Barış için buluştular

Büyükçekmece Belediyesi tarafından bu yıl 18’incisi düzenlenen Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali dün sona erdi. “Sevgi birbirimize barış hepimize” sloganıyla yola çıkan festivale 64 ülkeden 1330 sanat elçisi katıldı. Festival kapsamında el sanatları ve heykel sergileri açıldı, kukla gösterileri yapıldı, uluslararası fotoğraf ve halk dansları yarışmaları düzenlendi. Dünya Festivaller Birliği tarafından dört kez “dünyanın en iyi festivali” seçilen festivalin ardından Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Cannes denilince nasıl akıllara film festivali geliyorsa Büyükçekmece denilince de akla kültür ve sanat festivali gelmeli” diyor.

Festivalin amacını “ülkemizi, şehrimizi dünyaya tanıtırken dünya kültürlerini de halkımızla bir araya getirmek” diye açıklayan Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün, 1998’den bu yana düzenlenen festivalin yola çıkış öyküsünü ise şöyle anlattı: “Belediye Meclisi’nde ‘Biz çalsak dünya oynasa, dünya çalsa biz oynasak olmaz mı? Bir kültür ve sanat festivali yapacaksak uluslararası yapalım’ dedim. İlk yıl 17 ülke katıldı. Dünya Festivaller Birliği ilk seneden itibaren festivalimizi en üst olan A kategorisine aldı. Mesela önceki yıl ABD’li genç bir kadın geldi ve bize dedemizin yaptığı keçeyi öğretti. Dünyanın 4 bir yanında bu işi seven dernekler festivali öğrenir öğrenmez gelmeye başladılar” dedi.

Gençler el ele

“Sevgi birbirimize barış hepimize” sloganıyla düzenlenen festivale 18 yılda dünyanın dört bir yanından 22 binden fazla gencin katıldığını söyleyen Akgün, “Kültür hayatının dibe vurduğu Türkiye’de tarihi Mimar Sinan Köprüsü üzerinde bayraklarıyla el ele tutuşan gençlerle birlikte ‘Sevgi birbirimize barış hepimize’ diyerek dünyayı selamladık. Gençler 10 gün boyunca aynı yemeği yediler, aynı otellerde kaldılar. Şimdi festivalimize katılan gençler büyüdü. Ülkelerinde önemli mevkilere geldiler ve birbirlerine daha ılımlı bakıyorlar” dedi.

Akgün bu ve benzeri festivallerin dünya barışına ve kardeşliğe çok önemli katkı sağladığını vurgulayarak, “Bu dünyada bir barış sağlanacaksa bunun ancak güzel sanatlarla mümkün olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.

Kültürler çalgılarda

Festival, Silivri’de Çağrıbey Ortaokulu’nda müzik öğretmenliği yapan 37 yaşındaki Volkan Yaran’ın da 60 ülkenin müzik kültürünü yansıtan “Kültürler Çalgılarda Yaşıyor” sergisine ev sahipliği yaptı. Akgün’le sohbetimizin ardından Yaran’ın sergisini gezdik. Sergilediği her çalgının geldiği ülkenin müzik kültürünü yansıttığını anlatan Yaran, “Bu çalgılar aynı zamanda da o ülkelerin tarihlerini, göçlerini, yaşamlarını, acılarını ve sevdalarını da anlatıyor. Yurtdışına giden yakın dostlarımın, yurtdışında tanıştığım, beraber müzik yaptığım müzisyenlerin hediye ettiği ve benim de bir avcı gibi peşinde koştuğum bu çalgıları 17 -18 yılda topladım” dedi. Koleksiyonundaki en eski parçanın 1890’lı yıllara ait bir Avrupa kanunu olduğunu anlatan Yaran, “Bir öğrencim ya da bir veli, hatta bazen benim bu müzik aletlerine ilgimi fark eden bir antikacı bu koleksiyonun oluşmasına yardımcı oldu. Örneğin buraya Tanzanya’dan gelen bir dans grubuyla iki gün önce tanıştık. Kendi Tanzanya davullarını bana hediye etmek istediler” dedi. Bir sergi hayaliyle yola çıkmadığını anlatan Yaran, “Volkan Yaran Çalgı Müzesi’ni açmak istiyorum. Kalıcı bir mekânı olan ancak zaman zaman da gezebilen, gezici çalgı müzesi olsun istiyorum” dedi.