Aile boyu onur

Aile boyu onur

Aile boyu onur
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.06.2015 - 17:23

Neredeyse kırk yıldır her haziran ayının son pazarında Manhattan sokakları boyunca önceleri korku, endişe ve öfkeyle, zaman içinde giderek artan bir şenlik ruhuyla sürmekte olan Onur Yürüyüşü geleneğini dünyada bilmeyen kalmamıştır. Artık politik bir başkaldırı biçimi olma niteliğinin çoktan varoluşun ve kabul edilmenin coşkusu haline evrilmiş olduğu faşingvari renkler ve seslerle bezenmiş bu yürüyüş ve ardından gelen kutlamalar belli bir yaşın üstündeki ahali için hâlâ inanılması zor bir gerçeklik. Oysa standart kurgulara uygun cinsel kimlikler ötesinde ve dışında yaşayan bireyler burdalar ve çoktan alıştık bile bu duruma.

Ancak eşcinselliği hâlâ bir yurttaşlık durumu olarak değil de bir eğlence biçimi olarak algılayanların azımsanmayacak kadar çok olduğu dünyamızda, Manhattan Onur Yürüyüşü’nden farklı bir onur kutlamasına dikkat çekmek gerekiyor: Her yıl Manhattan organizasyonundan bir hafta önce suyun öte yanındaki Brooklyn kendi Onur Yürüyüşü’nü oldukça farklı bir anlayış ve kültür ile düzenlemekte.

Kabul edilme mücadelesi

1990’ların başında Brooklyn’in şimdilerde pek bir popüler olan Park Slope mahallesi ilkokulu, parkı, kütüphanesi, rafları organik tarım ürünleri ile dolu tüketim kooperatifi ve kitapçıları ile çocuk yetiştirmek isteyen aileler için ideal bir ortam olarak görülmekteydi.

Lezbiyen çiftler de bu mahalleye yerleşen çocuklu aileler kervanına katıldıklarında, mahallenin çocukları caddeler ve parklar boyunca son derece zengin bir aile olma anlayışı ile yetişebildiler. Şimdilerde 20’li hatta 30’lu yaşlarına gelen bu çocuklar için iki anneli, tek anneli hane halkları sıradan bir var olma biçimi idi.

Öte yandan kurdukları ve ayakta tutabildikleri aileleri ile herkes gibi gurur duyan bu ebeveynler için yaşam tarzlarının gözle görülür ve kabul edilebilir olmalarının politik şartlarını hazırlayan Manhattan Onur kutlamaları biraz fazla gürültülü ve gösterişli olmaya başlamıştı bile. Çoluk çocuk sahibi bütün insanlara özgü görece sükûnet ve düzen ihtiyacı refleksi ile davranan Brooklyn’li lezbiyenler 1996’da kendi Onur Yürüyüşleri’ni düzenler oldular.

Brooklyn Onur Yürüyüşü’nün genel havasının, Manhattan’dan çok farklı olarak çocukları (da) gözetmek olduğu bir gerçek. Burdaki yürüyüşte göze çarpan ellerinde rengârenk bayraklar ve pankartlarla kortejde yürüyen, bebek arabalarında oturan veya kaldırımlardan el sallayan çocuklar. Akşam yapılan yürüyüşten önce gün boyu süren sokak panayırında yer alan her beşaltı stanttan bir tanesi çocuklara yönelik faaliyetler sürdürürken hemen biraz ötelerinde cinselliğe dair sağlık bilgilerinin verildiği sokak çadırlarına rastlamak mümkün. Komşularını desteklemek ve kutlamak isteyen diğer aileler de yürüyüşe kendi özgürlük şarkıları ile katılmaktan çekinmiyor. Aradan geçen yıllarda yürüyüşe katılanlar arasında erkeklerin ve babaların sayısının hızla artmakta olduğu da göze çarpıyor.

Görünüşte Manhattan Onur Yürüyüşü’nden çok daha “edepli” seyreden Brooklyn Onur Yürüyüşü’nün pek de uysal bir biçimde başladığı söylenemez. Geleneksel olarak kortejin önünü çeken motosikletli kadınlar ekibi, kurucu üyeleri giderek yaşlanmakta olsa da, hatta belki de yılların verdiği deneyim ile hâlâ daha etkileyici bir görüntü sergilemeye devam ediyorlar. Hemen arkalarından gelen davullu, zilli perküsyon ekibinin arasında tanınmış müzisyenlere rastlamak mümkün. Manhattan kadar renkli olmasa da şatafatlı görüntüleri ile “nizam intizam” cinsiyet düzenine meydan okuyan drag queen’ler ve trans-kadın ve erkekler de coşku içinde kendi elleri ve tarihleri ile kurdukları sıradanlıklarını sergiliyorlar.

1969 yılı Haziran ayının sonlarında New York kentinin hiç de yumuşak başlı olmayan polislerinin, kentin kıyısında kalmış eşcinsel mekânlarından Stonewall adlı bir bara düzenledikleri baskın sırasında “artık yeter” diyerek insanlık ve yurttaşlık haklarını iki yüzlü düzene açıkça meydan okuyarak talep etmeye başlayan eşcinseller uzun yıllardır aileleri, evlilikleri ve gündelik yaşamdaki rutinleri ile giderek sıradanlaşmaktalar.

Sıradanlığın orta yerinde karşılarına çıkan sıkıntıları oğlumun bir ilkokul arkadaşının yıllar önce anneleri ile katıldığı Brooklyn Onur Yürüyüşü için kendi boya kalemleri hazırladığı bir pankart çok güzel ortaya seriyordu: “İki annemle birlikte güven ve sevgi içinde yaşıyordum, sonra bir kız kardeşim oldu.” Aynı genç adam son yıllarda fırsat buldukça kolunda kız arkadaşı ile annelerinin yürüyüşünü desteklemeye geliyor.

Büyük kazanım

Onur Yürüyüşleri’ni ilk duyduğumda oldukça yabancılık çekmiştim: “Ne demek eşcinsellikten onur duymak? Uzun bacaklı, yeşil gözlü, büyük göğüslü olmaktan onur duymak ne kadar gereksiz ise eşcinsellik de o kadar doğal olduğuna göre neden onur? İnsan doğal özellikleri ile değil emeği ile başardıkları ile gurur duymalı” diye söylenirken yılların, yüzyılların baskısının karşı dilini kurmaya çalışan insanların kendilerine ve gençlere “utanç içinde yaşamak zorunda değiliz” diyor olduklarını fark etmem biraz zaman almıştı.

Şimdi artık sokaklar eşcinsel anneleri ve babaları ile gurur duyan çocuklar ve gençler ile dolu ise bu durum büyük bir kazanım, insanlığımız için çok önemli bir başarı üstelik.

kumrutoktamis@outlook.com


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler