Bilim insanları araştırdı: Köpekbalıklarının yüzde 90'ının gizemli bir şekilde yok olmuş

Science adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni bir araştırmada, bu büyük çaptaki yok oluşun erken Miyosen dönemde gerçekleştiği belirtildi.

Araştırmanın başyazarı, Yale Üniversitesi'ndeki Biyosfer Bilimleri Enstitüsü'nde çalışan Elizabeth Sibert "Köpekbalıkları yaklaşık 400 milyon yıldır yaşıyor" dedi.

19 milyon yıl önce yaşanan bir olayla köpekbalıklarının soylarının tamamen tükenme tehlikesiyle karşı karşıya geldiğini belirten Sibert, şunları söyledi:

"Köpekbalıkları neredeyse tüm büyük çaptaki yok oluşlardan kurtuldu. Tüm canlıların yaklaşık yüzde 95'ini ortadan kaldıran Permiyen-Triyas yok oluşundan, asteroit çarpmalarından, küresel ısınmadan, küresel soğumadan ve benzer olaylardan sağ çıktılar. Fakat şimdi de önceden bilmediğimiz bir olay nedeniyle köpekbalıklarının aslında yüzde 90'ının yok olduğunu görüyoruz."

Sibert, sözkonusu olaya ilişkin kanıtları ilk defa Harvard Üniversitesi'nde balık fosilleri üzerinde araştırma yaparken elde etti.

Öte yandan, yapılan çalışmalarda bu büyük yok oluşun nedenine ilişkin net bir bilgi elde edilemedi.

Erken Miyosen dönemde ciddi iklim değişiklikleri yaşanmadığını belirten bilim insanları, köpekbalıklarının soylarının tükenmesini herhangi bir çevresel etkene bağlayabilecek kanıtları henüz bulamadı.

"Yok oluş olayının ne kadar hızlı yaşandığını bilmiyoruz" diyen Sibert, "Yaklaşık 100 bin yıldan daha hızlı bir sürede gerçekleşti fakat bunun dışında bir günde mi oldu yoksa bin yılda mı oldu bir şey söyleyemiyoruz" ifadelerini kullandı.

Milyonlarca yıl önceki bu ilginç olay sırrını korurken, günümüzde köpekbalıklarının hayatlarını kaybetmelerinde en büyük rolü insanların oynadığı şüphe götürmez bir gerçek.

Son 50 yılda köpekbalıklarının sayısında yüzde 70'e varan bir düşüş yaşandı. Bunun başlıca nedenleri arasında aşırı avlanma ve iklim değişikliği gibi insanların çevrede yarattığı tahribatlar yer alıyor.

Sibert, 19 milyon yıl önce köpekbalıklarının büyük bir kısmının neden yok olduğunun anlaşılmasının, bugün bu canlıların korunması için hayati önem taşıdığını belirtti.

Kaynak: Independent Türkçe