Annelere yine müdahale
HDP'li Leyla Güven'in açlık grevi eylemi 177'inci güne ulaştı. Konuyla ilgili açıklama yapmak isteyen annelere polis müdahale etti. Sağlık örgütleri ise ortak açıklama yaparak, eylem yapanlarının yaşamlarının tehdit edici noktaya ulaştığını vurguladı.
Fotoğraf: Reuters
HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'in, tecrit uygulandığı iddiasıyla başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi, 177'nci güne ulaştı. Birçok cezaevinde yüzlerce tutuklu açlık grevi, 5'in kadın toplam 15 tutuklu ise ölüm orucu eyleminde.
Duruma dikkat çekmek için çocukları eylemde olan anneler ile Barış Anneleri Meclisi, Diyarbakır Koşuyolu Parkı içinde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak açıklama yapmak isteyen kadınlar ile polis, karşı karşıya geldi. Açıklama yapmak isteyen tutuklu yakınlarına polis müdahale etti. Kargaşa sırasında birçok kadın fenalık geçirdi. Polis olaylar üzerine parka giriş ve çıkışları yasakladı. Bir süre sonra kadınlar, parktan polis zoruyla çıkarıldı. Yine parka yönelen kadınlar, bu kez çembere alınarak engellendi.
HDP Milletvekili Remziye Tosun, anneleri açıklama yapması için sık sık polis yetkilileri ile tartışsa da sonunda izin verilmedi. Bunun üzerine kadınlar, parkın yakınında bulunan Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) binasının önüne geçerek oturma eylemi yaptı.
Öte yandan Diyarbakır Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, açlık grevleri ve ölüm orucuna ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının Kürtçesi SES Şube Sekreteri Mehmet Nur Ulus, Türkçesini ise Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir yaptı. Demir, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinin yaşamı tehdit edici boyutlara ulaştığı uyarısında bulundu. Demir, avukatların cezaevlerine yaptıkları ziyaretler ve kendilerine ulaşan mektuplara göre, 120 günün üzerinde açlık grevinde olan tutukluların bağırsaklarında kanama ve hipersensitivite tarzında duyu algı rahatsızlıkları ve ileri derecede kilo kayıpları ortaya çıkmaya başladığını söyledi. Demir, açlık grevi eyleminde olanlara ilişkin sağlık sorunları bulgularını şöyle sıraladı:
"Mide de ağrı-yanma, karın ağrısı, bulantı, kusma, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, bulanık görme, kulak çınlaması, ışığa ve kokuya karşı hassasiyet, denge bozukluğu, konsantrasyon bozukluğu, okuduğunu anlamakta güçlük, uyku düzensizliği, baş dönmesi, baş ağrısı, düzensiz tansiyon, yürümede ve konuşmada güçlük çekme şikayetlerinin olduğu ifade edilmektedir"
Açlık grevlerinin sonlandırılması için devletin mevcut yasalarının uygulanması yeterli olduğunu ifade eden Demir, “Siyasal iktidar, açlık grevcilerinin talebini biran önce değerlendirmeli, ölüm orucuna dönüşmüş eylemlerin sonlanma koşullarını sağlamalıdır. Hekimler ve sağlık çalışanları, insan yaşamını her türlü kavram ve kaygının ötesinde ele almaktadır. Bu nedenle başta hükumet ve ilgili bakanlıkların esas çabayı göstermesi gerekenler olduğunu belirterek, tüm kurumları, kuruluşları, açlık grevindeki mahpuslarda ölümler yaşanmadan çözüm için çaba harcamaya çağırıyoruz. Yarın çok geç olabilir" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza