"AKP 28 Şubat'ın intikamını alıyor"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon davası kapsamında ünlü kişilerin tutuklanmasını gündemi değiştirmeye dönük bir girişim olarak değerlendirdi ve "AKP kendisine muhalefet edenlerden ve 28 Şubat sürecinde Erbakan iktidarını görevden uzaklaştırmakta katkısı olanlardan intikam almaya çalışıyor" diye konuştu.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı, Genel Başkan Baykal’ın başkanlığında parti genel merkezinde yapıldı. Toplantıda Ergenekon davası kapsamında son yaşanan gözaltıları değerlendiren Baykal, AKP’yi suçladı. AKP’nin 28 Şubat’ın intikamını aldığını öne süren Baykal, "Deniz Feneri yolsuzluklarını tartışıldığı bir aşamada Ergenekon davası ile ilgili ünlü kişilerin gözaltına alınmak suretiyle gündem değiştirilmeye çalışılıyor. Ünlü kişilerin gözaltına alınması sonra salıverilmesi, bunların hepsi savcılığa güveni sarsıyor" dedi. Davanın hukuki değil siyasi bir boyut kazandığını ifade eden Baykal, "AKP’ye muhalefet edenler, 28 Şubat sürecinde o zamanki Erbakan iktidarını görevden uzaklaştırmakta katkısı olanlardan intikam alınmaya çalışılıyor. Bu davanın artık hukuki değil, siyasi bir dava olduğunu hep söylemiştim. Artık bu son gelişmeler de benim bu görüşümü pekiştirmiştir" diye konuştu.

Baykal’ın MYK toplantısında yaptığı değerlendirmeler şöyle: “Kılıçdaroğlu ile Fırat'ın yapacağı tartışmada sadece Dengir Mir Fırat ile iddiaların görüşülmesi doğru değil. Deniz Feneri yolsuzluğu ve AKP eski Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ile ilgili konuların da görüşülmesi yararlı olur. Çünkü esas tartışma bu yolsuzluk olayları etrafında. Bu tartışmalar nedeniyle Dengir Mir Fırat devreye girdi. Grup Başkanvekilleriyle birlikte hem TBMM Başkanı Köksal Toptan'a bir iade ziyaret yapacağım. Hem de Anayasa değişikliği ile komisyon kurulmasına yönelik önerilere ilişkin yanıtımızı kendisine ileteceğim. Başkana saygımızın gereği olarak bir yazılı ile yanıt vermek yerine sözlü olarak yanıtlamamız daha uygun olur diye düşündüm. Bu konuda bizim görüşümüz belli. Biz Anayasa Mahkemesi tarafından laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmiş bir çoğunluğun Anayasayı değiştirmesini doğru bulmuyoruz. Anayasanın bazı maddelerinde değişiklik ihtiyaç varsa bunlar somut olarak gerekçeleriyle birlikte ortaya konulursa onlarla ilgileniriz, onlara bakarız. Geçmişte de bu şekilde AB'ye uyum amacıyla pek çok değişikliği beraber gerçekleştirmiştik.”