Bir garip karar daha

Avukat Muammer Öz’ün iki polis tarafından “haydar” adı verilen sopayla öldüresiye dövülmesine ilişkin yerel mahkemenin verdiği karar, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Daire, avukat Öz’ün yaralanmasına ilişkin dosyada yer alan iki farklı rapor arasında çelişkiler olduğunu belirtti. Yargıtay, olay nedeniyle avukat Öz’de kemik kırığı oluşup oluşmadığını, oluştuysa bunun düşme mi yoksa sert veya künt bir cismin etkisi sonucu mu meydana geldiğine ilişkin Adli Tıp Kurumu (ATK) İhtisas Dairesi’nden yeni bir rapor alınmasını istedi.

Yayınlanma: 08.01.2020 - 02:00
Bir garip karar daha
Abone Ol google-news

Olay, 29 Temmuz 2007 tarihinde yaşandı. O dönem İstanbul Üniversitesi’nin (İÜ) avukatlığını yapan Muammer Öz, akrabaları ile Kadıköy Moda’da piknik yaparken yanlarına polisler Bülent Okumuş ve Uğur Yıldırım geldi. Dava dosyasına giren ifadelere göre, taraflar arasında “kimlik gösterme” tartışması yaşandı. Polisler, araçta bulunan ve “haydar” adını verdikleri sopayla Öz’ü darp etti. Olay yargıya taşındı. Avukat Öz polislerden, polisler ise Öz’den şikâyetçi oldu.

‘İŞKENCEDEN CEZA VERİLMELİ’

Polisler ve avukat Öz hakkındaki dava, ayrı mahkemelerde açıldı. Öz’ün avukatlarının birleştirme talebi bir türlü kabul edilmedi. Dosyada karar verildi. Ancak Yargıtay davaların aynı mahkemede görülmesine hükmederek kararı bozdu. Yargıtay, ayrıca sanık polisler hakkında “işkence” suçundan ceza verilmesi gerektiğini de belirtti. Ardından iki dosya aynı mahkemede görülürken 10 yıl sonra karar verildi. Yargıtay’ın işkence suçundan ceza verilmesi gerektiği yönünde kararı dikkate almayan İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık polisler Bülent Okumuş ve Uğur Yıldırım’a, “kasten yaralama suçundan, 2’şer yıl 11’er ay hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca, polislere, avukat Öz’e yönelik hakaretten 1860’ar lira adli para cezası verdi.

KARAR 2. KEZ BOZULDU

Verilen karar, bu kez Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Daire, avukat Öz’ün darp edilmesine ilişkin ATK Fatih Şube Müdürlüğü’nce 31 Temmuz 2007’de düzenlenen raporda, Öz’ün burun kırığının olduğu ve basit tıbbi bir müdahale ile giderilemeyeceği görüşüne yer verildiğini aktardı. Daire, ATK Kadıköy Şube Müdürlüğü’nün 16 Ağustos 2007 tarihinde düzenlediği raporda ise Öz’ün yaralanmasının basit tıbbi bir müdahale ile giderilebileceği şeklinde görüş bildirdiğini aktardı. İki rapordaki çelişkiye dikkat çeken Yargıtay, tüm tedavi evrakları, film, grafikler ve raporlar ile ATK ihtisas dairesinden çelişkileri giderecek yeni bir rapor alınması gerektiğini belirtti. Öz’ün yaralanmasının basit tıbbi müdahalelerle giderilebilir nitelikte olup olmadığının, Öz’de kemik kırığı oluşup oluşmadığının, oluştuysa söz konusu kırığın düşme sonucu mu yoksa sert bir cisimle vurulması sonucu mu oluştuğuna ilişkin kesin raporun alınması gerektiği şeklinde hüküm kuruldu. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler