Benzersiz bir aşk öyküsü
İtalyan Yeni Gerçekçilik Akımı’nın en önemli öncülerinden yönetmen, oyuncu, senarist Vittorio De Sica, Bisiklet Hırsızları, Milano Mucizesi gibi yetkin filmlerinin ardından popüler komediler çekti. Marcello Mastroianni ve Sophia Loren’i yönettiği Oscar ödüllü Dün, Bugün, Yarın’ın büyük başarısının ardından yine yıldız çiftle birlikte Matrimonio all’italiana (İtalyan Usulü Evlilik/ 1964) filmini gerçekleştirdi. Ünlü İtalyan yazar Eduardo De Filippo’nun Filumena Marturano adlı oyunundan sinemaya uyarladığı romantik komedi, sorunlarını hiç çözemeyen bir çiftin komik, eğlenceli, duygusal öyküsünü anlatıyor.
İtalyan Yeni Gerçekçilik Akımı’nın yaratıcı ustası Vittorio De Sica, Bisiklet Hırsızları, Milano Mucizesi gibi benzersiz yapımların ardından komediler çekmeye başladı. İtalya’nın en çok beğenilen ve sevilen ikilisi Sophia Loren ile Marcello Mastroianni’yi yönetmeden önce onlarla birlikte Too Bad She’s Bad (Ne Yazık ki Yosmanın Teki/1954) filminde oyuncu olarak rol aldı. Yesterday, Today and Tomorrow’da (Dün, Bugün, Yarın/ 1963) bu üçlü yine birlikteydiler ama bu kez De Sica yönetmendi. Bu başarılı komedi İtalyan seyircilerin büyük beğenisini kazandı, en iyi yabancı film kategorisinde Oscar ödülü aldı. Hemen bu filmden sonra Vittorio De Sica, ünlü İtalyan yazar, oyun yazarı, aktör Edouardo De Filippo’nun Filumena Marturano oyununu filmleştirmeye karar verdi. Bu oyunun ilk sinema uyarlamasını 1951’de Edouardo De Filippo gerçekleştirmişti, kızkardeşi Titina De Filippo’yla karşılıklı oynamışlardı.
Edouardo De Filippo’nun 1964 tarihli tiyatro oyununun sinema uyarlaması varlıklı, yakışıklı ama bencil, kendine dönük Domenico Soriano (Marcello Mastroianni) ile güzeller güzeli, okuma yazma bilmeyen, köylü Filumena Marturano’nun (Sophia Loren) fırtınalı aşkını anlatır. Domenico ile Filumena ilk kez 2. Dünya Savaşı’nda Almanların hava saldırısı yaptığı Napoli’deki bir randevu evinde karşılaşırlar. Babası artık sen büyüdün, burada sana yemek yok deyince 16 yaşındaki Filumena varoşlardan ayrılıp Napoli’ye gelmiştir. Burjuva Domenico ise kadınları hemen cezbeden bir karizmaya sahiptir.
Savaştan iki yıl sonra yine karşılaşan Domenico ile Filumena görüşmeye Başlarlar, birbirlerinden ayrılamazlar. Filumena’nın randevu evinden çıkıp arabasında onu bekleyen Domenico’ya kadar yürüyüş planı unutulmazdır. Domenico genç kadından çok hoşlansa bile ondan utanır, yer yer aşağılar, insan içine çıkarmaz, yüksek tabaka dostlarıyla tanıştırmaz. Filumena, Domenico’ya çok aşık olduğu için bunları görmezden gelir, içten içe üzülür ama üzüntüsünü dışa vurmaz, güçlüdür, onurludur, dik durur.
Filumena, Domenico’ya ‘Beni nasıl seviyorsun? Ne biçim sevgi bu? Başkaları ile yattığımı düşünerek benimle nasıl yaşayabiliyorsun?Senin elinde bir kadın oldum ben. Beni bırakıp bırakıp gidiyorsun sonra yine dönüyorsun, altüst oluyorum. Artık randevu evinde kalmak istemiyorum’ deyip Domenico’ya restini çeker. Filumena’yla evlenmeye niyeti olmayan Domenico onu pastanesinde çalıştırmaya başlatır, hatta işi iyice abartarak bunak Annesi Donna Matilda’ya bakması için evine bakıcı olarak getirir. ‘Bu evin patronu artık sensin’ diyen Domenico’ya ‘Evet, hizmetçi odasında yatan patron’ diye yanıt verir Filumena. Annesi vefat edince başsağlığına gelenlerin yanına Filumena’yı çıkartmaz. Başka kadınlarla düşüp kalkar.
Domenico’nun duyarsızlığı, egoizmi karşısında daha fazla dayanamayan Filumena isyan eder: 22 yıl sana hizmet ettim, annene baktım. Gençken her an kapıya konacak hizmetçi gibi çalıştım. Kırk yaşıma geldim, bana hep en son kadın gibi davrandın. Günahlar ödenir ama bu ödeme ne vakit biter’ deyip Domenico’ya üç erkek çocuğunun olduğunu, üç çocuktan birinin de ondan olduğunu açıklar. Pastanede çalışan güzel kasiyerle (Marilu Tolo) gizli gizli evlilik hazırlığı yapan Don Domenico’nun içine kurt düşer. Hangi çocuğun oğlu olduğunu merak eder, Filumena’yı terketmekten vazgeçer.
Vittorio De Sica bu romantik komediye güçlü hümanist bir mesaj katar. Kendini üstün gören burjuvanın, eğitimsiz, cahil olanı küçümseme ona tepeden bakma durumu yıllardır sürmektedir, hiç değişmemiştir. Yazar Edouaro De Filippo’da oyununda tüm çocuklar ebeveynleri tarafından eşit sevilmelidir, hiçbirine ayrıcalıklı davranılmamalıdır diyerek mesajını iletir.
İtalya’da ailenin reisi kadındır, aile bireylerini birbirine bağlayan annedir, en zor koşullarda bile kadın, bencil erkek egosunu yenmeyi başarır. Sonunda Filumena’nın iradesi, direnci, gücü karşısında Domenico sorumluluk üstlenmeyi kabul ederek doğru yolu seçer.
Senaryoyu Vittorio De Sica, Edouardo De Filippo, Renato Castellani, Tonino Guerra, Piero De Bernardi birlikte yazmışlardır. Napoliten kültürünün canlılığını, ruhunu, coşkusunu aktaran romantik komedi de Sophia Loren ile Marcello Mastroianni özgür karakterleri başarıyla canlandırırlar. Kusurlu mükemmel çift hem birlikte hem de ayrı olamazlar. İtalyan Usulü Evlilik, tipik bir aşkı bulma, aşkı yitirme aşkı yeniden kazanma filmi değildir.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu