AKP'li Elitaş'tan 'tank kafalı siviller' benzetmesi

TBMM'de Cuma Namazı çıkışında soruları yanıtlayan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, konunun şu anda yargıda olduğunu, yargının 28 Şubat döneminde yapılanların demokrasiyi engelleyici, seçilmiş iktidarı çeşitli yöntemlerle iktidardan düşürücü şekildeki faaliyetleri darbe olarak niteleyip bununla ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.
Elitaş, şöyle devam etti: "Olayın Türkiye açısından önemi; geçmişimizdeki karanlık noktaların aydınlatılabilmesi ve darbe kültürünün geleneğinin ortaya çıkartılması için darbelerle yüzleşebilmek çok önemli bir bir gelişme. 27 Mayıs'tan 27 Nisan'a kadar seçilmiş iktidarı alaşağı edebilmek için her türlü operasyonlar, şu anda TBMM'de kurulan komisyonda incelenecek. Bundan sonraki dileğimiz odur ki Türkiye, demokrasinin çıtasının yükseldiği bir ülke olacak. 28 Şubatçılar 'demokrasiye balans ayarı' olarak ifade etmişlerdi. 2012 Türkiyesinde artık, demokrasi çıtasını en yüksek seviyeye nasıl çıkaracağımızı düşünmeliyiz."

'Türkiye'nin yolunu kimse karartamaz'

Operasyon kapsamında yeni gelişmeler, gözaltılar olup olmayacağı yönündeki soruyu, "Onu iddia makamı, savcılık bilir. Biz bilemeyiz" diyerek cevaplayan Elitaş, "28 Şubat, 12 Eylül, 12 Mart, 27 Mayıs'ta dahil olmak üzere, tank kafalı sivillerin, açıkçası birilerini göreve davet etmesinden kaynaklandı. O dönemde siviller mürekkebi mermi, kalemlerini namlu gibi kullandılar. Eğer biz bunları atabilirsek, hepimiz geçmişimizdeki karanlık düşünceleri bir tarafa, çöplüğe gömebilirsek Türkiye'nin önündeki aydınlık yolu kimse karartamaz" dedi. Tank kafalı olanların kimler olduğunun sorulması üzerine Elitaş, "Kim tank kafalı sivilse, onlar kendilerini bilir. Kim mürekkebi mermi, kalemini namlu gibi kullanıyorsa, onlar bilir. Geçmişe dönüp baktığınızda internet sitelerinde hepsi yazıyor, kendilerini bilirler" diye konuştu.

Elitaş, şöyle devam etti: "Artık gerçekler, her şey ortada. Fotoğraflar, yazılanlar, talimatlar, balans ayarı, tankların yürüdüğü, takipler, Batı Çalışma Grubu, o zamanki bir bayan sayın bakana söylenenler medyada; bunların hepsi tekzip edilmedi, itiraz edilmedi. Yani 28 Şubat'la ilgili belge aramak yerine, gazete ve televizyon arşivlerini karıştırsalar hepsi açık ve net ortada. Üzülerek ifade edeyim ki CHP Genel Başkanı ve bir siyasi partinin sözcüsü bu konuları, Türkiye'nin geçmişindeki karanlık noktaları aydınlatabilmek için, geçmişiyle yüzleşme hareketini sulandırma gayreti içindeler. Balyoz, Yakamoz gibi darbe planlarıyla yapılan mücadeleler, 12 Eylül'le ilgili yargılama sürecinde olmaz olmaz deyip halk oylamasında karşı çıkanlar, Genel Kurul'da 28 Şubat'tan hesap sorup da bizi sanki yargıymış gibi öne atmaya çalışanlar şu anda da AK Parti iktidarını intikam peşinde koşan bir grup olarak göstermeye çalışıyor. Buna üzülüyorum. Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı, bir konuda Türkiye'nin geçmişinin aydınlatılması konusunda bizden daha etkin hareket etmek mecburiyetinde. En az bizim kadar etkili olmak mecburiyetinde. Ama Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin karanlık geçmişinin aydınlatılmasından rahatsız gibi bir durum söz konusu. İnşallah herhalde kılavuzları yanındaki mesai arkadaşları kendisini farklı yönlendirirler diye umut ediyorum."

Darbeler ilgili kurulacak araştırma komisyonunun hüküm verme yetkisi olmadığını hatırlatan Elitaş, komisyonun sadece tavsiyede bulunabileceğini hatırlatarak, "Komisyon raporunu hazırlansın, onlar bunu orada değerlendirilebilir. Komisyon çalışsın, yargıda da neler ortaya çıkacak, ona bakmak lazım" değerlendirmesinde bulundu.