'Allah hiçbir babayı çaresiz bırakmasın'

İzmir'in Bayraklı İlçesi'nde 6 Martta saat 10.00 sıralarında Mustafa Kemal Caddesi'ndeki banka şubesinde meydana gelen olayda, içeriye giren soyguncu, oyuncak tabancayla etkisiz hale getirdiği güvenlik görevlisi N.N.'nin belindeki gerçek tabancayı aldıktan sonra, 26 bin 700 TL parayı alarak kaçmıştı. Kırmızı renkli eldiven kullanan soyguncunun yakalanması için, harekete geçen Gasp Büro Amirliği ekipleri, çevredeki yaklaşık 450 işyerinin güvenlik kamerası kayıtlarına el koydu.

Bunları inceleyen polis, ilk olarak aracın çöl grisi renginde Fiat Linea marka otomobil olduğunu belirledi. İzmir'de bu modeldeki yaklaşık 400 aracın tümünü tek tek belirleyen polis, bunlardan Çay Mahallesi semtinde oturan iki çocuk annesi S.O.'ya ulaştı. Bilgisine başvurulan S.O.'nun verdiği bilgilerlerle de, birlikte yaşadığı Ü.N. gözaltına alındı. Soygun anları saniye saniye güvenlik kameralarına yansıyan Ü.N.'nin, eşi askerde görev şehiti olan S.O. ile 'maaşı kesilmesin' diye nikahsız olarak yaşadığı, bu birlikteliğinden 2009 yılında dünyaya gelen oğullarının damağında rahatsızlık olduğu, onun tedavi giderleri için de bankaların kredi vermemesi üzerine tefecilerden borç almak zorunda kaldığı ortaya çıktı.
Ü.N.'nin, tefecilerin de kendisini borcu için sıkıştırması, eşine ve oğluna zarar vermekle tehdit etmesi üzerine bankaya gidip soygunu gerçekleştirdiği saptandı. Soygundan bir gün önce de Bornova ilçesinde başka bir banka şubesinde soygun girişiminde bulunan ancak mesainin bitmesinden dolayı bunu gerçekleştiremeyen Ü.N.'nin, aldığı parayla tefeciye olan borcunu da kapattığı ortaya çıktı. Ü.N.'nin soygunu yaptığının ortaya çıkmasının ardından harekete geçen ailesi, alınan 26 bin 700 TL ile güvenlik görevlisinin tabanca tutarını kendi imkanlarıyla topladıktan sonra avukat Murat Ergün aracılığıyla bankaya iade etti. Ailenin bu iyi niyet çabasının ardından da, Ü.N., etkin pişmanlık yasasından yararlandı. Soruşturmayı sürdüren savcının soygun ve soygun girişimi için toplam 30 yıl hapis cezası istemiyle dava açtığı Ü.N., Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonrasında etkin pişmanlık yasasından yararlanmasından dolayı iki suçtan toplam 7 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

"Allah bir daha göstermesin"

Dramıyla insanların üzüntüsüne yol açan Ü.N., oğlu R.M.'yle birlikte yaşadıklarını anlattı. Şu an gündelik işlerde çalışarak ve seyyar satıcılık yaparak geçimini sağladığını dile getiren Ü.N., "Oğlumun doğumunun ardından ameliyatla ortaya çıkan borçlar, bunları ödeyememem, tefecilere borçlanmam, onların tehditleri, bunalıma girmem beni bu yola itti. Sabah evden moral bozukluğuyla çıktığımda, oğlumun oyuncak tabancasını görünce bir anda gözüm döndü. O tabanca beni tetikledi. Gittim bankaya, soygunu yaparken hiçbir şey düşünmedim. Daha sonra eve gidip oğlumu ve eşimi, Muğla'ya götürüp yerleştirdim. Teslim olacakken polis yakaladı. Tutuklandım, cezaevine konuldum. Tutukluluğum boyunca çocuğumu çok özledim. Ancak yargılama sonunda Türk adaletine minnettarım. Ne için neden yaptığım avukatlarım tarafından belgeleriyle ortaya kondu. Şu an dışarıdayım, çok mutluyum ancak Allah bir daha göstermesin" dedi.

İyi niyetine, Türk adaletinin de iyi bir kararla karşılık verdiğini söyleyen Ü.N., "İki sene sonra çocuğumun çene kemiğine müdahale edilecek. Çene kemiğine ve başına bir tel takılacak. Yani bir operasyonu daha var. Ondan sonra herşey daha güzel olacak. Allah hiçbir babayı çaresiz bırakmasın. Evlat, aile için herşey yapılıyor. Ben tavuk bile kesemeyen bir insandım ancak çaresizlik yaptırdı. Banka soygunu haberleri gördüğümde, nedeninin iyi bilinmesi gerekiyor. Ben bu konuda rahatımö diye konuştu.

Ü.N., çevresinin, yaşadığı sıkıntıları bilmesi nedeniyle yaptığı soygunla ilgili kendisine tepkide bulunmadığını da dile getirdi.