "Mahkeme, Türkiye ve İsviçre gibi Fransa'da laikliğin, tüm halkın sadakat gösterdiğine ve başta okulda olmak üzere, savunulmasının öncelik taşıyan, anayasal ve Cumhuriyetin kurucusu bir ilke olduğuna işaret ediyor. Mahkeme, bu ilkeye saygı göstermeyen bir tavrın, insanların dinlerini ifade etme özgürlüğünün bir parçası olarak kabul edilmesinin gerekli gibi görünmeyeceğini yineliyor"

Mahkeme ayrıca, "Devletin, örneğin bir İslami başörtüsü kullanarak din inançlarını ifade etme özgürlüğünü, bunun diğerlerin hak ve özgürlükleri ile kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması amacı ile ters düşmesi halinde sınırlandırabileceği" belirtildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler