Başörtülü lise öğrencisini darptan yargılanan sanık: Olayın politikaya çekilecek bir tarafı yoktur

Anadolu 19’uncu Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Ayhan Almıla Kursar katılırken, mağdur F.D.A.Y salonda hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları da katıldı.

“SUÇA KARŞI CEZAİ SORUMLULUĞUNUN TAM”

Hakim, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu'ndan istenen raporun mahkemeye ulaştığını belirtti. Adli Tıp Kurumu 4. Adli Tıp İhtisas Kurulu'ndan gelen raporda, sanığın 13 Şubat'ta işlediği suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu yönünde görüş bildirildi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Aslı Gültekin ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları Derya Yanık, Şengül Karslı ve Kevser Nur Üyümez davaya katılma talebinde bulundu.

“BU OLAYIN BÜYÜK BİR OLAY OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Bunun üzerine söz alan sanık Ayhan Almıla Kursar, “Ben bu olayın Bakanlık ve Dernek katılacak kadar büyük bir olay olmadığını düşünüyorum. Bu olayın politikaya çekilecek bir tarafı yoktur. Psikolojik olarak farklı bir durumda olduğum bir dönemde bu olayı gerçekleştirdim. İşyerimde tesettürlü arkadaşlarım var” dedi.

“CİDDİ PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARI VAR”

Duruşmada sanık Ayhan Almıla Kursar’ın annesi Sema Zeybek tanık olarak dinlendi. Zeybek ifadesinde, olayı görmediğini söyleyerek, “Babası şizofrendi. Bu olaydan 2 ay kadar önce öldü. Tedavi gördüğü hastanede çıkarttığı yangında kendisi de yanmış idi, aldığı yaralardan dolayı 40 gün sonra öldü. Bu durum Almıla’yı çok etkiledi. Kendisi 2000 yılından beri ciddi psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle tedavi görmektedir. Olaydan önce doktoru doz azaltarak ilacını kesmişti” dedi.

“NE KIZIMIN NE DE AİLEMİZİN SİYASETLE BİR İŞİ YOK”

“Olaydan 15 gün kadar önce Taksim’de doktor çıkışı bineceğimiz bir taksiye binmeye çalışan başı açık bir kadına saldırıp onu hırpaladı, daha sonra dolmuşa bindik. Dolmuşta da 2 kadınla tartışmaya girdi. Onların da başı açıktı” diye konuşan, Zeybek, “11 Şubat günü Bakırköy’de PTT ‘de işlem yaptırırken benimle tartışıp bana saldırdı. Oradaki güvenlik görevlisi beni kurtardı. Ne kızımın ne de ailemizin siyasetle bir işi yok. Kızım sadece toplum içinde uyumsuzluk göstermiyor, kendine de zarar vermek istiyor. 6 kez ilaç içerek intihara kalkıştı” ifadelerini kullandı.

Söz alan KADEM vekili Şengül Karslı, tanık beyanlarını kabul etmediklerini söyleyerek, “Tanık sanığın annesidir. Bu beyan dosyadaki delillerle sanığın bilerek isteyerek nefret suçunu işlediğini göstermektedir. Bu suç inançları nedeniyle küçük bir kıza karşı işlenmiştir” dedi.

Mahkme, suçtan zarar görme olasılığı karşısında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği’nin davaya katılma taleplerini kabul etti.

Dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na gönderilerek, önceki raporlar arasındaki çelişkilerin giderilecek şekilde kesin rapor düzenlenme hükmeden mahkeme duruşmayı erteledi.

Duruşma öncesinde açıklama yapan Kadın ve Demokrasi Derneği avukatlarından Derya Yanık, “16 yaşındaki Fatma Dilara Aslıhan, geçtiğimiz Şubat ayında başörtülü olduğu gerekçesiyle bindiği minibüste bir kadın tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldı. İnsan onuruyla bağdaşmayan, cinsiyet temelli tezahür eden bu tür şiddet olaylarında, bu kez failin bir kadın olması hepimizi büyük hüsrana uğrattı. Şiddetin hiçbir gerekçesi, bahanesi ve telafisi olamaz” dedi.

“KADEM olarak meseleye salt kadın ve cinsiyet odaklı değil, insan olmak ve insan hakları kapsamında baktığımızı bir kez daha dile getirirken, bir hak ihlali olan şiddetin cinsiyeti olmadığını düşünüyor ve herkese karşı her türlü şiddete hayır diyoruz” şeklinde konuşan Yanık, “16 yaşındaki Fatma Dilara Aslıhan’a karşı işlenen bu nefret suçu sahip olduğumuz değer ve kültüre karşı da işlenmiş bir suçtur. Bizler KADEM olarak, Fatma Dilara nezdinde tüm kadınlara yapılmış bu alçak şiddet eylemini kabul etmiyor ve hak arayışında yanında olduğumuzu bir kez daha kamuoyu önünde ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe'de lise öğrencisi F.D.A.Y'in , Pendik-Kadıköy hattındaki minibüste giderken, aynı minibüste yolcu olarak arkada oturan Ayhan Almila Kursar'ın Yiğit'in kafasındaki saç topuzunu tutarak koltuk demirine vurduğu, başörtüsünü çekip aldığı anlatılmıştı.

İddianamede, Ayhan Almila sanık Kursar'ın bu kapsamda "halkın bir kesimini sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılıklarına dayanarak alenen aşağılama", "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "hakaret" suçlarından 2 yıl 4 aydan 7 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.